Bu hafta iki önemli konumuz var.
- Sayın Av. Güner Yiğitbaşı İçin Açılan Soruşturma
Sayın Av. Güner Yiğitbaşı internet ortamında yazdığı bir yazı nedeniyle kişiye hakaret iddiası ile savcılıkça ifadesine baş vurulmuştur.
Sayın Av. Güner Yiğitbaşının ifadeye konu yazısının birinci cümlesi insanın kanını durduran cümledir. Ve şudur.
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun; Üniversiteler için: “Fuhuş evleri” demesi, akıl almaz bir skandaldır. Bir öğretim üyesi ve yazarlık sıfatı taşıyan bir kişi. Eğer Üniversitelerimize ” Fuhuş evleri” derse. Alacağı eleştiri ve cevap bundan aşağı olamaz. Durup dururken bu eleştiriler yapılmamış ki. Türkiye Üniversitelerine Fuhuş evler demiştir. Ve eleştirilmiştir. Eleştir biraz ağır olmuştur. O kadar. Bu yazıyı ben o zaman guruplara dağıttım. Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu Tüm Üniversitelerimize ve Üniversiteli gençlerimize iftira atmıştır. Onları aşağılamıştır. Üniversitelerimizde; kardeşlerimiz yeğenlerimiz torunlarımız da öğrencidirler. Onların tümünü ” Fuhuş evlerinde” yaşadıklarını iddia etmek herkesin haddini asar. Bu sözü söylemek kanunlarımıza göre herkese yasaktır. Ve suçtur. Suç ve ceza sorumluluğu şahsidir. Buradaki esas konu Türk Milleti’ne Türkiye’deki Üniversitelere ve Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği Türk gençliğine hakaret edilmiş olmasıdır.. Asıl ilk sorulması gereken soru budur. Açılması gereken soruşturma konusu da şudur. Ey hoca eğer Üniversiteler ” Fuhuş evleri” ise siz kimsiniz. Bir örnekle ispat et denilmesi gerekir. Asıl soruşturma konusu yapılacak eylem budur. Ey adalet neredesin çık ortaya denilecek günlerden geçiyoruz.21 Mayıs 2021
2- AKP’li bakanlara soru soran AA muhabiri Musab Turan işten kovuldu
AKP’li bakanlara soru soran AA muhabiri Musab Turan işten kovuldu! Bu eylemi her insan gibi ben de kınıyorum. Türk milletinin hiç bir ferdi. Soru soran bir gazetecinin sırf soru sordu diye kovulmasını içine sindiremez onun aç bırakılmasını onaylamaz. Çünkü onun işi soru sormaktır. Sorularla ve alacağı cevaplarla Türk milletini olup bitenlerden haberdar etmektir. Demokrasimiz Anayasamızın, Türk milletinin denetiminde ,iradesinde ve hakemliğinde yürütülmüyor. Bunu Türk milletine anlatmaktadır. İşte AKP nin karnesi:
Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 501 YTL ye çıkmıştır. Artış 24,5 mislidir
ABD Doları 2003 te 1.660.000 TL iken8.455.000 çıkmıştır. Artış 4,4 mislidir
Çeyrek altın 2003 te 24 YTL den 768 YTL ye çıkmıştır. Artış 31Mislidir
Prof. Dr. Süleyman Çelik’in hesaplamaları ise şöyledir.
2003’te AKP iktidara geldiği zaman hazinemizin toplam geliri 100 Milyar ve çeyrek altın 24 TL idi. Bölersek 4,1 Milyar çeyrek altın eder.
2020 mali yıl bütçe gelirlerinin ise şişirilerek 1095 Milyar TL olduğu bildirildi. 2020 yılı ortalama çeyrek altın 650 TL’dir Bölelim 1095:650=1,7 Milyar çeyrek altın eder.
