18 Haziran haftasına17 Haziran haftası gibi girdik. Nasıl çıkacağımızı bilmiyorum. Hazinesi, ve parası uzun yıllardır iflasa sürüklenmiş talihsiz Türk milletinin evlatlarıyız. Hazinemizin iflasta olduğu, eğitimin çıkmazda olduğu, devletimizin tüm yetişmiş elemanlarının bir kanara itildiği böyle bir döneme hiç girmemiştik. Korona belası ise üstüne tuz biber ekti. Hala daha biz buralara açık bütçelerle geldik artık Denk bütçe yapalım ve 21 yüzyılda açık bütçe ile yaşamaya mecbur imişiz gibi, tam manasıyla iflasa sürüklediğimiz Türk milletine biraz nefes aldıralım diye heyecan taşıyan insan sayısı da her gün çoğalacağına azalıyor. İşte böyle bir günden sonra gelelim Brifingimize;
Türk milletine BRİFİNG bu isim tuttu. Türk Milletine herkes BRİFİNG vermek zorundadır. Demokrasinin gereği budur. 1-Yaptıklarımız, 2- halen yapmakta olduklarımız ve 3-gelecekte yapmayı planladıklarımız. İşte brifing. Her brifing işte böyle 3 bölüm içerir.
Açık bütçelerle bağımsızlık ve egemenlik korunamaz. Mutluluğa ve refaha ulaşılamaz. 14 Mayıs 1950 den sonra da bu her gün geriye doğru gide gide dibe vurduk.
Eğitim okullarda yapılır. Hepsini değilse bile önemli bir kısmını kapattık. Son kalanlar Askeri, liseler askeri orta okullar askeri hemşirelik okulları ve Askeri yüksek Hemşirelik okulu sıra ila kapatıldı. Sonra üretim yapan fabrikalarımız tek tek arsa fiyatına satıldı. Bunu yapan devlet aklı mıdır yoksa tek adam alkımıdır yoksa harici bedhahlar mıdır.? Bu soruların cevaplarını bilen mutlaka vardır ama bilenin de söylemediği, söyleyemediği, yazamadığı, konuşamadığı anlatamadığı dönemim ta içindeyiz.
Kime aittir ne zaman söylenmiştir. Bilen varsa yazsın. Ama şair Eşref’e atfedilen bir fıkra var. Şair Eşref’e sormuşlar demokrasi ile Diktatörlük arasında ne fark var diye. O da meşhur hicivlerinden birini söylemiş. ” Devri istibdatta konuşturmazlardı adamı, konuşursa ağlatırlardı anasını. Devri demokraside durum değişti. Önce konuştururlar adamı sonra ağlatırlar anasını”
DENK BÜTÇE YAPMADAN NE ANALARIMIZ NE DE BİZ AĞLAMAKTAN KURTULAMAYIZ.
Demokrasi, işte böyle bir şeydir. Tek kişinin konuştuğu herkesin onu alkışladığı bir rejim değildir. Herkesin araştırdığı bilgi edindiği tek başına veya toplu halde yayabildiği sınırsız bilim ve düşünce denizinde her ferdin ayrı ayrı yüzebildiği Düşüncede ve araştırmada sınırın bulunmadığı, herkesin malının canının parasını güven altında bulunduğu, Altın ve Döviz fiyatlarında asla ve asla yükselme olmadığı güzel bir limandır. Küreklerimizi o limana doğru çekelim. Yelkenlerimizi o limana doğru şişirelim.