AYTEKİN ERTUĞRUL

TARANTA – BABU’YA  YEDİNCİ MEKTUP 

Bu hafta yazı yazacak bir zaman aralığı bulamadın.

Şiirlerim 20 dilde okunur  

Türkiye’mde Türkçemle yasak” diye yurt sevgisini ve hasretini dil getiren Nazım Hikmet’e yazdırdım. Daha doğrusu gençliğimizde dilden dile, elden ele gezen şiirlerinden birini alarak ve size sunarak bu kritik haftayı da doldurdum.

Sen ki kapkara cahilsin
herhangi bir 

            Hukuku düvel profesörü kadar 

Nazım Hikmet 

Şair öyle yazmış ama bu gün yazsa idi, acaba ne yazardı diye düşündüm. Bence şöyle yazardı

Sen ki kapkara cahilsin

Herhangi bir

               Yer yüzü siyasetçisi kadar

Gerçekten yeryüzündeki siyasetçilerin büyük çoğunluğu en az ilkokul mezunudur. İçlerinde Yüksek okul diploması olanları olduğu gibi olmayanları bile vardır.

Sen ki kapkara cahilsin 

Herhangi bir            

               Yer yüzü siyasetçisi kadar 

 Diye yazmak gerekirdi. Şair büyük olunca yazdığı şiiri de büyük oluyor.  

İşte size gençliğimizde elden ele dilden dile dolaşan Nazım Hikmet şiiri

TARANTA – BABU’YA  YEDİNCİ MEKTUP adlı ölmez  şairimizin ölmez  şiiri  

“Taranta Babuya Mektupların 7. mektubu”

 Bilirim
beş altıyı geçmez
senin kafanın raflarında dizili
kapalı şişeler gibi sorgular…
Sen ki kapkara cahilsin
herhangi bir
hukuku düvel profesörü kadar.(.* )
Buna rağmen
sana sorsam
desem ki ben:
“Keçilerimizin
kıvırcık uzun
tüyleri dökülüp,
iki başlı memelerinden
iki kol ışık gibi akan
sütleri kesilirse;
ve portakallarımız,
sönen birer güneş yavrusu gibi dallarında kuruyup,
kemik ayaklarıyla kıtlık,
yerli bir kral gibi geçerse toprağımızdan,
sen ne yaparsın?”
Bana dersin ki sen:
“İlk ışıklarla ağarmağa başlıyan
yıldızlı bir gece gibi
damla damla kaybederim boyamı,
damla damla solarım…”
Bana dersin ki sen:
“Bir Afrika kadınına bu sorulur mu hiç?
Kıtlık ölümdür bizim için
bolluk sevinç…”

Fakat ne hikmettir ki TARANTA – BABU
büsbütün tersine burada bu!
Bir öyle şaşılası
dünya ki burası,
bollukla ölüyor,
kıtlıkla yaşıyor.
Varoşlarda hasta, aç kurtlar gibi
insanlar dolaşıyor
ambarlar kilitli
ambarlar buğdayla dolu.
Tezgâhlar
ipekli kumaşla dokuyabilir
topraktan güneşe kadar giden yolu.
İnsanlar yalınayak
insanlar çıplak…
Bir öyle şaşılası
dünya ki burası,
balıklar kahve içerken
çocuklar süt bulamıyor.
İnsanları sözle besliyorlar,
domuzları patatesle… 

Nazım Hikmet 

Taranta – Babu’ya Mektuplar 

(*) Hukuku Düvel= Uluslararası hukuk

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.