Site icon Söz Gazetesi

Küpesi Bozkurtlu Gagauzya C.başkanı İrina Hanım

Bayan İrina Antalya’da yapılan uluslar arası toplantıya kulağında bozkurt küpesiyle geldi. Türkçe konuştu.

Kurt sembolü Türklerin sembolü olarak tarih sahnesine 25 asır önce çıkmış bir figürdür.

İrina Hanımın adı da bizim kültür coğrafyamızdandır. Akmenid Oğuzlu devletinin asker ana kraliçelerini tanımlar gibi, İranlılar İran’a Eran der, İrina ile sesdeştir.

İrina’nın ülkesinde (Gagavuz/Gök Oğuz) bayrak ve forslardaki semboller de antik Başoğuzlu sembolleriyle aynıdır; Boğa, Kurt, Hilal, Yıldız, vd.  

Atatürk, “Biz Oğuzoğullarıyız” demiştir ve kurt sembolünü kâğıt paraya koymuştur. 25 asır önce kurulan Akmenid Oğuzlu devletinin kurucusu olan Büyük Kuruş’un adını madeni parada yaşattık. Erkek adı ve soyadı olarak rastladığım için söylüyorum, halk arasında da yaşatmışız bu ismi. Bu sosyal ve kültürel açıklamaların özeti olarak şunu diyeceğim; paramız Kuruş, bizim kaç bin yıllık geçmişe sahip olduğumuzun belgesidir. Kuruş adı, kurt şeklinde görüntü verdiği için Cyrius takım yıldızına da isim olmuştur.

İrina Hanımın ülkesi aslında Rize ile çok yakın bağlara sahiptir, örneğin müzikleri de horon ritmindedir. MÖ.63’lere varan tarihsel bağımız vardır.

İrina Hanım, onların Oğuz Kağan dediği, Rizeli, Anadolu Kaplanı lakaplı, Başoğuzlu  kralımız VI.Mitridate’nin Kırım Bahçesaray’da 69 yaşında öldüğünde dağılan ordusunun banilerinden “bizum paçi”dir. 

Kralımıza ihanet eden Kırım valisi oğlu Prens (Boranes) orada Yahudi tefecilerin safına geçti. Kralımızın başsız kalan ordusundan etrafa dağılanlar gittikleri yerlerde şehirler ve devletler kurdular. Gagavuzya burada Oğuz töresini, dilini ve sembollerini bugüne kadar taşıyabilen çok özel yere sahiptir. Kırım Tatarlarını da burada saygıyla selamlamak gerekir, tarih haritalarında ilk Türk (Taurica) adını Kırım’da görebiliyoruz.

Başoğuzlu kralımıza Tatarlar Oğuz Kağan der. Öldüğü kalenin adı Gozlev (Oğuzoğlu) kalesidir. Kralımızın ölümünden sonra Roma bağdaşığı Yahudi tüccarlara teslim olanlar bugün Karay ya da Hazar Türkleri adıyla yeniden sahneye çıktılar; Ukraynalı Yahudi parlamenterler, vs. Talmut’u red etmek, sünnet olmaya devam etmek gibi bazı şartlarla Yahudiliğe geçmişlerdi.

Diğer yandan Kırım Türkleri (Tatar Türkleri) sonuna kadar Başoğuzlu kralımızın yanındaydılar, hiç ihanet etmediler ve bugün onları 2.kere cezalandıracaklar.  Karaim Yahudileri eliyle, Nato destekli yapacaklar bu işi ve bu sırada biz de “tarafsız” numarasına yatırılacağız. Tıpkı 2.büyük savaşta olduğu gibi. Halkımız uykudayken 1.İsrail devletini kurdular. Sırada 2.İsrail devletinin kuruluşu var, yine gözlerimize perde çekildi, kendimizi tarafsız gösteriyoruz. 

