MUSTAFA HÜSEYİN USLU

ATATÜRK’ÜN ORTADOĞU PROJESİ

Çünkü bir tür “gizlilik” içinde bu tarihi tasarım, halen tam olarak açıklanmıyor. Ayrıca Suriye ve Irak’ın Türkiye ile birleşmek için ayrı ayrı müracaat ettikleri nedense saklanıyor.

Yazarlar ve çoğu gazeteciler tarafından bilinmeyen bu ilgi çekici gerçek, Atatürk tarafından bir  “Orta Doğu Projesi” olarak tasarlandığı pek bilinmiyor. Atatürk‘ün “Büyük Orta Doğu Projesi”nin ilk düşünürü olduğunu gözler önüne seriyor.

Atatürk’ün projesi barışı ve güvenliği; ABD’nin ise saldırı ve istilasını öngörüyordu. İlginç tarafı ise yıllar önce  Atatürk’ün bu projesinin ünlü edebiyatçımız Atilla İlhan tarafından açıklanmasıyla ortaya çıktığıdır.

Attila İlhan’ın anlattığı ve başka kaynaklardan da doğrulanan Atatürk’ün “Büyük Orta Doğu Projesi” önemli olan hangi gerçekleri içeriyordu.

24 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin birinci ilk gizli celsesinde, Suriye Kralı Faysal hakkında bilgi veren Atatürk, İngilizlerin Suriye’yi Fransızlara terk ettikten sonra, onu Irak’a taşıdıklarını ve 22 ay sonra Arap devletinin parçalandığını vurguluyor ve tarihi sözlerine şöyle devam ediyor:

“Kral Faysal, (biz yanlış yaptık siz ise bir millî mücadele veriyorsunuz bu hatamızı giderelim, bizi millî mücadelenize alın, biz de gerçek istikrara kavuşalım) şeklinde mektup yazıyordu.”

Atatürkün verdiği cevap ise her şeyi açıkça anlatıyor: Hayır biz bir millî mücadele veriyoruz, yeknesak bir devlet kuracağız siz de Arap milliyeti içinde mücadelenizi verecek şekilde örgütlenin ve ondan sonra süpranasyonal milliyet üstü bir devlet olabilir, işte o zaman bir federasyon veya konfederasyon halinde bir araya gelebiliriz.”

Öte yandan Irak, Nuri Sait Paşa vasıtasıyla aynı mealde teklif yaptığı biliniyor. Daha sonra bu girişimlerden ötürü, Anadolu’da İngilizlerin çıkardığı isyanlar kendini gösteriyor. Şeyh Sait, Dersim ve Ağrı isyanları gibi..

Bu yüzden de Musul ve dolaylarında “petrol bölgesi”nden geçici olarak haklarımızdan vazgeçiliyordu.

Sadece bir Türk bölgesi olan Hatay üzerinde durulması akıllılığı ve kararlılığı uygulanıyor.

Atatürkün barışçı projesi böyle iken, yıllar sonra istilacı emellere çevirme planında bir Türk’e de eş başkanlık görevi verilmesi, tarihin garip bir cilvesi olarak tekerrür ediyor.

Sonuç olarak Atatürk‘ün projesine Suriye ve Irak’ın yanı sıra İran da eklenirse ortaya günümüzün barışçı planı çıkıyor.

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi

 

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.