Dünyada her devlet, her başına geleni genellikle "Dış Mihrak" olayına bağlar?..
Bu durum, Roma İmparatorluğundan kalma bir alışkanlıktır. Çünkü, o dönemlerde bir savaşı güçlüler başlatır ve dış devletler birleşmek zorunda kalırdı. Çünkü birleşmezler ise, sıranın kendilerine geleceğini çok iyi bilirlerdi!?
Hal böyle olunca da, Dış politika ve strateji evrilerek Anabilim dalı haline gelmiştir. Bunun kuruumsallaşması Roma döneminde olmuştur.
Derken, kimkime, dumduma bir strateji anlayışı başladı. Bu karşılıklı vaatlere ve çıkar ilişkilerine dönüştü. Bu olgu o denli değişti ki, ticaretin seyrini bile etkiledi…
Bu nedenle, Dış Mihraklar kavramı evrilerek SOĞUK SAVAŞ mantığının gelişmesine neden oldu?!..
Bu durum rekabet ve fikri ilerlemeyi kamçıladı. Milli Rekabet ve Milli refleks eğitimlerini ön plana çıkardı. Muhafazakarlığı siyaset haline getiren ve kültür teknesinde yoğuran bir tarihçilik anlayışı başlattı!?
İşte tarihte İstihbarat ağının değişimine neden olan Milli rekabet kültürselciliği, ardıl anlayışların integral etkilerinin doğmasına neden oldu?!..
Bunun en güzel örneklerinden birisi de Lawrence'dir. Adam batıdan gelip, arap görünümünde Ortadoğuyu karıştırdı!?… İşte böylece Dış mihrak ilişkisi, bir de içeriden iç birlikçilik denilen yeni bir bilimin doğmasına neden oldu!? Oysa ki, o zaten hep vardı ama bilim olarak kürsüsü yoktu!..
Hal böyle olunca da İç istihbarat ve Dış istihbarat ve karşı istihbarat gelişti. Çağın gelişimiyle birlikte elektronik istihbarat ve teknik takipler gelişti. O da yetmedi, teknik taktikler ve strateji ağları gelişti.
En sonunda bunun dışında klasik ve din sömürüsüne dayalı Dış ve İç mihrak etkileşimi yaratıldı!..
En sonunda anlaşıldı ki, insanlar parayla, belli bir menfaat karşılığında ülkesini satabiliyor, işbirliğine gidebiliyor ve rahat konforlu yaşam kişiyi gevşetip halk lider kopukluğuna neden olabiliyor?!..
Halk tarafında da insanların en zayıf tarafının inanca bağlı değerler olduğu anlaşılıyor?!…
Ki bana göre göre Dış Mihraklar ve İç Mihraklar, Dini kullanıp nasıl ki devleti ele geçirmeye çalıştılar ise, sırada Milliyetçilik var!…
Eee ne yapacağız şimdi?!…
Ulular boşuna "Bilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır" dememiş?!.
Artık şunu kafamıza iyice sokmamız gerekiyor ki Bilim yoksa Din de, Milliyet de, Devlet de yok!…