
Hukuksuz yıllarımız dediğimiz zaman neyi kastediyoruz. Devletin ve hükümetin Türk milletinin hukukuna saygısız olduğu yılları kastediyoruz. Peki saygısızlık nedir . TÜRK MİLLETİNİN HUKUKUNUN çiğnenmesidir. Peki bu böyledir ama somut uygulama nedir? Onu da yazalım: Her gün her hafta zam yapmak ve her gün her hafta TL mizin değerini düşürmektir. BU tarife göre 11 Kasım 1938 ve sonrasında Türk milletinin her gün parası değer kaybettiğinden Fiyatlarda istikrar hiç olmadığından hukuksuz yıllarımız 11 kasım 1938 den sonraki yıllarımızdır. İlk devalüasyon 7 Eylül 1946 dır. Buna biz devalüasyon-1 Diyelim. 5 yıllık 2. Cihan Savaşı sonrasıdır. Bir ABD doları 280 kuruş yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyetine Dahili ve harici bedhahlarımızın attıkları ilk tokat budur. 14 Mayıs 1950 de ise yine 280 kuruş idi. Biz onu 3 TL diyelim de hem hesap kolay olsun hem de kimsenin hakkı bize geçmesin.
Devalüasyon 2: 4 Ağustos 1958. Menderes Bir ABD doları 900 kuruş olmuştur.
Devalüasyon 3. Demirel Hükümeti 19 Ağustos 1970 dir. Bir ABD doları 14.85 olmuştur.
Devalüasyon 4 Demirel hükümeti 24 Ocak kararları Bir ABD doları 70. TL olmuştur.
Devalüasyon 5. Çiller + Deniz Baykal 5 Nisan 1994 ( Meşhur 5 Nisan kararları) Bir ABD doları 17.200 TL olmuştur. ( Kaynak 22 Mayıs 1999 Milliyet.)
Bunlardan sonra resmen Devalüasyon yok. Ya ne var günlük ve saatlik kurlar. Bunun anlamı nedir. TL bizim hükümetlerimizce hiç korunmamıştır. Oysa bu konudaki Atatürk direktifi şudur:
-
Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir. Musatafa Kemal Atatürk.
-
Atatürk ayni zamanda DENK bütçe için şu kesin direktifi vermiştir.
-
Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
-
Türk milletinde emanete hıyanet olmaz. Ama gördüğümüz gibi 11 Kasım 1938 de başlayan para değerinin azaltılması ” DEVALÜASYON” lar sanki normalmiş gibi uygulanmıştır. Paramızın değerinin düşürülmesi hukukumuzun bozulması insan haklarının çiğnenmesidir.
-
Bu kadar açık ve ortada olan bir konu sanki normalmiş gibi her gün paramızın değeri TV lerin alt yazılarında an be an gün be gün yazılıyor. Artık paramız beynelmilel taarruzların insafına terk edilmiştir.
Devletin bütçesini açık yapan hükümetlerimiz paramızın değerini koruyamazlar. Paramızın değeri korunmadığı zaman Türk milletinin hukuku çiğnenmiş olur. Atatürk’e göre bağımsızlığımız elden gider. İsmet paşaya göre de Türk milleti tam manasıyla iflasa sürüklenir.
Merkezi bütçemiz DENK yaparak paramızın değerini koruyamayan hükümetler kendilerini de Milletlerini de koruyamazlar. 14 Mayıs 1950 sonrası dönemin( Buna TSK nin müdahale dönemleri de dahildir) adı gaflet ve dalalet dönemidir. 18 Ocak 2025