Mardin Büyükşehir, Batman ve Halfeti’nin DEM Partili Belediye Başkanlarının görevden alınıp, yerlerine kayyım atanmasına yönelik tepki ve tartışmaların toz dumanı arasında kaynayıp gitmesin diye yazıyorum.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, görevden alınan Ahmet Türk’ü ziyaretinin ardından, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile birlikte Mardin Büyükşehir Belediyesi önündeki konuşmaları, önümüzdeki sürecin ipuçlarını vermesi açısından bir tarafa not edilmelidir.
Önce Tuncer Bakırhan’ın konuşmasından kısa bir alıntı yapalım; “Bu yalancılar, bu inkarcılar, bu Türkiye halklarını reddedenler zannediyorlar ki Kürtler bu kayyumlara baş eğeceğiz. Çok iyi bilsinler ki Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, Denizler ne yaptıysa, Kürt Halkı, Türkiye Halkları da onların yaptığını yapacaktır. Ne onların kayyumu, ne onların zulüm politikaları, ne yalanları ne hileleri bizlere diz çöktüremeyecektir. Seyit Rıza’nın dediği gibi bizleri diz çöktüremezsiniz diyoruz”
Öncelikle okurlarımıza, Bakırhan’ın bahsettiği iki ismin de Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı çıkarılan silahlı isyan önderleri olduklarını hatırlatalım
Şeyh Sait, Türkiye’nin, Musul’a yönelik olası girişimlerine karşı İngiliz destekli, Şeriatcı/Kürtçü kalkışmanın önderi idi. Şubat 1925’te başlayan kalkışma birkaç ay içinde bastırılacak, yapılan yargılama sonucu, Şeyh Sait ve bazı yandaşları hakkında idam kararı verilecektir.
Seyit Rıza ise o dönem Dersim olarak adlandırılan bölgenin önde gelen derebeyidir.Çeşitli uyarılara rağmen, Cumhuriyetin mülki ve hukuki varlığını tanımamakta direnmiştir. Hakim olduğu Dersim bölgesinde, etkilediği diğer aşiret liderleriyle, devlet içinde devlet olma anlamına gelen ortaçağ feodal düzeninde kalmakta ısrar etmiştir.
Dersim isyanı, Cumhuriyete entegre olurlarsa feodal imtiyazlarını kaybedeceklerini düşünen aşiret önderlerinin, halkı sömüren derebeylerin 1937’de başlattığı silahlı kalkışmadır.
Dersim isyanının arkasında, Hatay’ı anavatana katmayı gündemine alan Türkiye’nin önünü kesmek isteyen Fransa vardır. Çünkü o dönemde Hatay/ Suriye Fransız mandası altındadır! Sonuçta etnofeodal isyan bastırılmış, isyan önderi Seyit Rıza ve suç ortaklarından bazıları hakkında mahkemece verilen idam kararı uygulanmıştır.
1938’de gerçekleşen ikinci isyan da kısa sürede bastırılacak, Cumhuriyet’in eğitim ve kalkınma seferberliğinin olumlu sonuçları süreç içinde görülecek, feodalitenin cenderesinden kurtulan Tuncelili yurttaşlarımız uygarlıkla buluşacaktır.
Bakırhan, Cumhuriyete silah çeken iki isyan sembolünü kutsayıp izinden gideceklerini, emperyal destekli iki kalkışmayı da bir dakika tereddüt etmeden bastıran Atatürk’ün koltuğunda oturan CHP Genel Başkanının da katıldığı bir mitingde söyleyebilmiştir!
Kurtuluş Savaşı’nı yürüten ve Cumhuriyeti kuran kadroların kurduğu partinin genel başkanının, Cumhuriyet karşıtı isyanlar hakkında, ortaokul düzeyinde bilgi sahibi olup olmadığı hiç kuşkusuz ayrı bir yazının konusudur.
Buraya kadar yaptığımız açıklamanın ardından sözü, Bakırhan’ın emperyal destekli iki isyan önderinin yanına Deniz Gezmiş’i katma cinliğine getirmenin zamanıdır. Deniz Gezmiş’i, etnofeodal Kürtçü/ Şeriatçı isyancılarla eşitlemenin, Türk solunu, Kürtçülük lokomotifine son vagon olarak eklemleme amacıyla yapıldığı bilinmelidir.
68 kuşağının simge ismi Deniz Gezmiş’i, etnofeodal derebeyleriyle eşitleyip, bölücü terör örgütüne eklemleme sinsiliğini, 68 kuşağının bir onur belgesiyle yanıtlayalım.
68 kuşağının Samsun’dan Ankara’ya düzenlediği, Deniz Gezmiş’in de katıldığı, Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşünün son durağı Anıtkabir, Atatürk’ün manevi huzuru olarak planlanmıştır.10 Kasım 1968’de, yürüyüşçüleri temsilen, İstanbul Hukuk Fakültesi öğrencisi Cevat Ercişli tarafından, Anıtkabir Anı Defterine yazılıp imzalanan aşağıdaki metin, Deniz Gezmiş ve 68 kuşağının, emperyal destekli bölücülüğe verdiği en anlamlı yanıttır.
10 Kasım 1968
Milli Kurtuluş yolunda Amerikan emperyalizmine karşı gerçekten İZİNDEYİZ.
Milli kurtuluş mücadelesi yok edilemez. Onu yok etmek için bütün Türk Milletini yok etmek gerekir.
Tam Bağımsız Türkiye İçin
Mustafa Kemal Yürüyüşçüleri Adına
Cevat Ercişli