Bu gün gazetelerimizden birinin ana başlığı/ana manşeti şudur. “ Her tarafımız çürümüş” Çürüme yeni, değildir. Sürpriz de değildir. Çürüme 14 Mayıs 1950 de başlamıştır. 1957 de TBMM kürsüsüne çıkan İsmet İnönü bir tarihi konuşma yapmıştır. Bu tarihi konuşmanın tarihi cümlesi, ise şudur. “Enflasyon politikası… İktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.
Biz de bu yazıyı kelimeleri, tartıp kullanarak yazmaya çabaladık. Önce gazetelerimize kadar yansıyan sahtekârlık haberlerinden bazı başlıklar alalım.
- Türkiye’nin konuştuğu sahte diploma olayı dallanıp budaklandı
- 400 sahte akademisyen derhal açıklansın
- Sahte profesör ve Doçentler merak konusu
- Sahte diplomalı Üniversite patronu
- Vermiş mehteri almış diplomayı
- AKP li Şentop’un Makedonya’daki, Üniversite’sinden pis kokular çıktı
- Skandal büyüyor. Hükümet sessiz( Türkiye kaç kişiye sahte diploma verildiği, bu kişililerin kim oldukları, hangi görevlerde bulundukları ve bu güne kadar nasıl yakalanmadıkları merak ediliyor.)
- Çetenin karargâhı Ulus’ta
- AKP li TBMM Başkanlarından Mustafa Şentop’un adı sahtecilikte anılıyor.
Bu haberler var. Bu haberlerden haberi olanlar da var. Benim gibi bunu
duyan ve şaşıranda var. Şimdi mi duydunuz diyen de var. Ne yazılır inanın bilmiyorum. Bu konularda yazı yazmak en zor yazıdır. Söz gümüşse sukut altındı denilmiştir. Susalım. İşi ehline bırakalım. İşin ehli kim diye sorarsanız cevabımız “ Ankara’da 14 Mayıs 1950 den sonda hiç gömülmeyen işinin ehli hukuk bilen tarafsız vicdanlar taşıyan hâkimlerin artık geldikleri her tarafa yetiştikleri, Ankara semalarında “ HUKUKSUZLUK” kuşlarının uçamadıkları müjdesini de ekleyerek yazımızı noktalayalım. Tük milleti bütün sahtekârları ve sahtekârlıkları denize döken bir milletini adıdır. YALNIZ DEĞİLSİNİZ.