Site icon Söz Gazetesi

Romatizmaya Çare Aktar Mustafa Lezgioğlu’dan (16)

İltihaplı romatizma yaşlı Rizelinin en başta gelen rahatsızlığıdır. Diz ağrılarına dolaşan ağrılar eklenir. “Her yerim ağrıyor” der hasta.

Aktar Mustafa Lezgioğlu ile romatizma hastalarına içeriden şifa olacak bir ilaç var mıdır diye konuşurken kendisinin de şifa bulduğu bir karışımın tarifini verdi bana. Aslında ona vücutta dolaşan ağrılarla sedefin bağlantısı var mıdır diye sormuştum. Çünkü Ankara’da omurgasında iltihaplı romatizma olan arkadaşıma doktor “Sedef hastalığı geçirdiniz mi?” diye sormuştu. Sedefin de benzer şekilde tedavi edilebileceği fikri doğdu bende.

Aktar bey kendisi romatizmalı dizlerini iyileştirdi.

Romatizmaya şifa: 3 kaşık yoğurt / 1kaşık zerdeçal / 1 kaşık zeytinyağı/ yarım çay kaşığı karabiber, karıştırılır, bu karışım 21 gün ağrıyan dizlere sürülür. Hastalığı kaç yıldan beri çekiyorsa, yaşına göre gerekirse daha uzun süre devam edilir. Ayrıca, sabahları aç karnına bir kaşık zeytinyağı, akşamları bir kaşık çörekotu yağı içilir.

Şunu önemle belirtti: Taze ürün satan güvenilir yerden, hatta ambalajında markası bilinen ürünler kullanılmalı.

Değerli okurlarım, sedefotugiller (turunçgiller) ile yapılan şifalar üzerine araştırmaya devam ediyorum. İnternette ağaçkavunu için “sedefotugillerden ağaçkavunu” tanımı geçiyor. İbni Sina’nın elimdeki Şifalı Bitkiler Ansiklopedisinde ağaçkavunu yağının nasıl yapıldığı anlatılırken “sedefotu yağı” diyor.

Yağlar tentür gibi yaraya hariçten kullanılır diye biliyorum, sedef yarasına sürmek için sedefotu yağının çare olacağını düşündüm. Evde kuruttuğum ağaçkavunu içinin beyaz kabukları vardı, onları aktarda öğütmüştüm, ansiklopedide sedefotu yağını okuyunca kuru toz halindeki ağaçkavununu kavanoza attım, üzerini örtecek kadar zeytinyağını içine döktüm, pencereye bıraktım. 15 gün güneş alacak. Sedef yarası olan, yarasına sürmek isteyen olursa deneyeceğim. 

Çay iksiri yapan Turgut bey, bütüncül tedavi gören kanser hastasına “atkuyruğu otu çayı” veriyor. Çayın içine İngiliz karbonatı katıyor. Atkuyruğu otunda bulunan “selenyum ve çinko” maddeleri sayesinde vücudumuza kuvvetli koruma yapabiliriz, diyor. Tekrar veriyorum:

“Bir çay bardağı klorsuz kaynamış suya bir çay kaşığı dövülmüş kuru atkuyruğu (aktarda satılır) atılır, 10 dakika beklenir, içine yarım çay kaşığı İngiliz karbonatı (eczanede satılır) katılır. Bu bir çay bardağı karışım günde bir kere tercihen aç karnına üç hafta içilir.”

Selenyumun ve çinkonun ne özelliği var diye merak edenlere, “Hayat kimyadır” sözünü hatırlatacağım.

İngiliz karbonatının ne özelliği var diye merak edip de internete bakarsanız, ev temizliği, bulaşık kap temizliği, pencere perdesini beyazlatmaktan lavabo açmaya kadar, her derde deva. Ancak sirkeyle beraber! Ev sirkesiyle. Bakın, İsveç Şurubu şu anda 600TL (Ocak 2023) ve ana maddesi elma sirkesidir!

Bunları neden araştırıyorum derseniz, son yılların beslenmesiyle neslimizin unuttuğu hastalıklar hortluyor. O yüzden eski şifa bilgilerine ihtiyacımız var. Mesela vücudunda dolaşan ağrılar omurga iltihabından kaynaklı olarak tanı konulmuşsa, doğal şifa yollarına başvurmak daha akıllıca olur. Eğer selenyum ve çinko eksikliği buna sebep oluyorsa, işte  Rizeli aktarımızın önerisini yazdım.

 Küstürülen Askorozlu şifacı Harun Yüksektepe’den Rize’ye selam

Sedefin ve romatizmanın çaresini bulmuştu. Küstürüldü, yurt dışına gitti.

Birkaç yıl önce Sağlık Bakanlığına patent için başvurduğunda kapılar yüzüne kapatıldı. Küstü gitti Japonya’ya, başka bir iş buldu orda yaşıyor artık. Türkiye’den ilaç isteyene ilacı yapıp kargo gönderiyordu, Ancak bir süre önce kargo şirketleri ilaç paketini kabul etmemeye başlayınca, Harun Bey Japonya’da bu ilacın üretimini tamamen durdurdu. Ben kendisiyle iletişim kurdum, der ki,

Eğer canlı kurye ile benimle iletişim kuran olursa ancak o şekilde yapar gönderirim.”

Yani henüz tamamen küsmemiş. Bu bilgileri doğrulatmak ve kendisine patent konusunda yardımcı olmak isteyenlere e-posta yazışma adresini verebilirim.  

Sağlıklı yeni bir yıl dileğiyle…

Exit mobile version