Ülkemin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK “Şayet ben ölecek olursam, memlekete ait söyleyecek hiçbir şeyim yoktur. Çünkü yürürlükteki Cumhuriyet yasaları bu işleri temine yetkilidir” demiş ve ülkeyi kendinden sonra gelenlere emanet etmişti. Ama maalesef, ülkeyi zamana uyma, uydurma safsataları ile Cumhuriyet şimdilik sadece adı söylenir sistemsiz bir kuruma dönüştü.
31-Mart-2024 günü ülke genelinde gerçekleşecek olan mahalli seçimler, ‘Hem bir sona, hem bir başlangıca’ milat olacak kanısındayım. Zira son 30 senedir okuma ve okutmama planı hedefe vardı. Kağıt fabrikalarının kimi satıldı kapatıldı, kağıt ithalata mahkum edildi. Milli eğitim sisteminin 1990 dan sonra AB uyumları ile başlayan niceliksiz ıslahı, 2002 yılımdan sonra bu güne, yetişen tahsilli cehaleti tamamen tavan yaptırdı.
Ülkemin insanları açlık ve sefalet içinde yaşam mücadelesi verirken. Makam ve ikbal için milyonca para yine sistemsiz bir şekilde sokaklara serpilecek.
Milletin bana vekillik yapsın diye meclise yolladığı zatı muhteremler. Utanmadan kendini seçen seçmenlere ihanet edip başka partiye gidiyor. Belediye başkanlığı için vekillikten vaz geçebiliyor(seçilmez ise nasıl olsa geri dönecek) Madem belediye tercihinizdi maaş tatlı geldi diye meclise koştunuz. Bir sene bekleseydiniz ya! Ve şimdi nereden buldunuz ise, bir sürü mali külfetle reklama soyunuyorsunuz demezler mi. Şimdi benim dediğim gibi?
1 sene önce bu günlerde, şuan ki iktidara karşı muhalefet yapanlar, bu gün geçen senenin rövanşını alma mücadelesi vereceklerine birbirleri ile mücadele ediyorlar. Aklın yolu birdir. Bu yaptıkları resmen Sayın ERDOĞAN’ ın tehditlerinden korkmak veya başka emellere hizmetten başka bir şey değil. Kendi güçlerini görmek martavalı da, fasa fiso. Önemli olan Vatan ve onun yurttaşları.
Ülkemde insanların görmediği koca bir dünya var, ama görmüyorlar, zira bir taraf dinle beyinleri uyuşturmuş, Kur’an ayetleri yerine, hadislerle yaratılan Tanrıya, peygambere bağlanarak ülkeyi son şansını oynamaya getirenlere inananlar. Diğer tarafta Atatürkçülükten, milliyetçilikten bahis edip sadece lafta bırakanlara, diğer bir tarafta da sosyalistlik ve ırkçılık teorisi güdenlere inananlar. Bunlar ülkede fikirlerini söylüyor ise ATATÜRK sayesindedir. Fakat görmek işlerine gelmiyor. Zira TÜRKİYE CUMHURIYETİNDEN BAŞKA CUMHURİYET VE TÜRKİYE’DEN BAŞKA ÜLKE YOK.
Cumhur ittifakına bir şey söylememe veya yazmama gerek yok. Korktuğumdan veya çekindiğimden değil, çünkü tek adam sistemi hakim olduğu ve okuduğu duanın Türkçe anlamının ne olduğunu bilmeyenlerin ve mehdi gibi gördükleri için Sayın ERDOĞAN kimi aday göstermiş ise ona itiraz olmaz ve olamaz. Muhalefetin demokrasiden bahis eden partileri de, Cumhur ittifakından geri kalmadı, aynı olayı yaşattı partililerine. Atatürk fikirlerinin savunuculuğunu yaptığının çığırtkanlığını yapan CHP nin taze Genel Başkanı Özgür ÖZEL her türlü basında demokratik bir sistemle, ilkeli olarak nitelik ve nicelik sahibi olan kişileri tüm ülkedeki seçim merkezlerinde aday yaptık sistemli bir şekilde çalışacağız diye beyanda bulunuyor.
