 |
|||
Atatürk’ün masasında kalan toprak reformu…
Herkesi eşit vatandaş yapan anayasamızı uygulatmayarak Kürt köylüsünü kendine maraba yapan aşiret ağaları…
Gerici ayaklanmalarla Cumhuriyet devrimlerini uygulanamaz kılan aşiret ve toprak ağaları…
Köy Enstitülerini kapatarak köylüyü eğitimsiz bırakan toprak ağaları…
Büyük toprak sahiplerini ve NATO’yu besleyen Demokrat Partiyi iktidar yapan toprak ağaları…
PKK yı besleyen aşiret ağaları…
Ecevit’in “toprak işleyenin su kullananın” tasarısını engelleyen aşiret ağaları…
Gerçek bu iken Kemalist Cumhuriyeti besleyen demokratik çarkları kırmakta beis görmeyen, doğudaki yatırımları kadük eden, verilen krediyi götürüp Bodrum otellerine yatıran Köy ağaları… Urfa Ceylanpınar Üretim Çiftiliğinin traktörlerini yaktıranlar…
Cumhuriyetin nimetlerini halka sunmakla gelir demokrasi, uzaydan inmez, onu engelleyen sınıfı ortadan kaldırmakla gelir; toprak reformu bunun için gerekiyordu!
Demokrasi özgür yurttaşların iradesiyle oluşacak iken, bir tarihte marabalaştırılmış Kürt köylüsü özgür iradeden yoksun iken, çağdaş anlamda özgür yurttaş olması Kürt aşiret ağaları tarafından engellenen Kürt köylüsü için toprak reformu ön şart olmalıyken…
Narin kızlarımızın ve köy kadınlarının yazgısı aşiret hukuku kadar demokratik olabilecekse…
Batı şehirlerine yerleşerek kendini görece özgürleştirme yolunu seçmiş, ancak bir başka tuzağa çekilerek gerçek demokrasi talep etmeyen Kürtçü partilere oy vererek parlamentoda çözüm bulunacağını zanneden yanılıyor.
Meclisimizde şu anda Kürt köylüsünün partisi yoktur. Türk ve Kürt köylüsünün partisi olması gereken CHP ise kurucu felsefesinden ve Ecevit’in yarım kalan tasarısından habersizdir. Kürt sorunu yoktur, toprak ve aşiret ağalığı sorunu vardır. Bu tespit Bülent Ecevit’in tespitidir, çözümü acil sorundur.
Eğitim şu anda 2005’den beri Amerikan SPAN şirketinin elindedir ve disleksi nesli yetiştirme programı uygulanmaktadır, bunda da her çocuk ayırımsız zihinsel terör altındadır. Bu sorun Kürtçe konuşma eğitimiyle çözülecek iş değildir, ayrımsız her çocuk aynı şiddete maruz kalmaktadır. Kürtçe okuma kitapları bastı MEB, metinlere bakan olursa ne kadar saçma sapan yazı ve resimlerle şişirildiğini görür, tıpkı Türkçe ders kitapları gibi.
Küresel SPAN adlı Amerikan eğitim şirketi dünyada eğitimi liberalize etmeye devam ediyor. Bağımsız bir MEB ve DİB müfredatı şu anda namümkündür, çünkü emperyalizmin doğrudan heyetleri yanında onlarla beraber çalışan tarikat ve aşiret ağaları oralarda da egemendir.
Demokratik toplum talebi tüm halkımızın talebidir, ama gerçekleşmesi gerçekten tam bağımsız iradeyle mümkündür.
Eğer milletçe enerjimizi çocuklarımızın geleceği için birleştirirsek, işte o zaman önümüzdeki engelleri aşarız.
“Tam Bağımsız Gerçekten Demokratik Türkiye” pankartları altında yeniden yürüyebilmek dileğiyle.
Mahiye Morgül (68’li)
4.3.2025
