Anayasa değişikliği Sayın Cumhurbaşkanımızca da değerlendirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız şu çağrıyı yapmıştır.” Hak ve özgürlükleri daha da genişletme irademizin sembolü olan bu düzenlemeyle özellikle …. kılık kıyafet meselesini kesin ve kalıcı bir çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz. Türk demokrasisinin ( Açık bütçelerle demokrasi olmaz. Açık bütçelerle Atatürk’e göre bağımsızlık elden gider. İsmet İnönü’ye göre de Türk milleti tam manasıyla iflasa sürüklenir) olgunluk seviyesini de gösterecek bu önemli teklif konusunda Meclisimizin gerekli adımı atacağına yürekten inanıyorum.
Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenirken “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturunu ilke edindiklerine, hazırladıkları her programı, hayata geçirdikleri her düzenleme ve projeyi bu ilke rehberliğinde planladıklarına, uyguladıklarına ve neticelendirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, böylece ülkedeki tüm vatandaşlara eşit davranan, farklılıkları zenginlik olarak gören, kuşatıcı, özgürlükçü bir devlet anlayışını hakim kıldıklarını söyledi.”
Sayın Cumhurbaşkanımız bu sözleri ile “Anayasamızdaki hak ve özgürlükleri, daha genişletmek ve Osmanlı devletini kuran Osman beyin hocası Osmanlı İmparatorluğu’nun manevi kurucusu Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” deyişini öne çıkarmıştır. Atatürk’e göre Bağımsızlığımızı yok eden, İsmet İnönü’ye göre de Türk milletini tam manasıyla iflasa sürükleyen açık bütçelere de dur demek için bir Anayasa değişikliğini istediğini anlıyoruz.
Anayasa değişmelidir. Şüphesiz. Hem de Yıldırım hızı ile. Ama neresi ne kadar değişmelidir.
Bu anayasa ile açık bütçeler biri, biri ardına TBMM den çıkarılarak yürürlüğe konulmakta ve her açık bütçe uygulandıkça Türkiye Cumhuriyetimiz tarihe gömülmek üzere ilerlemektedir. Uçurumun kenarına kadar sessiz sedasız getirilmiştir.
Anayasamızın 166.madesini, birlikte okuyalım ve karar verelim. Daha doğrusu kararı siz verin. Anayasa madde 166. Aynen yazıyorum. Birlikte okuyalım:
Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda;
Milli tasarrufu ve üretimi artırıcı,
Fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı,
Yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür;
Yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir;
Kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır.
Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. İşte bu Anayasa maddesi üveydir. Anayasamızın, her saat, her gün, her ay ve her yıl paspas gibi çiğnenen maddesi budur.
Anayasamızın bu maddesinde yerleşmiş bulunan “Fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı” bir çerçevedir. Bu çerçeveyi, daha açık, daha anlaşılır ve daha tereddütsüz maddesinin gerçek açılımı da şüphesiz ki Türkçeye göre şöyledir. Öyle bir plan ve uygulama yapılacak ki “ Fiyatlarda hiç yükselme olmayacak dış ticaret açık vermeyecek.” Anayasamızın çizdiği bu çerçeve hiçbir zaman yaşama geçmemiştir. Yüce Danıştay bile bunu böyle anlamamıştır. Kararlarına yansımamıştır.
Yani Hükümet bir plan yapacak bu planda ise:
Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı,
Fiyatlarda istikrar(Bu ayni zamanda güzel Türkçemize göre zam yasağı demektir)ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı,
Yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülecektir. Kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınacaktır.
Bu Anayasa maddesi üvey bir maddedir. TBMM ve Hükümetlerimiz Üvey çocukla ilgilenmeyen üvey anne veya baba gibidirler. Bu nedenle Anayasamızın 166. Maddesi acilen aşağıdaki gibi değiştirilmelidir. Hem de bir ay içinde bu iş yapılmalıdır.
İşte önerdiğimiz 166. Maddemiz :
Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda: milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Merkezî bütçeler daima DENK olarak hazırlanır. Açık bütçeler TBMM’ne önerilmez. Açık bütçeler TBMM tarafından ret edilir. Enflasyonu %5 veya daha fazla arttıran hükümetler TBMM Tarafından görevden alınırlar.
Buyurun Anayasamızı böyle değiştirelim. İktidarı muhalefeti birleşelim. Türk milleti lehine bir faaliyetimiz örnek/ numune bile olsa yapalım.
Bu aslında bir vatanseverlik testidir. Anayasamız değiştirilmelidir. Hem de Yıldırım Hızı ile. Anayasamızın 166. Maddesi böyle kesin bir hüküm içermeli ki kimse açık bütçe yapamasın. Danıştay 10. Dairesi ve DİDDGK dahi zorlanmasın. Kimse zamlar yaparak dış güçler yapıyor demek sureti ile Türk milletini avutamasın. Türk milletinin her ferdi Anayasamızın 74. Maddesine göre bu değişiklik yapılıncaya kadar nöbette ve görevdedir.