Site icon Söz Gazetesi

DERDİNİZ İLK SATIRSA.

Osmanlı’nın bir Sabeyisti veya bir Yahudi’yi Mahkeme Reisi yaptığını hiç gördünüz mü? Yapmadı ki, göresiniz.

Siz hiç gönüllü olarak Balkan harbine katılan bir  Sabeyist veya bir Yahudi gördünüz mü ?.

Göremezsiniz, çünkü Osmanlı ne Sabeyist, ne de Yahudi ırkından olan birini, dininin icabı böylesi kutsal işlerde kullanmazdı!

Mahkeme reisi Mehmet Galip beyin oğlu 1917 yılı Tıbbiye mezunu Reşit Galip Bey’den bahsediyorum. Bu genç kahraman Mustafa Kemal Paşa huzurunda dönemin Milli Egitim Bakanı ile tartışmış ve huzurdan çekip gidebilmişti. Böyle bir şahsiyet bir süre sonra,  Paşa tarafından Milli Eğitim Bakanı yapıldı.

Siz bakmayın dindar görünümlü dinci kaypaklara.. Gönüllerine göre konuşurlar, karalamak için dilediklerini Sabeyist, dilediklerini Yahudi yapar, bu arada farkında olmadan ırkçılığın da en iyisini yapmış olurlar. Herşeyleri bir hile ve aldatma..!

Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey, ilk defa, 23 Nisan 1933 gününde, merasime katılan öğrencilere şiir tarzında yazdığı “andı” bir ağızdan okuttu/okutturdu. İlkokul öğrencilerine, böylece “NUTUK” Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün onayı ile 2013 yılına kadar da okutulmaya devam edildi. Ancak “Açılım” bahanesiyle Milliyetçiliği ayaklar altına alanlar tarafından, okuma uygulanmasına son verildi. Gerekçesi, “Milliyetçi” bir metindi. Ne münasebet efendim.?

Birinci satırı; “Türküm, doğruyum, çalışkanım”.

İkinci satırı; “İlkem küçükleri korumak, büyüklerimi saymak,

Yurdumu, Ulusumu özümden çok sevmektir.!”

Kime düşmansınız?

Türklüğe mi? Doğruluğa mı?, Çalışkanlığa mı?

Küçükler korunmayacak mıydı?

Büyükler sayılmayacak mıydı?

Yurt,  ulus sevilmeyecek miydi?

 

Derdiniz ilk satırsa, siz faşizm nedir biliyormusunuz? Hele, dinin ilk kaynağından bile haberiniz yok!

Hucurat suresinin onüçüncü ayeti der ki,

“….Tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık,…”

Tabi ki, hadislerle uğraşmaktan, ilk kaynak olan Ku’ran unutulmaya/unutturulmaya devam.!

Anlamından habersiz; makamlı olarak Arapça okutmakla meşgulsünüz!

Sonuç mu; yükselen bir eğilim ile kimsesiz küçükler sevgiyle korunmaz oldu!

 

Artarak yükselerek çıkan bir eğilim ile büyükler sayılmaz oldu!

Sekiz yıldır, zaten gerçekte var olan, yetişen genç beyinlerin yurt dışı kaçışında hızlı artışlar oldu!

Yurt dışına kaçan kaçana! Ne tuhaf bir gariplik!

Dış güçlerin yapamadığını iç güçler yapıyor.. İş otomatiğe bağlandı.!

 

 

 

 

Exit mobile version