MAHİYE MORGÜL

İşte Geldi Ekinoks 21 Mart

Gece ile gündüz eşitlendi, soğuklar bitti, ateş elementi toprağa düştü, toprağınızı tohumlarınızı ekmeye hazır edin, ekin.

Ne tesadüf, EKİN çıktı dilimden. Ekin-Oks geldi derken de “ekin” demiştim, E’kin; Kun/Gün. OKS ile birlikte hem de, Oğuz/Ochuz… Ekinoks’un fonetik açılımı Oğuz Günü oluyor. 

Türkçe’de öylesine kondurulmuş kelime yoktur. Anlamlı bir öbekte bunlar birleşir.

 “Oks” ÖKÜZ/OÇUZ’un sıkışmış halidir, sesdeştir.  Oğuz ile Oçuz arasındaki sesdeşlik tesadüf değildir. Anlatacağım.

“Oğuz” kelimesi Türkçe olup, Atatürk’ün de işaret ettiği gibi Gök Kültündendir. Hem de OĞ (gök) Us (akıl) ile doğrudan bağlantılıdır. “Gök ışığı” olarak açıyoruz, aklın ışığını veren ulu göğ/OĞ.

 “Mart” kelimesi Türkçedir ve gök kültündendir.  Mart  ayındadır ekinoks (Oğuz Günü) zamanı. Perslerin Fer ve Har dediği Avesta (Oğuzata) sembolünde kanatları iki yana açılan kuş üzerindeki Oğuzata Martı kuşuna binmiştir. Mart ayında Pers sembolü kuşa toprağımıza ateşi getirdiği için MERSİ/Merti diye teşekkür ederiz. Çünkü bu ay toprak canlanmaya başlar,  baharın bereketine kapılar açılır. Biz de “teşekkür” ederken bereketi veren ateş /kor elementine saygı sunarız. Görüyoruz ki “Mersi” ile “Teşe-kur” aynı anlamdadır, bereketi veren ulu ışığa, yani bugüne çevirirsek Allah’a şükür demektir.

Perslerin kanatlı sembolü Fer ve Har (Farsça), Umay Ana, Anka kuşu.

Türkülerde; Huma kuşu, Telli turna.

Ona benzetilen kuşumuz vardır: Hüthüt kuşu, İbibik, Taraklı kuş.

Hüthüt kuşunun bazı özellikleri antik çağda insanların onu sembol almasına sebep olmuştur diyebiliriz. Örneğin,  tek eşli olması, yuvasını korumak için özel yöntemler bulması, yaşlı anne babasına bakması ve  annesi öldüğünde onu dağın başına taşıyarak doğaya daha çabuk karışması için orada kalbini çıkarıp kanını toprağa akıtması…  

Bu kuşta, aileye ve doğaya saygıyı gördük. İnsanla benzer özellikleri olduğu için bu kuş tarihte Oğuz Ata (Avesta) sembolü olmuştur.  Oğuzların Kafkasya kolunda hüthüt kuşu şeklinde olan sembol İran platosunda martı şeklindedir.

Gelelim boğanın sembol alınmasına. Toprağı sürerken çifte koştuğumuz boğaların da annesini sürünün içinde tanıyıp ona yanaşıp onunla başını boynuna sürterek koklaşması vardır ve aynı anneden olan bir diğer boğayla güreşe girmez.

Kafkasya antik kavimlerinde  boğa ve hüthüt kuşunu birlikte  devlet sembolü olarak görüyoruz. Halkına kol kanat geren Oğuz beylerinin sembolüdür.

 Antep OĞUZELİ kazılarında 2020’de ulaşılan son mozaik resimlerde  gördüğümüz Hüthüt kuşunu ve Boğayı yabancı arkeologlar açıklayamıyorlar. Ya da görmezden gelmek işlerine geliyor. Çünkü boğa ve hüthüt kuşu belirgin Türk Tamgalarıdır.  Aşağıdaki eski Azerbaycan devleti olan Şirvanşah (Sasanilerin devamıdır) bir Kafkas Oğuzlu devleti olduğu için devlet armalarında bu iki resmi görmekteyiz.

Gagavuz armasındada gördüğümüz bu boğanın boynuzları özellikle hilal şeklinde resmedilir. Bir de Antep Oğuzeli (Belkıs) mozaiklerine bakalım. Boğa ile Hüthüt kuşunu aynı tablo göreceğiz.

