(Önemli ve hatta en önemli gündem olduğu ve olacağı için yazdım. Bu yazı, benim için bir Milli Vazife olduğu için yazılmıştır.)
Malumunuz ki Cumhurbaşkanlığı seçimine az kaldı.
Sanayiciler ve ticaret erbapları, seçimden önce yapılan bazı ekonomi stratejileri üzerinden gelecek kaygısı yaşıyorlar?..
Şöyle ki:
Bankaya giden sanayici, yatırımcı ve/veya ticaret erbapları Merkez Bankası politika faizi üzerinden %8-11 arası faiz oranı ile KREDİLER çekmişlerdi. Buna TL-REF KREDİ deniliyor. Yani TL politika faizi artarsa artan, fakat ilk belirlendiği orandan aşağıya inmeyen bir FAİZ ORANI uygulaması!?.
Seçimden önce TL-REF diyelim ki %8 olsun. Seçimden sonra faiz oranı diyelim ki %35 olsun. Kredinin ödenme günü geldiğinde %8 olan faiz %35 olarak hesaplanıp tahsil edilecek!?.
Örneğin: 10 Milyon TL yatırım yapmak ve hammadde almak için kredi çeken sanayici %8 politika faizi üzerinden TL-REF üzerinden 1 yıl sonra 10,8 milyon TL ödeyip kredisini kapatacak iken, politika faizi %35 olduğunda 13,5 milyon TL ödeyecek!..
Yani(!)
Seçimden önce uygulanan bu yöntem, adeta seçimden sonrası için bir göz dağı veya seçimden sonrası için bir parmak sallama stratejisi gibi okunabilir.
Strateji, uzun vadeli bir plandır. Değişik ekonomik formüller yoluyla, iş insanlarını istikrar adına kaygılandıran ve istikrar bozulmasın diye de seçimi kendi lehine çeviren zekice veya kurnazca planlardan oluşur bu stratejiler?..
Bu yüzden sanayiciler tarafından, eğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçilirse, TL-REF kredi düşük tutulacak ve döviz yukarıya çıkacak fakat kontrollü olacak diye yorumlanıyor. Böylece, sanayiciler; KUR enflasyonun üzerinde kalacağı için kar elde edeceğini ve politika faizi de yükseltilmeyeceği için de kredi geri ödemesini kazançlarından karşılayıp ödeyebilecekleri istikrarlılık senaryosu üzerinde duruyorlar.
Ancak, Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse şüpheleri var. Şöyle ki:
Kılıçdaroğlu, TL-REF politika faizleri üzerinden alınan kredileri, politika faizini yükseltse bile yatırımcıları ve işletmeleri koruyabilmek için yeni uygulacağı yüksek faiz oranından koruyacağı konusunda sanayicileri rahatlatacak mı?
Kredi alan bir sanayici ve işletme sahipleri, eski politika faiz oranı korunsa dahi, yeni çekecekleri yüksek oranlı krediyi ödemek için ihracat yapmak istediğinde, bu kez de döviz kuru düştüğünde faiz maliyeti yüksek olduğu için kur geliri onu karşılayamayacak ve ihracat yapma imkanı kalmayacak?.. Kısacası, Kılıçdaroğlu’nun bu konuda nasıl bir yol takip edeceği konusunda sanayici, çiftçi, ihracatçı ve ticaret erbaplarını rahatlatması ve kafalarına yatan tatmin edici formüller açıklaması gerekiyor?..
Açıklanması gereken en önemli konular ilk olarak bunlardır!.. Sosyo-psiko-seçim ekonomiyesi üzerinden stratejiler derin ve sessizdir?..
Bu yönüyle, Recep Tayyip Erdoğan’ın kurmaylarının formülleri sanayici-ticaret erbapları-ihracaatçılar ve büyük istihsal üretimci çiftçiler açısından ÇARKIN DÖNMESİ VE İSTİKRAR İÇİN AK PARTİ İKTİDARININ DEVAM ETMESİ YÖNÜNDE KARAR VERMELERİNE MECBUR ETMEKTEDİR.
Samimi ve tarafsız olarak ifade etmeliyim ki, bu konular hakkında Kılıçdaroğlu adam akıllı ve yoğun açıklamalar yapıp, çözüm yolunu ve sanayici, tacir ve büyük çiftçi üreticilerini rahatlatamaz ve onları istikrar adına ikna edemezse, bu seçimi son anda kaybeder.
La Fontaine masalları kişiyi takdir ettirir ama kaygı sahibi seçmenler, gerçekler karşısında kaybettirir. Çünkü onlar, sırf bu yazdıklarımı çalışanlarıyla paylaşsa bile, bütün Türkiye’de oy oranları %80 tersine döner.
Bu seçim tekrar ve yine, istikrar kaygısı üzerinden bir seçim algısı üzerinde yürüyor.
Artık Türkiye, özellikle FAİZ-KUR-ENFLASYON ile ilgili stratejileri dinleyecek ve SANAYİ-TİCARET-TARIM üçgeni buna göre karar verecek. Özellikle İHRACATÇILAR!..
Sayın CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN ile Sayın KEMAL KILIÇDAROĞLU’nun bu saatten sonra yazdığım konular hakkındaki kısa-orta-uzun vadeli çözüm stratejileri GERÇEKTEN VE RASYONEL OLARAK SONUCU BELİRLEYİCİ olacaktır.
Artık gerisi İKNA EDENLERLE İKNA EDİLENLER ARASINDA…
Başka da diyeceğim birşey yok bu konuda…