Değerli kardeşimiz Oğuz Dalgıç’tan gelen kısa mesajımızı sunuyorum.
DEPREM, DEPREM ÜSTÜNE.
Ülkemiz deprem fay hattı üzerinde 6 Şubat depremi 11 ilimizi vurdu. (50.096 ölü ve 107.204 yaralı) vardır. 800 bin konut yıkıldı. Acımız, manevi maddi kaybımız derindir.
Ancak nastan ve rasyonel deprem ile emeklilerimiz,7 Temmuz saat 4 de gelen vergi depremi ile işçilerimiz, emeklilerimiz, asgari ücretlilerimiz, işsiz ve evsiz olan yaklaşık 70 milyon vatandaşımız, yaşayamaz duruma getirildi. Getirildik. Birileri vergiyi tabana yayacağız. Demişti aslında mesajı vermişti. Ama kurtulmak için toplanma yerimizde yok. Tanrı ülkemizi, bizi korusun. Buna şükür diyelim. Tanrı bizi imtihan ediyor. Oğuz DALGIÇ 8 Haziran 2023
Zam Cehennemine Devam
Burada sevgili kardeşimiz Oğuz Dalgıç’ın bahsettiği deprem zam cehennemidir. İşte kopyalama ile Cumhuriyet Gazetesinden aldığımız haberimiz.
“İktidarın, “rasyonel dönem” kapsamında başlattığı gelir artırıcı önlemler tüketiciye zam dalgası olarak yansımaya başladı. Mal ve hizmetlerde yüzde 18’lik KDV yüzde 20’ye çıktı. Matbu harç tutarları yüzde 50 artırıldı. Ödenek ihtiyaçlarını karşılayacak 1.1 trilyon TL’lik ek bütçe TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Resmi Gazete’ de dün yayımlanan düzenlemelere göre mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 18’lik KDV dilimi yüzde 20, yüzde 8’lik KDV dilimi yüzde 10’a çıkarıldı. Daha çok gıdayı kapsayan yüzde 1’lik KDV diliminde değişiklik yapılmadı. KDV ile ilgili artışlar 10 Temmuz’da yürürlüğe girecek. Tüketici kredilerinden alınan banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) de 5 puan artırılarak yüzde 15 oldu.”
Ayrıca maktu harç tutarları yüzde 50 artırıldı. Yanında yurtdışından getirilen telefonlardan alınan harç ise yüzde 228 artışla 20 bin TL’ye yükseltildi. Şans oyunlarından alınan vergiler de yükseltildi. Vergi oranı spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde 5’ten yüzde 10, at yarışlarında yüzde 7’den yüzde 14, diğer şans oyunlarında ise yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıktı. Zamlar bir devletin bağımsızlığını yok ettiğini bize Atatürk direktif olarak vermiştir. İsmet İnönü ise açık bütçelerle Türk milletini tam manasıyla iflasa sürüklediğini bize iletmişlerdir. Ama bu direktifler henüz TBMM ne, Hükümetimizin tüm üyelerine Danıştay …dairesinin başkan ve üyeleri ile DİDDGK başkanı ve üyelerine tebliğ edilemediği için yürürlüğe girmedikleri için uygulanamıyorlar. NOKTA
1,1 Trilyon Liralık Ek Bütçe TBMM ne Sunuldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi nedeniyle yapılan harcamalar başta olmak üzere kamu idarelerinin ödenek ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla hazırlanan ek bütçe teklifi (2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi) dün TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Bu bir felaket haberidir. Bu gaflet dalalet olayına CHP nin dava açması gerekir. CHP bu davayı açmazsa CHP ile ilgili tüm eleştiri haberleri doğrulanmış olur.
Zam Depremi, Milli Reaksiyonlara Gebedir
Bu deprem doğrudur. Üzücüdür. Ancak bilinmelidir ki bu deprem diğerleri gibi tabiatta olan bir şey değildir. İnsan eli ile hazırlanan uzun yıllardır uygulanan ve zaman zaman şiddetlenen bir depremdir. Buna açık bütçelerin yarattığı deprem denilirse. İşte açık bütçeler ve yarattığı depremler:
İşte son 5 yılın bütçe açıkları:
2019 yılı bütçe açığı 81 Milyar
2020 yılı bütçe açığı 139 milyar
2021 yılı bütçe açığı 265 Milyar
2022 yılı bütçe açığı 278 Milyar ve en önemlisi
2022 yılı ek bütçesi açığı 880 Milyar
TOPLAM: 1643 Milyar TL
2023 Bütçesi TBMM de kabul edilmiştir. 660 Milyar açıktır.
Bu rakama onu da ekleyelim. 1643+660=2303
Bu kadar açık bütçelerle Atatürk’ün ve ismet İnönü’nün söyledikleri gerçekleşir,
Atatürk’e göre bağımsızlık elden gider.
İsmet İnönü’ye göre de Türk Milleti tam manasıyla iflas eder.
İşte bu deprem bilim noksanlığı, akıl noksanlığı ve tarihten ders almamak gibi üç gafletin toplamıdır
NOT: Bolu Belediyesi Başkanı Sayın Tanju Özcan Bolu’dan Ankara’ya “değişim ve adalet” ana başlığı altında yürüdü. Yürüyüş sırasında yaptığı basın toplantısında. CHP Genel Merkezi’ne alınmayacağı yolundaki haberlere de yer vererek aynen şöyle dedi. “Ben senin evine gelmiyorum ki, Ben Atatürk’ün evine gidiyorum Orası senin babanın çiftliği mi? ( 8 Temmuz 2023 tarihli gazeteler)
Bazı insanlar oturdukları koltukları babalarını çiftliği sanıyorlar. 14 Mayıs 1950 ve sonrasındaki tüm iktidarların içinde dolu dolu o koltukları babalarının çiftliği. Sananlar oldu. Bu düşüncemize Müdahale Dönemleri, de dâhildir. Ben de ilave ediyorum ki babalarının çiftliği gibi bile yönetmiyorlar. Çünkü insan babasının çiftliği bile olsa bir ABD dolarını 3 TL de 26.00.000 TL ye çıkarmaz. İnsan babasının çiftliğini bile bu kadar kötü idare etmez.