Hüthüt kuşu annesine son görevini yaparken resmedilmiş!

Böyle bir mozaik tablodaki imgeleri görmezden gelip hatta TUROPASI yazısını da atlayıp, KARUS kökenli AY inanışlı olduğunu da bilmeyip AyKarus’a Yunan demek kasıt değilse cehalettir.

Videosu paylaşılan kazıda gördüm ki Avustralyalı çömez arkeolog hanım, sadece mimar Dedalus  ve oğlu Aykarus’un (EIXAPOS) adını okuduğu yazıya bakıp “Yunan, Roma” çığlığı atıyor. Batılı kaynaklar Yunan diye pompaladıkları için öyle diyor.  Oysa Aykarus bile Yunan değildir, Giritlidir, yani Oğuzludur. Girit’teki antik testilerde boğa üzerinde amuda kalkmış Amazon resmi vardır, Beşparmak dağı, İda dağı vardır. Bunların Türk damgaları olduğunu bilmez onlar.

Toros dağlarının devamıdır Girit, hani efsaneleşen, Antantis çökerken su yüzeyinde kalan kısmına Girit diyoruz, Binboğalar dediğimiz Toros/Taurus/Zağros dağ silsilesiyle Persepolis’e kadar uzanan dağların kralıdır Darius’lar, parasına Cirit Atarken resmedilirler, Avesta inanışlıdırlar. Aslen Horasan (Korus-an) çıkışlıdırlar ve Giritli Ay-Karus’un adında bu kökenini okuyoruz. 

Özetle Darius’ların torunlarıdır Giritliler. O arkeologlar bunları bilmez. Bizim Kültür bakanlığımız da bilmez. Oğuzeli (Bel-kıs) kazılarının başına dünyanın en çömezini getirir,  üstüne para veririz. Yazılardaki TUROPASİ adına hiç bakmazlar, “BACİ –F- EY” (Ay epeli  Bacı) adını da çözemezler.

Hüthüt kuşunu ve boğa başını kendine sembol yapmış olan bir Türk devletine dün akşam bu sembolleri araştırırken ulaştım ve kendimden utandım. Azerbaycan’ın öncesindeki Oğuzlu devletlerinden biri; Kafkaslarda Derbent/Sasani İmparatorluğunun devamında kurulan Şirvanşah (799-1607) Oğuzlu devleti.

(https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eirvan%C5%9Fahlar_Devleti)

Kafkasyada antik çağda kurulan devletler: Karaz kültürü, Albanya Devleti, Ahameniler İmparatorluğu, Seleukos İmparatorluğu, Atropatena,  Sasani İmparatorluğu

Ortaçağda kurulan devletler: Emevîler, Abbâsîler, Şirvanşahlar Devleti, Selçuklular, İldenizliler, Karakoyunlular

Yeniçağda kurulan devletler: Akkoyunlular, Safevî Devleti, Afşar Hanedanı, Hanlıklar: Bakü Hanlığı, Karabağ Hanlığı, Nahçıvan Hanlığı, Revan Hanlığı, Gence Hanlığı, Kuba Hanlığı, Kaçar Hanedanı, Rus egemenliği …. Son olarak Azerbaycan Cumhuriyeti.

Dönelim EKİNOKS’ta Mart ayına…

OĞUZATA, Şaman/Kuman Kültürü, doğanın kanunlarından ortaya çıkmış olan, birlikte ve birbirini gözeterek yaşayan insanların hayat deneyimleriyle insanlık tarihinin ortasına koydukları muhteşem kültürdür. Bir şiirle özetlemişler:

Her şey birbiri için vardır.

Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz.

Nehirler kendi suyunu içemez

Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez

Güneş kendisi için ısıtmaz

Ay kendisi için parlamaz

Çiçekler kendileri için kokmaz

Toprak kendisi için doğurmaz

Rüzgâr kendisi için esmez

Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz

Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur.

……

Buna ekleyelim: ”Birliğimiz dirliğimizdir.”,  “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.”

Şimdi bahar başlıyor, Bahar EKİN-OKS’u (21 Mart) Evrende “ATEŞ elementinin” yeniden kendini göstermeye başladığı gündür. EKİN için tarlalarınızı hazırlayın diyor.

Kimlerimiz o gün nevruz ateşi yakacak, , Şamanlığı bundan ibaret zannederek ateşten atlayacak. 21 Mart’ta Oğuz Günleri başlıyor, hepinize bereketli olsun.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.