Aydınlık Gazetesi yazarı sn. Adnan Akfırat’a göre güya Urumçi’de heryerde bayram sevinci varmış. Yedi yıldır tek bir terör olayı yaşanmamış. Uygurlar kendi kültürlerini özgürce geliştiriyorlarmış ve mutlularmış(!)..
Ancak Çin’de Uygurlar ile ilgili değişen olumlu birşey var mı hür dünyadaki Uygur Türkleri olarak biz bilmiyoruz.
Annemiz ile, babamız ile, abimiz, teyzemiz, halamız, dayımız, amcamız ile telefonda dahi görüşme imkanımız yok.
Ziyaret için vize vermiyorlar. Verseler dahi “yurt dışının özgür havasını getirmişsin” gerekçesini ileri sürerek bizi tutuklarlar diye gidemiyoruz.
Pasaportlar toplandığı için onlar da yurt dışına çıkıp bizim yanımıza gelemiyorlar. Dolayısıyla yakınlarımız nasıl yaşıyor, durumları nedir bilgimiz yok.
Bir çok öğretmen, akademisyen, yazar, edebiyatçı ve şairden haber de yok; üç dört yıldır görünmüyorlarmış…
Duyduğumuza göre aydınlarımız “beyinleri zehirlendiği” için sözde eğitim merkezlerinde “ideolojik tedavi” görüyorlarmış…
Galatasaray, Fenerbahçe yurt dışında maç kazandığında formaları giyip sokaklarda sevinen gençler de yokmuş artık. Niye diye sorduğumuzda Galatasaray forması giymek suçmuş… Ayyıldızlı forma giymek ise tutuklama sebebiymiş…
Cafelerde, resturantlarda Türkçe müzikler çalınırdı altı sene önce. Şimdi kimse çalmıyor. Çünkü artık Tatlıses’i, Tarkan’ı dinlemek de beyni zehirlediği için suçmuş…
Tıpkı Filistin’de, Kudüs’te 60 yaş altı insanların camiye girip namaz kılmaları yasak olduğu gibi, Doğu Türkistan’da da yaşlı insanların dışında gençlerin ibadeti yasakmış…
Sadece izin kartı olanlar az sayıdaki camilere girebiliyorlarmış…
Evlerde işyerlerinde Kur’an kitabını bulundurmak, Kur’an okumak, Bismillah demek, “Selamünaleyküm” diye selam vermek de yasakmış… suçmuş…
Bu arada, BM raporlarında yazılan “toplama kampları”ndaki hayatın nasıl olduğu, kaç kişinin tutulduğu, kaç kişinin öldüğü konusunda ise çok fazla bilgi sahibi değiliz maalesef…
Ayrıca Akfırat’ın yazısında bahsettiği “bayram”, Çinliler’in “Çağan” adını verdikleri milli bayramları…
Uygurlar da sn Akfırat’ın anlattığı Çin’in milli bayramlarını kutlamaya zorlanmışlar…
İstanbul işgal altındayken eğlenen, mutlu olan İngiliz dostu Türkler vardı hatırlar mısınız? Sanırım Adnan Akfırat’ın gördükleri “mutlu Uygurlar” da bir avuç Çin dostu mandacı, eyyamcı, mankurt Uygurlar olsa gerek…
Not: Vicdanlı Adnan Akfırat’ın vicdanının farklı söylediğini de biliyoruz.
DOĞU TÜRKİSTAN SÜRGÜN HÜKÜMETİ BAŞBAKANLIK OFİSİ