            Allah tüm Asya Türklerini yeni savaş tuzaklarından korusun. Biz içeriden bitmiş haldeyiz, anlatamıyorum, her yer, saray halılarına kadar, Menzil camilerine kadar, mavi mavi renkleriyle “buraya da girdik” diyorlar. 

“Aklum sağa emanet” derdi annem böyle durumlarda.

Değerli okurlarım, canlarım, sembolleri ve renkleri takip edince kim kimin adına tetiğe basıyor görürsünüz.

Başoğuzlu kralımızın en önemli özelliği faizi yasaklamıştı, Mitra dinliydi, köle taciri faizci Yahudi bankerleri tüm Anadolu’dan süpürüp atmış, Spartaküs isyanlarını MÖ.88’de Anadolu’da o başlatmıştı. Ölümüyle de tarihe geçti; zehir içti ölmedi, başını kesmesi için komutanına emir verdi. Öldüğü yerin adı Rusça GOZLOV (Oğuzoğlu) Kalesidir, Kırım’dadır.

Korkarım Ukraynalı Naziler Kırım’a saldıracak olursa, ilkönce onun kalesini mahvederler. Keza, Kerç boğazında kralımızın sıfatı olan Eubadore(Hubyar)  adını taşıyan bir tepede dünyanın en eski kurganı vardır.  Nato destekli Ukrayna ordusu kralımızın adını taşıyan Eupatore (Yevpatoria) Kurganını delik deşik edebilir ve hatta bu saldırıda Türk Siha’ları kullanılabilir?

Biz hala Putin şöyle Putin böyle diyoruz. Oysa Ukrayna’yı paravan kullanarak vahşi batının saldırı aygıtı Nato’nun bombalayacağı topraklarda bizim tarihimizden nefret edenler cirit atacak, kurganlarımızı ata yadigarı kalelerimizi yok edecekler.  Tıpkı Bağdat’a girdiklerinde tarihi eserleri nasıl yok ettilerse, orada ne yaptılarsa aynısını Rusya topraklarında yapacakları bellidir. Daha savaşın başındayız ve medeni(!) batı Türk kökenli Rus yazarlarına yasak koydu, değil mi?

Sihalar hakkında bir hatırlatma… Mühendisliği Türk olan Sihalar İngiliz sermayelidir, kime satacağımıza onlar karar verir, ipleri onların elindedir.

12 Mart geçti, İstiklal Marşı’nın kabulüydü, konuşamadık. Şimdi yeri geldi, Mehmet Akif Ersoy, İngiliz işgalinde İstanbul’dan Anadolu’ya geçer ve  Kuvayi Milliye’ye destek için Kastamonu’da vaazlar verir, bu vaazlarında Anadolu’da 25 asırlık Türk varlığından söz eder. Bir vaazında “Dünyada 25 asırdır varlığı devam eden başka bir devlet yoktur” der.

Şimdi Kırım, Kiyev, Gagauzya konuşuyoruz… Oğuzoğulları tarihini bilmeden bugünü anlamak zor. Tek dişi kalmış canavar diyerek tarif etmişti Mehmet Akif. O canavar asla medeni değildir, sömürmeden yaşayamaz. Savaşın özeti, emperyalist faizci batı ile sosyal ve dayanışmacı yani Kuman töresi olan doğunun sıcak çatışmasıdır savaş.

25 asır öncesini bilmeden bugünkü tarafları anlamak mümkün değildir. Onun için ASA Belgesel youtube kanalında Ulu Analarımız başlığı altında kahraman Oğuzoğlu kraliçelerini anlatıyorum.

Gagauz/ Gökoğuz kızı İrina Hanım, tarihten fırlamış bir ışık gibi geldi beynimizi açtı. Mehmet Akif’in sözünü doğrulamak için geldi sanki.

Selam olsun İrina Hanıma. Evet, 25 asırdan beri biz bu topraklarda hep var olduk!

Exit mobile version