Sayın Özgür beyin tarif ettiği özellikli adayların tersini şayet yazmaya kalksam, inanın sayfalar almaz.
Malumunuz olduğu gibi ben işleri nedeni ile İstanbul da yaşayan sonradan olma değil anadan doğma Adana’nın döşeme mahallesinin çocuğuyum. Zaman zaman bu köşeden İstanbul’dan bir Adana’lının Adana’ya bakışı diye yazdım.
Sayın Özgür bey, ben size Atatürk’ün ilkelerine uymayan iki ilde tercihinizi yazacağım. Birincisi şu an benim memleketim ADANA ya tekrar aday gösterdiğiniz Zeydan KARALAR bu arkadaşın benim memleketime 5 yıl içinde elle tutulacak ve gösterilecek ne iş yaptığını bilen veya gören var mı acaba varsa lütfen yazsın. Üstelik Adana 80.000 oy veren arap alevisinden ibaret değil.
Adana’da ikinci yer, SEHAN belediyesi ve Mehmet Akif AKAY beyefendi fazla uzatmama gerek yok eğer hiç bir bilginiz yok ve Adana’da partinizi yönlendiren ve yöneten Bitlisli olup Adana Milletvekilliği yapan Burhanettin Bulut’a değil googela sorsaydınız size Türkiye de Adana tabiri ile sarımsak dişi belediyelerden daha çok hizmet yaptığını görürdünüz. Bu adayları seçerken hiç mi nereli diye bakmazsınız Adana’ya bir Adanalıyı layık görmezsiniz. Çukurova ilçesinde değişim doğru karar ama yeni adayda Malum vekilin himayesinde, oraya mevcut iktidarın mecburiyete zorlayıp, emekli ettiği ülke emniyet yönetiminde ödül ve takdirnameler almış ve aynı belediyede başkan yardımcılığı yapmış, belediyecilik deneyimi olan ve Adana’nın tanınmış ve sevilen ailelerinin bir ferdi Birinci sınıf Emniyet müdürü Selami Kandemir’in müracaatı, göz ardı edilip neymiş adam yokluğunda kısa bir dönem il başkanlığı yapmış bir zatın tercihi de maalesef hatalarınız CHP ye Adana’yı kayıp ettirecek. (inşallah ben yanılırım)
Gelelim ikinci yere İstanbul Sarıyer Sayın Şükrü GENÇ 2009 yılından beri bu ilçede B.başkanlığı yapan ve ilçeye büyük hizmetler veren Sayın GENÇ ne hikmetse CHP genel başkanı yardımcısı Gökhan ZEYBEK beyin, yakın arkadaşı belki de, hayatında yaşının sayısı kadar Sarıyer sınırlarına girmiş bir kişi ile rotasyona uğratılıyor.
Şunu çok iyi bilelim ve unutmayalım. Coğrafyayı iyi bilenler her şey olabilir ve yollarını kayıp etmezler. Ölmekte olan bir kişinin hiçbir şeyden korkusu yoktur. Bakın Sayın Özgür ÖZER; Eğer yönetilmeseler, önemsiz bir insan olanlar. Bir mevki ye geldiği zaman, içlerinde yaşattıkları önemsizliklerini kendileri gibi para ve mevkii için kendilerine biat edenleri yönetmekle tatmin ederler. Size önerim sakın bu duruma düşmeyin. Eğer sen kendine Atatürkçüyüm deyip onun partisini layığı ile yöneteceksen ataların dediği gibi ‘ipin ucunu puştun eline verme’.
Kim ne derse desin el birliği ile Atatürk’ün emanet ettiği bu güzel ülkeyi ve rejimi ‘Niteliksiz, Niceliksiz, İlkesiz ve Sistemsiz bir hale getirdik.
BAKIN; BİRİLERİ NE DERSE DESİN, DOĞRU VE YANLIŞ VARDIR,
İKİSİNİN ORTASI OLMAZ
ÜLKEM ONA GÖRE KARAR VER !
