AYTEKİN ERTUĞRUL

    Açık Bütçeler Yaşamımızı Etkiliyor / Aytekin Ertuğrul

Sıradan bir gazetenin sıradan bir gününde( 5 Ekim 2024)  acı acı haberlerden seçme listesi şöyledir:

1- Kahvaltı yaparken babasını öldürdü annesini yaraladı

2-Sosyal medyada 112 kişiyi yüksek kazanç vaat edip dolandırdılar

3-Şehrin göbeğinde kadına tecavüz etmeye kalktılar. Beyoğlu’nda DEEHŞET

4- İki kadını öldürdü surdan atlayarak intihar etti.

5- Özel harekât polisleri market çalışanını öldüresiye dövdüler.

6 –Nişanlısını tabanca ile vurarak intihar etti.

7- Okul servisinden düşen Elif can verdi

8- Ailesine bıçakla saldırdı baba hayatını kaybetti.

Bunlar bir günlük haberlerden seçkilerdir. Siz bunu 365 ile çarpın Türk milletinin getirildiği durağı hesaplayın. Peki, bütün bunların temel sebebi nedir diye bana sorarsanız ben de İsmet Paşa’ya sorarım o size cevap verir. İşte İsmet Paşa’mıza sordum verdiği cevabını sunuyorum. “Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.

  • Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder.”

İşte size bilinçli büyük bir Türk siyasetçimiz ve Ulu kurucularımızın 2. olan İsmet Paşa’mızın cevabı.

Bir de bizim naçizane cevabımızı verelim:

 14 Mayıs 1950 de başlayan açık bütçeli ulusal ihanet yılları o günden beri sadece son 3 yılda 5 Trilyon 580 Milyar TL olarak bütün şiddeti ile sürüp gitmektedir. Devletin halkı paramızı sulandırarak soymasının serbest olduğu bir ülkede alınacak sonuçlar ve yaşanacaklar işte bunlardır. Anayasamızda, vicdanlarda, hukukta ve Yüce Müslümanlıkta yeri olmayan açık bütçelere SON verilmedikçe açık bütçelerin Türk milletinin hayatına SON vermeleri eylemi sürecektir. Acı ama gerçek budur.

Yakın Tarihimizden Bir Yaprak

Mahkeme:   Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi

Esas No:       2008/1

Davacı:        Kamu adına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Davalı:         Adalet ve Kalkınma Partisi

Davanın Konusu ve İstem: Adalet ve kalkınma Partisinin Laikliğin karşıtı odak haline

geldiğinden Temelli Kapatılması

Uygulanan Kanun: Anayasa Md.68/4 69/6 ve Siyasi Partiler kanunu Md. 101/1-b, 103/2

Karar Tarihi: 30 Temmuz 2008

Karar : Partinin, 2008 yılında aldığı Devlet yardımı miktarının yarısından yoksun bırakılması

 

Özetlediğimiz AYM Kararı Tarihten bir yapraktır.

Anayasa Mahkeme’mizin 11 üyesi vardır. Bu üyelerden Sayın Haşim Kılıç davanın tümden reddini istemiştir: 6 Üyesi ise AKP laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline gelmiş olduğundan partini kapatılması gerektiği yönünde oy kullanmışlardır. Bu üyeler şunlardır:

  1. Osman Feyyaz Paksüt
  2. Fulya Kantarcıoğlu
  3. Mehmet Erten
  4. Necmi Özler( TSK kökenlidir)
  5. Şevket Apalak
  6. Zehra Ayla Pektaş

Bu üyeler AKP temelli kapatılmalıdır diyenlerdir. Tarih, yaşadığımız ve bulunduğumuz süreçte bu 6 AYM üyesinin ne kadar haklı olduklarını göstermiştir. Bunların da hepsi emekli olmuşlardır Ama hâkimlik onurlarına hâkimlik mesleklerine Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalması ilkesine tam bağımsızlık ilkesine bölünmez bütünlük ilkesine ve yüceler yücesi Gazi Mustafa Kemal Başkomutanımızın çizdiği yola devam demişlerdir. 

  1. Haşim Kılıç( Başkan)( Davanın tümüyle reddi gerektiği yönünde oy kullanmıştır.
  2. Sacit Adalı Bu üyeler ise AKP laikliğe aykırı eylemlerin odağıdır. Ancak kapatılmasın 2008

hazine alacağı yarısı kesilsin diye oy kullanmışlardır.

  1. Ahmet >Akyalçın                                                   ,,
  2. E. Dz. Hak. Kd. Alb. Serdar Özgüldür                  ,,
  3. Ferruh Kaleli                                                            ,,

Bunlardan 4. cüsü  Atatürk’ün Okulu olan Kara Harp Okulundan Mezundur. Sonradan Ankara Hukuk fakültesini hariçten bitirerek Hakim sınıfına geçirilmiştir. E. Dz. Hak. Alb. dır. AYİM Genel Sekreteri iken AYM ye üye seçilmiştir. Bu 5 ismin  hepsi şu an itibari ile emeklidirler.  Acaba o zamankiler ve bu zamankiler bu olaylardan ders alarak doğru kararlar veriler mi? Türk milleti ORTA ÇAĞ karanlığına asla götürülemez. Çünkü Türk Milleti Yüceler yücesi  Müslümandır. Bu nedenle beşikten mezara bilim okur. Bilim Çin’de ise bile gidip alır. Atatürk yolundan gider. “ Hayata en hakiki, Mürşit bilimdir” ilkesine bağlıdır Türk Milleti çalışkandır. Türk Milleti zekidir. Milli bilirlik ve beraberlikle bütün engelleri aşmasını ve yıkamasını bilmiştir. Türk milletine tüm engelleri aşmasında başarılar dilenir.

.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.