Netenyahu’yu dinliyoruz günlerdir.
Netenyahu’nun hırslarını, saldırılarını, Filistinlilere karşı yaptığı “soykırımı”.
…
Elimde Anne Frank’ın “Hatıra Defteri” var. (İş Bankası Yayınları. İstanbul 2017)
13 yaşında bir kız çocuğunun tuttuğu notlar.
Anne Frank ve ailesi, 4 Ağustos 1944’te Naziler tarafından yakalanarak Auschwitz-Birkenau toplama kampına gönderilirler. Frank, 15 yaşındayken Şubat 1945’te Bergen-Belsen toplama kampında tifüsten ölür.
Saklandığı sırada tuttuğu günlüğü, ölümünden sonra yayımlandı ve dünyada en çok okunan kitaplardan biri oldu.
Şöyle diyor:
“Önce harp, yenilgi. Sonra Almanlar sökün etti. Derken biz Yahudilere karşı bilinmedik çilelerin kapısı açıldı. Yahudiler sarı yıldız takacak. Yahudiler bisikletlerini teslim edecek. Yahudiler trene binemez. Otomobil süremez. Yahudiler üçle beş arası alış veriş edemez. Yahudiler sadece ‘Yahudi dükkânı’ yaftası taşıyan dükkânlara girebilecek! Yahudiler sekizden sonra sokağa çıkamayacak! Bu saatten sonra duramayacaklar. Yahudiler tiyatroya, sinemaya, eğlence yerlerine giremez! Yahudiler maçlara katılamaz. Havuzlar, kortlar, hokey alanları Yahudilere yasak! Yahudiler Hristiyanları ziyaret edemez. Yahudiler ancak Yahudi okullarına gidebilir.”
Netenyahu bu defteri okuyup intikam mı almak istiyor?
Kimden?
Filistinliler, Alman mı?
Filistinlileri, Alman mı zannediyor da onun kavgasını yapıyor?
Nedir amacı?
Yoksa aslında “Adolf Netenyahu” mu?