Bunun yüzde hesabını yaparsak: 1.7 çarpı 100, bölü 4.1, eşittir: 41.46 yaklaşık 41.5 eder. Yani 2003’de 100 altını olan Türkiye’nin şimdi 41.5 altını var.
Demek ki Türkiye 18 yılda yüzde 58.5 oranında yoksullaşmış!..
Prof. Dr. Süleyman Çelik
Soru şayet bu olsaydı ne olacaktı. Musab Turan işten atılınca bu sorun da düzelecek mi idi.
Artık herkes sadede gelmelidir. AA ajansını muhabiri Musab Turan’ın sorduğu soru şudur “19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan milletin teveccühünü kazanan AK Parti ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük? Üç buçuk yaşında oğlumun yüzüne bakarken maskeli balodan dolayı ben utanıyorum. Sizin çocuklarınız yok mu?”
İşte bu soruyu sorduran şey aslında yukarıdaki AKP karnesidir. Atatürk’e ve devrin hükümetine günlerden bir gün bir vatandaş küfretmiş. Durum Atatürk’e intikal etmiş.
Atatürk neden diye sormuş.
Demişler ki sigaranın içinden odun parçaları çıkmış da ondan.
Atatürk demiş ki o adam haklıdır. Siz de insanlarımıza içinden odun parçaları çıkmayan sigara verin.
Bırakın bize iyi bir karne vermeyi. 2003 teki altın ve döviz değerlerini geri verin başka ihsan istemez.. Gram altın 18 TL olsun. Çeyrek altın 24 TL olsun. Bir ABD doları 1,320.000 TL olsun. Bu soruların hiç biri sorulmaz. AKP etrafında Cumhuriyetimizi ve AKP yi yıkmaya kararlı bir örgütlenme mi var ki açık bütçeler yaparak Türk milletini tam manasıyla iflasa sürüklemişlerdir. Ve bu yolda ısrarla devam etmektedirler. 2019 bütçe açığı 81 Milyar, 2020 139 milyar ve 2021 246 Milyardır. AKP yi ve Cumhuriyetimizi tam manasıyla iflas ettiren işte bu sonuçlara yol açan açık bütçelerdir. Siz bu yöntemle giderseniz daha çok Musab Turan’ları işten atarsınız ama bir yere varamazsınız. Bunun yerine TBMM ni toplayın DENK bütçe yapın ve Anayasamızın 166. Maddesini değiştirerek herkesin anlayacağı şekilde açık bütçelerin yasaklayan düzenleme getirin. O zaman yolunuz açıktır. Bunu da mı yapamıyorsunuz o zaman Atatürk’e gidin İsmet Paşaya gidin artık dümen bozuldu ne yapacaktık diye sorun. Onlar Türk milletine ve size karanlıktan çıkış yolunu göstereceklerdir. Diyanet işleri başkanımızın doğru söylediği sözlerden biri de şudur. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar
14 Mayıs ve sonrasına bir bakın vakfedenin DENK bütçe şartına uymayanlardan lanete uğramayan var mı?
NOT: Sayın Meral Akşener’in Rize- İkizdere’de Karadeniz’in geleneksel misafirperverliği ile bağdaşmayan tezahüratlar ve olaylara rastlanmıştır. İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Çayeli’nde karşılaştığı provokatif eylemlerde AKP Çayeli İlçe Başkanı İshak Karahan’ın yer aldığını ve kalabalığı yönlendirdiğini söyledi.
Ancak AKP de bir Türk milletinin partisidir. Bir tavsiyemiz olacak kendilerine. Bunun yerine TBMM ni toplayın DENK bütçe yapın ve Anayasamızın 166. Maddesini değiştirerek herkesin anlayacağı şekilde açık bütçeleri yasaklayan düzenleme getirin. O zaman yolunuz açıktır O zaman bu provokasyonlara ihtiyacınız kalmaz. Yanınızdaki cahil cühelaya uymayın Atatürk’e ve Anayasaya uyun. Selam, sevgi ve saygı ile.
…
 |