AYTEKİN ERTUĞRUL

Doğum Kontrolü ve Doğum Hızının Azalması Nedir? / Aytekin Ertuğrul

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ecz. Ve  Ankara Milletvekili Gamze Taşçier, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “Doğurganlık hızındaki düşüşün nedeni asla ekonomik değil” açıklamasına tepki gösterdi. Ve şunları söyledi.” Doğum hızındaki düşüş, hukuksuzluğun, Kadın düşmanlığının ve baskının yarattığı bir rejim krizidir. Demiştir. Haberimiz budur. Habere karşı Sayın Milletvekilimizin gösterdiği tepki bilimsel olarak doğrudur. Ama eksiktir. Bebek doğumlarının  azalması bebeklerin bakımlarının ve beslenmelerinin maliyetlerinin yükselmesi. Tek adam rejiminin varlığından kaynaklandığı da doğrudur. Ama tek adam rejimi ne yapıyor ki bu durumlara sürüklendik. İşte eleştiride bu husus yoktur. Bunu tamamlamak gerekmiştir. AKP+ MHP birlikteliğinin Türkiye Cumhuriyetinin 2003 ten sonra yaşadığı olumsuzlukların  biri birinden açık bütçelerle gelinen nokta olduğunu vurgulamamıştır. İşte AKP nin 25 Mayıs 2025 kısa  karnesi:

  • Çeyrek altın 24 TL den 6830 TL ye çıkmıştır. Artış 284 mislidir
  • Gram Altın 18 TL den 4198 TL ye çıkmıştır. Artış  233 mislidir

 Bir ABD doları 1320000 TL den 39.150.000 TL ye çıkmıştır. Artış 29 mislidir

İşte bu karnedir ki biri birinden  açık bütçeler sonucunda oluşmuştur. Ve çaresi tek adam rejiminin değişmesi olduğu kadar Tek adam rejiminin açık bütçeler yapmaması ve TBMM nin de açık bütçeleri çıkarmamasıdır. Açık bütçeleri CHP nin Anayasa madde 150 ye göre T.C. Anayasa Mahkemesi’ne götürmesidir. Danıştay’da açık bütçelerin iptali için vatandaşlarca açılan davaların Danıştay’ca T.C. Anayasa Mahkemesine sunulmasıdır. Milli Güvenlik Kurulunda konunu enine boyuna görüşülerek DENK bütçe kararı alınmasıdır. Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olan AKP iktidarı tüm bütçeleri açık olarak  çıkardığından Bağımsızlığımızın yok edilmesi eylemlerinin de odağı haline geldiği bile hukuken söylenebilir. Bunları da ekliyorum. CHP li kardeşimizin bu eleştirilerine CHP bütünü ile sahip çıkmak zorundadır diyoruz. Konu ile ilgili Atatürk ile İsmet Paşa’mızın bütçe açıkları ile ilgili direktifleri de aşağıda yeniden Türk milletinin dikkatlerine sunulmaktadır 

 

 Atatürk’ün direktifleri:

  • Bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
  • Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir

İsmet Paşa’mızın direktifleri:

  • Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.
  • Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder

 

Teğmenlerimizi Türk Milleti, Asla unutmaz.

TSK lerinden tek adam rejiminde ihraçları gerçekleşmiş 5 teğmenimizin olayı,  yargı safhasındadır. Anayasamızın 138. Maddesinde aynen şunlar yazılıdır: Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

BU madde ile anayasamız daha ziyade yetkili makamların mahkemelerde hak arayan mağdurlar için fiili müdahaleleri yasaklamıştır. Bu gün Türkiye’mizin öyle bir derdi yok çok şükür ki. Eskiden vardı. Balyoz mahkemesinin savcısı bile vardı ama şimdi onlar çok gerilerde kaldı. Ancak yargıdaki olayın doğru bir sonuca ulaşması için bildiklerini söylemek belge varsa sunmak tanıklık etmek gibi yağıya doğruyu bulmada yardımcı olmak fiillerinde bir yasaklama getiren bir hüküm değildir. Ben askeri hukukçu değilim ama askeri bir birlik/ kurum olan hastane baştabipliği yaptım. Askeri disiplin hukukunu çok iyi bilirim. Buna rağmen bu konuda Askeri hukukçu arkadaşlarımızla çok fikir alış verişi yaptım. Genel kanaat odur ki: O eylemde Türk milletinin TSK lerinin ve Cumhuriyetimizin aleyhinde yapılmış bir eylem veya meydana gelmiş bir zarar yoktur. Askeri Ceza Kanunu kapsamında en küçük bir suç yoktur.  Suç: Askerliğe zarar vermiş yasalara uymayan bir fiildir.

 Burada yasalara uymayan askerliğe zarar vermiş bir fiil yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TSK leri hiç bir zarara uğramamışlardır. Eylemsel ve fiili olarak suç oluşmamıştır. Ceza tayını yapılacak hukuki fiili ve maddi dayanak yoktur. Olsa dahi ihraç gereken bir suç akla ziyandır. Herkes İsmet Paşanın 22 Şubatta yaptıklarını gıpta ile örnek göstermiştir. TSK lerinin halen komuta mevkii var mı yok mu belirsizdir. Askeri Mahkeme AYİM  ve Askeri Yargıtay’ı yoktur. TSK leri için sivil hakimler sivil idareciler karar veremezler. Çünkü bu konuda eğitimleri ve deneyimleri yoktur. Ordumuz veya TSK  Türk milletine her zaman gereklidir. Türk milletine ordu ne zaman gereklidir? Müstevliler birleşerek Yunan Ordusunu İzmir’e çıkardıkları zaman gereklidir. İstiklal marşı, İzmir Marşı, Dağ Başını Duman Almış Marşı ve Harbiye Marşları söylenecek günlerdeyiz. Onlar bizim evlatlarımızdır. Onlar bizim / Türk milletinin evlatları oldukları için ebetteki Mustafa Kemalin de askerleridirler.

Trikopis’in askerlerini denize dökenlere Mustafa Kemal’in askerleri adı verilir.

Yargı mercilerinin bu geçekleri de göz önüne alarak, hiç bir maddi ve eylemsel dayanağı olmayan İHAÇ kararının iptaline karar vereceklerine ben de tüm Türk milleti gibi inanmaktayım.

 

 

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.