MUSTAFA HÜSEYİN USLU

YATIRIM TERCİHİ.

 Son yazımda, “Faizler nasıl düşer, üreticinin ve ticaretçinin faaliyetinde kullanacağı para yılda şayet 3 defa döndürülür –stok dönüşüm hızı- ise, kredi kullanımı olan % 30’luk maliyeti üçe bölerek, piyasaya sürülen üründe kredi kullanım maliyeti de yüzde 10’a düşer, üretimde veya ticarette kullanılan kredinin maliyeti ne kadar düşük tutulursa, kredi kullanım masrafları o kadar düşük olur.” Demiştim. Fakat, ekonomideki (resesyon) durgunluğun da giderilmesi gerekir.

İşin aslına bakılırsa, ister imalatçı, ister ticaretçi olsun, firma sahiplerinin cebinden, kullandıkları kredi için ödedikleri finans giderinin, imal edilen ürünün veya ticaret konusu malın maliyetine yansıtılmasından dolayı hiçbir şey çıkmaz. Çünkü kullanan kredilerin maliyeti; imalatçı veya ticaretçi firmalarca, maliyet veya gider muhasebesi yoluyla malın maliyetine yansıtılır.  O nedenle, buna çare bulunulmalı ve kullanılan krediler için yapılan harcamaların bir kısmı, kanunen kabul edilmeyen giderler faslına atılmalıdır. Atılacak bu kısmın oranı da, zaman için büyütülmelidir ki, tüketici bugüne kadar korunmamış iken, korunmuş olsun. Bu da gider vergisi kanunlarında yapılacak değişiklikle pekâla mümkündür.

Gelelim bu haftaki yazımıza. Üretimin pazara taşınması, önemlidir.

Cumhuriyet öncesinde, karayolu taşımacılığına alternatif olarak demiryolu taşımacılığı gelişmişti. Cumhuriyet döneminde ise, demiryolu ağı kurulmasına gayret edildi ve kıt kaynaklara rağmen oldukça başarılı olundu! Fakat, 1952 sonrasında, Nato’ya girme şartlarında, Amerika Birleşik Devleti, Marshal yardımlarını kabul etmek de vardı; ulaşım ise karayoluyla yapılacaktı. Demiryoluna önem verilmedi; vazgeçilmesi telkin edildi. Sonuç mu? Son birbuçuk yılımıza bakalım. Şu anda nakliye tercihi karayolu ile yapılıyor. Nakliye navlun ücretleri ise, Abd doları artışı hızında akaryakıt fiyatlarına yansıtılmaktadır. Haliyle, üretimin pazara varıncaya kadar olan fiyat artışı da doğal olarak artmaktadır.. Karşı iddia olarak, “hızlı tren demiryolu yapıldı” denecek! Dikkat. Orada insanlar taşınıyor. İnsanın gideceği illere ise ürün taşımacılığı halen karayoluyla yapılıyor. Şimdi, yatırım tercihleri demiryoluna kaydırılsa ve halen pahalı olan demiryolu navlun ücretleri de asgari makul hadlere düşürülse, pazarlara taşınan ürünün nakliye ücretleri karayolları taşımacılığına göre oldukça düşer ve düşen navlun ücreti oranında, ürün tüketiciye daha ucuza gelir. Ancak, bu taşımacılık belirli noktalara yapılabilir. Siz, hiç 30 tonluk bir TIR ile yapılacak bir nakliyeyi, 150.000 ton taşımacılık yapılan tren vagonları ile yapılacak nakliyeyle bir tutabilir misiniz? İşte bu yatırım tercihi, bakınız nelere mal oldu! Sonuçta, otoritenin yatırım tercihi öngürüsünün cezasını toplum çekiyor. Çünkü enerjideki dışa bağımlılığımız halen devamlı yükseliyor.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.