T.C. Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Sayın Kadir Özkaya’nın Anayasa Mahkemesinin 63. kuruluş yıl dönümü töreninde yaptığı tarihi konuşmadan bir bölüm sunuyorum:
Haktan uzak yaşayanın, haksızlıktan yakayı kurtaramayacağını unutmamalıdırlar. Dolayısıyla bir topluluğa olan kinleri ve hırsları onları adaletsizliğe sevk etmemelidir. Her daim her yerde adaletin timsali olmalıdırlar. Hiçbir neden, hâkim ve savcıları, hakkı ayakta tutmaktan asla alıkoymamalı; adaletsiz davranmaya yöneltmemelidir”
Kur’an Kurslarında Cinsel Taciz Skandalı Yaşandı.
Cumhuriyetimiz müftülüklere emanet edilmemiştir. Hükümetlere de emanet edilmemiştir. Peki, kime emanet edilmiştir. Yüce Müslümanlık dinimizin yolu ve Atatürk’ün emri olduğundan, bilimi yol gösterici olarak kabul eden Türk Gençliğine emanet edilmiştir. Ne çeşit ekonomik sistem olursa olsun BİLİŞM bütçenin DENK olmasını şart koşar. Açık bütçeler bilime aykırı olduğundan ne Müslümanlıkta ne de Türkiye Cumhuriyetinden kabul görmez. Türk milletine alçakça yapılan tüm saldırıların arkasındakilere ( Buna her çeşit cinsi istismar dâhildir) dâhili ve harici bedhahlar adı verilir. Çocuklarımızı istismar edenler dâhili bedhahlardır. 14 Mayıs 1950 ve sonrasında bu çeşit dâhili bedhahlar cirit atmaktadırlar. Ancak bu istismarcılar yine 14 Mayıs 1950 den sonra birer oy deposu olarak ele alındıklarından hiçbir caydırıcı ve etkin sonuç alınamamaktadır.
- Tahkikat Encümeni’nin Günümüzle İlgisi Nedir?
Sayın Dr. Suay Karaman’ın DP nin kurduğu TBMM Tahkikat Komisyonu konusunu dile getirmiştir. Tahkikat Encümenini DP Neden kurmuştur? DP yaptığı yasa ve hukuk dışı faaliyetleri sonunda Cumhuriyetimize verdiği zararlar sonunda oluşan bütün eleştirileri ve Milli reaksiyonları durdurmak ve yok etmek için kurmuştur. Bu komisyona TBMM de bulunmayan yetkiler bile verilmiştir. Nedir bu DP nin yasa dışı faaliyetleri. İsmet paşa DP nin yasa dışı hukuk dışı faaliyetleri şu cümle ile özetlemiştir.
Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.
Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder. İsmet İnönü
DP nin yaptığı açık bütçeler Memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiş ve Türk milletini, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok etmişti. İşte şimdi Tahkikat Komisyonu kurularak bu faaliyetin eleştirilmesi yasaklanıyordu. Açık bütçeler, her zaman her yerde hukuk ve yasa dışıdır. Yasa dışı faaliyet olan açık bütçelere karşı oluşan Milli reaksiyonları Tahkikat Encümeni ile durdurmaya kalkan iktidar DP iktidarıdır. AKP iktidarı da bu tarihi yanlıştan ders almamış bir iktidardır. Bu nedenle AKP döneminde de açık bütçeler devam etmiştir. Ne yazık ki burada hukuk makamlarımızın bir kısmı AKP iktidarına DENK bütçe yapmayı öğütleyeceklerine;
” Açık bütçelerin Anayasaya aykırılığı ciddi görülmemiştir” şeklinde gerekçelerle vize mahiyetinde kararlar bile vermişlerdir. Gerisini ise tarih yazacaktır.
T.C. Anayasasına Göre TBMM en Yüce Makamdır,
T.C. Anayasasına göre hala. TBMM en yüce makamdır, Çünkü ulusal iradeyi temsil etmektedir. 14 Mayıs 1950 den sonra TBMM ulusal iradeyi temsilden uzaklaştırılmıştır. O zaman Türk milletini ezen, tam manasıyla iflasa sürükleyen ve yıkılışa doğra süratle seyreden işlem ve uygulamalar yapılabilmiştir. Açık bütçeleri Türk milletini, ezen işlemlerin en başına koymak gerekir. Olaylara bu açıdan baktığımız zaman ki doğru bakış budur. ” 14 Mayıs 1950 tarihinden sonra TBMM bir gün bile Ulusal iradeyi temsil etmemiştir. Bu büyük yargıya nereden varıyoruz? O tarihten bu yana hiç DENK BÜTÇE yoktur da oradan varıyoruz. O tarihte 3 TL olan bir ABD doları bugün 27 Nisan 2025 te 38.420.000 TL dir. Türk milletine bu kadar ağır bir darbenin vurulabildiği bir uygulamada ulusal irade, bilim, hukuk, Anayasa vs. gibi hayali boş sözler!!! Kullanılarak eleştiri ve açıklamalar yapılamaz. Çünkü 14 Mayıs 1950 den sonra bu deyimler hiç hayatımıza girmemiştir.