Site icon Söz Gazetesi

   Yoğun ve Tarihi Bir Hafta Geçirdik / Aytekin Ertuğrul

10 Ağustos 2024 SEVR anlaşmasının 104. Yıldönümü idi. Hepimiz üzüldük. Çünkü o tarihte Türk milleti bir daha tarih sahnesine çıkmamak üzere yok edilmişti. Ve bu yok edilişi de Padişahın 3 adamı tarafından kabul edilerek yürüklüğe girmişti Bugün için özel ve öznel bir yazı düşünmüştüm. Ama Sayın Ümit Zileli’nin aşağıda, KORKUSUZ Gazetesinde yer alan yazıyı görünce bundan vazgeçtim. Çünkü bu yazıda SEVR Anlaşması istenen düzeyde anlatılmış tartışılmış ve lanetlenmiştir

Yazıyı benimsiyor ve sunuyorum.

https://www.korkusuz.com.tr/cumhuriyetin-tarihin-coplugune-attigi-antlasma-sevr-p20278

Atom Bombası Çocukları

  ABD 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya, 9 Ağustos‘ta da Nagazaki’ye birer atom bombası atmıştır.  9 Ağustos 2024 Nagazaki’ye atılan atom bombasının atılış yıldönümü idi. Nagazaki ve Hiroşima’ya atılan ATOM bombalarını bütün dünya Vahşetin en doruk noktası olarak kabul etmektedir. Tarih bize doğruları göstermek için bir rehberdir. Ama insanlık denilen o müthiş varlığın sömürgecilerin çıkarları karşısında bir hiç olduğu tarihte sabit olan en önemli iki olay da bunlardır. Atom bombası çocukların top oynadıkları  bir araç değildir. Tarihte eşi  ve benzeri görülmemiş bir saldırı ve saldırgan Emperyalizmin saldırısının  DORUK noktasıdır. Allah insanlığın Rotasını şaşırtmasın. Saldırganlığın sonu ve sınırı yoktur. Yapılan bu insanlık ihanetinden dolayı utanan ve ceza gören yoksa tekrar edileceği açıktır. Ve şüphesizdir. Çünkü Emperyalist saldırganlıkların son durağı yoktur.
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Nazım Hikmet

Denk Bütçe sözcüğünü hiç kullanmayan bazı yazarlara

Ulu Önder Atatürk’ün direktifleri

Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Bağımsızlığın bütünü ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.

 

Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk İsmet Paşa’mızın direktifleri:

Peki, o zamandan bu zamana ne oldu. Tam manasıyla iflas devam etti. Bağımsızlık elden gitti. Bu yazdıklarınızı anlayacak bir yönetim Ankara’da 14 Mayıs 1950 den sonra hiç olmadı. Yok. Bunu nereden biliyoruz. Açık bütçelere devam ediyorlar da oradan biliyoruz. Öncelikle belirtelim ki halen çökmüş buluna iç cepheyi ayağa kaldırmadan diş ülkeler seni dinlemez ve dikkate almazlar. Bir gün dahi açık bütçelerle buraya geldik DENK bütçelerle çıkarız diye yazmayanlar:

Ne yazsalar boşunadır.

Harcadıkları zaman boşunadır.

Harcadıkları mürekkep boşunadır.

Tarih ve bilim gaflettekileri kolay kolay affetmez.

 

Açık Bütçeleri yapanlar Ya cahildirler ya da gaflettedirler.

İşte Son 3 yılın açık bütçeleri:

2022 yılı bütçe açığı 278  Milyar ve 

2022 yılı ek bütçesi açığı 880 Milyar  

2023 Bütçesi TBMM de 660 Milyar TL  açıkla kabul edilmiştir.

 2023 Bütçesine ek bütçe olarak çıkarılan 1,1 Trilyon açık ek bütçe de TBMM de kabul edilmiştir.

2024 yılında ise Bütçe açığı  2 trilyon 652 milyar TL olarak bütçede yer almıştır.

TOPLAM: 5 Trilyon 580 Milyar

Bütçeler niçin yapılır? Açık bütçelerin tahribatlarını gidermek ve tekrarını önlemek için. Açık bütçelerin tahribatlarını önlemek için yine açık bütçe yapanlara tek bir cümle söylenebilir. Gaflet dalalet ve hatta HİYANET içindedirler. Özetlersek Ya gaflettedirler ya da hıyanettedirler. Burada _Cezayir kurtuluş savaşçısı Franz Fanon’un şu ünlü

 Sözü geçerlidir.” Her seyirci ya bir alçak ya da bir korkaktır.

Hiçbir gemiye açık bütçe yükleri yüklenemez. Çünkü hiçbir gemi açık bütçelerin verdiği yükün ağırlığını taşıyamaz. Bu yükle her gemi Okyanusların derinliğine doğru gider ve batar

 

 

 

Exit mobile version