Yazı başlığımız eskilerimizin önemli sözlerinden birdir. Bir tane daha vardır. Yangına Körükle gitmeyin. AKP geldiğinden bu yana bu sözlerin yazılmasını okunmasını uygulanmasını adeta yasaklamıştır. Son günlerde Boğaziçi Üniversitesine dışardan kayyum atar gibi Rektör atandı. İşte bu eylem ister “ Arı kovanına çomak sokmak” deyin, ister “ateşe körükle gitmek” deyin ikisine de tam uyar. Bir defa yapılan atama normal bir Rektör ataması değildir. İkincisi bu hocamız “Boğaziçi üniversitesine “ çay içmeye dahi gitmemiştir. Sadede gelelim. Boğaziçi Üniversitesine Kayyum gibi rektör atamamasına bu milletin hiç ihtiyacı yok. Ama 246 Milyar bütçeyi geri çekerek DENK yapmaya acil ihtiyacı vardır. Yapılan bu işlerin toplamı biraz sonra vereceğim rakamlar olarak karşımıza çıkarlar. Bu ülkenin temellerine, iyilik ve güzellik tohumları ekmiyorsunuz. Ektiğiniz tohumların yeşermesinden korkunuz. Çünkü bir gün gelir bunlar sizi de tahtınızdan indirme boyutlarına ulaşabilirler.
İşin daha elim ve vahim olanı da şudur:
2003 te hazinemizin gelir büyüklüğü 100 Milyardı. O zaman çeyrek altın ise 24 TL idi. Bölelim 100:24=4,1 Milyar çeyrek altın eder. 2020 mali yılı bütçesinin hayalen uydurulmuş gelirlerinin büyüklüğü 1.080 Milyar TL dir. 2020 Çeyrek altın ortalama değeri ise 650 TL dir. Bölelim
1080:650=1,7 milyar çeyrek altın eder.
Sayın Prof. Dr. Süleyman Çelik üşenmemiş benim bu yazım üzerine şu hesabı da eklemiştir. Demek ki Türkiye 18 yılda yüzde 58.5 oranında yoksullaşmış!.. Gücü, kuvveti, mutluluğu saadeti velhasıl her şeyi %58 gerilemiştir
Son üç yıldaki resmi bütçe açıkları toplam olarak 466 Milyardır. Nüfusumuz 80 milyondur. 466 Milyarı 80 milyona bölersek 466.000:80=5825 eder. Fert başına her bir Türk vatandaşımız 5825 TL soyulmuştur. Hukuka aykırı olan şey de budur.
Sayın büyüklerimiz yanınızda yer alan bazı kişilerin cahil yetersiz ve şahsı menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhit edenlerin de bulunduğunu, memleketimiz bunların tahrik ve teşvikleri ile tam manasıyla iflasa sürüklendiğini görün ve değerlendirin.
Boğaziçi üniversitesine dışardan Rektör atamak demek sizin aranızda Rektörlük yapacak bir kişi bile yok demek değil midir. Bu gafleti size yaptıranları hala daha dost sanıyorsanız. Bunların dostluk değil size bize Türk milletine karşıt kişiler olduğunu söylemek için hangi dili kullanmak gerekir. Sizi uyaran kahraman bir kaç yazar dışında dostunuzun kalmadığını ne zaman anlayacaksınız. Dost acı söyler.
Asgari Ücret Unutulmasın
Asgari ücretlerin unutulması Türk milletinin asgari karnını doyurulmasının da unutulmasıdır ki Allah göstermesin. Bunu DEVA sı yoktur. Önce işi baştan alalım ve Asgari ücretlerin tanımı ile yazımıza başlayalım.
Asgari Ücret sözlükte şöyle tanımlanmaktadır. İşçilere bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür vs. gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılamaya yetecek ücret.
Buradaki ana terim şudur. İşçilerin gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde ( Asgari düzeyde) karşılamaya YETECEK ücret.
Uzun uzun toplantılar uzun uzun düşünceler uzun uzun incelemeler ve uzun uzun hesaplar sonun da asgari ücretlerimiz 2850 TL ye bağlandı.
2003 te asgari ücret 250 TL idi. Çeyrek altın 24 TL idi. Bölelim=10,1 çeyrek altın alım gücünde bir asgari ücret düzenimiz vardı.
Bu gün ulaştığımız yer neresidir.2850 YL. Bu gün 11 Ocak 2021 tarihi itibari ile bir çeyrek altın 727 TL dir. bölelim 2850: 727= 3,9 biz onu 4 diyelim. 10 düzeyine yani 2003 düzeyine yükselmemiz için daha çok yolumuz vardır. Şimdi bana söyler misiniz asgari ücretlere ne kadar zam yapıldı. Zam değil %60 indirim uygulanmıştır. Koşmaya ve çabalamaya devam
DURUM Vahim ama umutsuz değildir denilen günlerden geçiyoruz.
1- Açık bütçelerle memleket tam manasıyla iflasa sürüklenmiştir.
2- AKP yönetiminde ekonomi açık bütçelerde ısrar ede ede dibe çakılmıştır.
3- Bu durumu hiçbir zam düzeltmez. DENK bütçe yapılmalıdır. NOKTA.
Bu haftanın sözü: Haftaya iyi niyetle başlamayanlar haftayı iyi, bir sonuçla bitiremezler.
