“Azınlığın azınlığı olmalarına karşın TBMM’ye sokulan Kürt Hizbullahilerinin temsilcisi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın egemenliği belirleyici ilk 4 maddesinin kaldırılmasını istedi. Diyarbakır Barosu da 66. maddedeki “Türklük” tanımının değiştirilmesini istedi.”
Kürdistan devleti anayasasına ulaşmak, Türk devriminin anayasasını iğdiş etmek için “ittifak”, daha açıkçası “”Birleşik cephe” atılımıyla; “demokrasi” tuzağıyla cilalanan parçalama girişimiyle sözde “Cumhuriyet” savunucusu ana karşıt partiyle Ankara’yı ele geçirdiler.
PKK uzantılarının ele geçirdiği belediyeler “Türkçe konuşulmasını” yasaklamaya girişmeleri yıllardır sürüyor. Bu girişimden çok önceleri İran uzantısı Kürt Hizbullahilerin Rehber İmamı Hüseyin Velioğlu, Türkçe konuşmayı yasaklamıştı. [1]
Yönetim koltuğuna oturur oturmaz, belediye levhalarına “Kürtçe jargonuyla”, “Ermeniceyle” belediye adını eklemişler. Bir tür yerel hükümet başkanı gibi makamından çıkan yeni Reis Mülkiye Esmez, belediye görevlilerini “Türkçe değil Kürtçe konuşacaksınız!” diyerek sertçe uyarmaya başlamış, uymayan memurları önce çöpçü yaparak sokaklara yollamış; sonra da işten atmış. [2]
Türkçeyi de, Türk devletini de elbirliğiyle yıkabilirsiniz ama…
Sözde özgürlükçülük yetmez; uzaktan bağırıp kışkırtmakla hiç olmaz. Yalan dolana başvurmadan “halkınıza” neyi nasıl yapacağınızı anlatmalısınız. “Önderlik” bunu gerektirir.
Kürt – Arap devletini kurabilirseniz Türk maddesiyle birlikte Türkçeyi de rahatlıkla kaldırabilmek için temel kaynak diye güvendiğiniz sözlüğe başvurmalısınız.
Çarlık Rusyası Erzurum Konsolosu Auguste Jaba’nın hazırladığı sözlüğü kullanan o bildiğiniz uzmanlar size yardım edecektir.
“Kürdolojinin kurucusu” ilan edilen Vladimir Minorsky ve uzmanlar, sözlüğün içerdiği 8.388 sözcüğün ulusal kimliklerini sizin için saptamışlardı.
Türkçe sözcükleri (%36,71) yasaklayarak işe başlarsınız. Ardından ağzınıza yapışan dilleri korursunuz:
Farsça (% 26,58)
Arapça (% 23,84)
Ermenice (% 2,62)
Pehlevice (% 4,41)
Çerkesce (% 0,71)
Keldani (% 1,28)
Gürcüce (% 0,23 )
Dil kökü bilinemeyen 300 sözcük.
Böylece kendi devletinizin dilinin özbe öz bu “Kürtçe“ olduğunu Anayasanızın ilk maddesine yazarsınız! [3]
Türkçe sözcükleri yasaklamak yetmez!
Türkçe yazım-anlatımının fiil çekimlerini, dilbilgisi ögelerini, cümle düzenini kullanmayı yasaklamazsanız “ırk varlığınıza” ihanet edersiniz. Türkçe sözcükleri atınca boşlukta dövünüp durmanız da gerekmez.
Ne ki yine yanılırsınız; çünkü Jaba sözlüğünden çok sonra Türk Cumhuriyeti döneminde dilinize yapışan Türkçe oranı çok artmıştır. Aldırmayınız! Siz nasıl olsa “halkımız” diye diye aldattığınız yurttaşlarımızdan saklayarak kuyruklarına yapıştığınız devletlerin Anglo-Franco dillerinden sözcükler edinirsiniz.
Kölesi olmaya can attığınız o devletler namertlik edip “Sizin anadilimiz” dediğiniz dille yazılmış bir tablet, bir mağara kaya parçası ya da yeraltı taşı görmek isterler. Çünkü filan makale, feşmekan konferans belgesi köklerinizin kanıtı değildir!
Yüz yılı aşkın süredir para pul, silah aldığınız devletlerin akıl-para desteğiyle, sınırları delerek edindiğiniz açık-kapalı kaynakla “vatanımız” dediğiniz yerleri kazmaya başlamalısınız.
Bir şey bulamasanız da dertlenmeyiniz. Kader utanmazsa yok olup gitmezsiniz! Alışkın olduğunuz üzere Avrupa’ya, Arabiya’ya, ABD’ye yamanır; Türk takıntısından kurtulursunuz. Sizi öncelikle Avrupa-Amerika devletleri, sonra da onlarca yıldır sığındığınız, terör öğrendiğiniz, başkentlerinde büro açtığınız Atina devleti her yoldan desteklerler. Kanınızı dökerek yıpranmak yerine yamandığınız toplumların içinde uslu uslu erir gider ve mutlu yaşarsınız.
Türklere gelince …
Bir türlü geçmeyen aymazlıklarıyla buralarda yok olup gidebilirler; ama şurası on bini aşkın yıldır kesindir ki bir yerlerde kalan köklerinden serpilirler.
Yine “mertlik-özgürlük” diyerek dünyanın kahredici alçaklık düzenini bozmaya girişirler. Başkalarına kötü örnek olurlar! Dahası Zifiri Karanlığı bir ucundan yakmaya yeltenirler.
[1] Zifiri Karanlıkta cilt 2, Demokrasi Tuzağı – İranlı Cellad’ın Zaferi, s. 830 [2] www.urfa63haber.com/haber/skandal-hdpli-belediyeden-turkce-konusma-yasagi-11204.html [3] Hüseyin Kılıç, Kürt Jargonu Üstüne Bir deneme, Ankara, Temmuz 2002 [Yayına Hazırlayanlar: Mustafa Yıldırım – İlteriş Kılınç], s. 36