Bu hafta yazımıza bir fıkra ile başlayalım. Okuma yazmanın az olduğu devirlerde mektup yazıcılık mesleği doğmuştu. Bir mektup yazdırılacağı zaman bunlara gidilir ücreti ödenir mektup yazdırılırdı.
Günlerden bir gün adamın biri böyle bir mektup yazıcısına gider. Durumu anlatır yazacaklarını özetler. Ertesi günü mektubu almaya gidince, bir de ne görsün tam 10 sayfa mektup. Adam itiraz eder. Ama bu çok uzun olmuş. Diye.
Mektup yazıcı cevap vermiş. Kısa yazacak vaktim yoktu.
Bu fıkra benim çok sevdiğim fıkradır. Ben bu hafta vakit buldum yazımı kısa yazacağım.
Atatürk direktifi aynen şudur. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bu kesin bir direktiftir. Doğru yoldan gitmek için bir pusuladır.
14 Mayıs 1950 de dahili ve harici bedhahlar koalisyonu iktidara getirildi. İki önemli değişiklik yaptılar.
1- Denk bütçeleri açık bütçelere çevirdiler
2- Laik eğitimi yok ettiler. Yerine VAHABİ dini eğitimi koydular.
O gün başlayan cumhuriyetimizi yıkma hareketleri bu güne kadar aralıksız uzandı. O gün bir ABD Doları 3 TL idi. Bu gün ise.35.400.000 TL dir. Başka bir söze ve yazıya gerek yoktur. 35.400.000 :3=11400000. Demokrasi kahramanlarımız paramızı 11.400.000 defa Haçlı paralarına ezdirmişlerdir. Bu tarihi Atatürk’ün öldüğü 11 kasım 1938e kadar götürürsek iş daha da vahimdir. 11 Kasım 1938 de bir ABD doları 80 kuruş idi. Onu biz 1 TL kabul edelim hem hesap kolay olsun hem de kimsenin hakkı bize geçmesin. O günden bu yana 35.400.000 defa TL miz Haçlı paralarına ezdirilmiştir. O halde diyoruz ki: Bu kadar açık bütçelerle durmak yok yola devam denilemez.
Ama bakıyoruz.2025 Merkezi bütçesi TBMM den çıkarılmıştır. Ve bütçe rakamları da “ Durmak yok yola devam “ ilkesizliğine uygundur.
TBMM den çıkarılan 2025 bütçesi işte budur.
2025 yılı bütçe gelirleri 12 Trilyon 800 Milyar olarak tahmin edilmiştir.
Bütçe giderleri ise. 14.Trilyon 730 Milyar TL olarak planlanmıştır
Aradaki fark 1 Trilyon 930 Milyar net borçlanma ile karşılanacaktır.
2003 te ise merkezi bütçemiz 100. Milyar TL idi. Her sene %7 kalkınsak bile bu yıl bütçemiz ancak 247 Milyar olabilir. Bu yıl tahmin edile 12 trilyon 800 milyar nasıl olmuştur.. Mal mülk satılmış, açıktan para basılmış iç ve dış borçlar alınarak işin içinden çıkılamaz noktalara gelinmiştir.
Bu bütçe Atatürk’e göre: Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığını biraz daha yok etme bütçesidir.
İsmet İnönü’ye göre Türk milletini tam manasıyla biraz daha iflasa sürükleme bütçesidir.
İnsanlar yanlışlarını tekrarlamayan canlılarmış. Biz öyle biliyoruz. Ama bunun istisnası da varmış. Türkiye Cumhuriyetini 14 Mayıs 1950 den sonra yönetenlerin bu guruba dâhil değildirler. Neden böyle yazıyoruz. Çünkü her yıl açık bütçe gafletine devam ediyorlar.
2025 bütçesi de bundan öncekiler gibidir. Bütçelerimiz mal mülk satılarak borç alınarak ve karşılıksız para basılarak şişirilmiştir. Hayalidir.
Acil Anayasa Değişikliği şarttır NEDEN?
Anayasamız acilen değiştirilmelidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin 14 Mayıs 1950 den sonra çizdiği ve uyguladığı açık bütçe yolu Cumhuriyetimizin parasını yıkarak Cumhuriyetimizi yıkma bağımsızlığımızı elimizden alma yoludur. Bunları kim söylüyor işte söyleyenler:
Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir
Atatürk’ün direktifleri Danıştay’da Ankara Bölge İdare Mahkemeleri’nde, geçmiyor. Açık bütçeleri seri halde TBMM’den çıkaran AKP+ MHP iktidarı Anayasaya tam gaz ihlal etmeye devam diyorlar. Bazı yargıçlar da bu olumsuzluğa EVET diyorlar. Bunu Nasıl ifade ediyorlar. Gerekçelerine bakarsak “ Davacının açık bütçelerin Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunmamıştır.
Ben naçizane aradım taradım bütün Anayasamızı baştan sona okudum. Hukukçulara sordum. Açık bütçelerin uygun olduğu bir tane bile Anayasamızda bir madde bulamadım.
Türk milleti bir Haçlı kuruluşu olan İMF nin önerdiği açık bütçeleri daha fazla sürdüremez. Sürdürmemelidir. YETER SÖZ TÜRK MİLLETİNİNDİR. 31 Mart seçimlerinde Türk milleti işte bunu söylemiştir. Anlamayanlara söyleyecek bir sözümüz yok. Çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. Anayasamızı didik didik edelim ve açık bütçelerin Anayasamıza uygun olan bir maddesini dahi bulmaya çalışalım. Boşuna aramayın ne yazık ki açık bütçeler Anayasamızın hiç bir maddesine umamamaktadır.
