İhtiyacı olan insanlar,
Paraya sıkışmış çaresizler,
İşsiz kalmış umudu sönükler,
Yüzünün rengi, gözünün feri sönenler,
İşinde tadı tuzu kalmamış insanlar,
Evine bile gitmek istemeyenler vs.
Gazetelerde gün boyu intihar haberleri,
İyi günlerinde gülenlerin ağlama sesleri?..
Bu durum insanların kendi seçimi mi?
Rahatlık mı yanılttı bir vakit hepsini?
Kimse kimseye çeki düzen vermemiş mi?
Aralarında bir ağ oluşturamamışlar mı?..
Oysa ki, ne de gür çıkıyordu sesleri?
Ne de özgüvenliydi davranışları?
Ne de canlıydı bakışları?
Ve ne de yüksekti kahkahaları?..
İnsanlar, kendi yıkımlarını,
Yine tercihleriyle bina ettiler,
Geçici ve sahte gülücüklerle!?
Her defasında daha da kötüye gidek bu?!.
Çünkü ektikleri tohum bu?..
Filizlenen, dallanan, koca bir kötülük ağacı!..
Sonsuz sevinç ve bereketi anlamayanlar,
Her adımda yaşayacakları
ezaya ve sıkıntıya rey verdiler.
Şimdiden seçimleri onları üzüp,
yüzlerini ekşitmeye ve
iç huzurlarını kaçırmaya başladı…
Şimdiden her yan kırık dökük?..
Noktasal Bilgeliği ağzıyla yüceltip,
eylemiyle ayak altına alanlar ile
onu sadece pasif bir şey gibi öylesine algılayanlar,
yaşadıkları sürecin sonucuna adım adım şahit olup
pasifize olacaklardır.
Gerisini ağza almaya bile gerek yok!..