Süper kıtaların geçmişi biraz karanlık olsa da, jeologlar kıtaların ortalama her 600 milyon yılda bir birleşerek dev bir kıtayı oluşturduğuna inanıyorlar.
Boston Üniversitesi ve Woods Hole Oşinografi Enstitüsü'nün jeofizikçisi Mark Behn, varsayılan bu 2 milyar yıllık geçmiş sürecin makul bir süre olduğunu söylüyor.
Güneşten kopalı üç milyar yıl olmuştu (1). Dünya ağır aksak ve sarsak bir vaziyette kendi etrafında dönerken kıta hareketleri başladı (2). Kerhen destekçi bir atmosferin (3) ilk belirtileriyle 1,6 milyar-1,4 milyar yıl önce ilk kıta Nuna ortaya çıktı. Sonra Nuna parçalandı. Ayrılık 500 milyon yıl kadar sürdü. 900 milyon yıl önce kıtalar tekrar birleşerek Rodinia meydana geldi (4). Bu süper kıta dünyanın güneşten koptuktan sonraki 2.5 milyar yıllık süreçte katılaşarak meydana getirdiği üst kabuktan başka bir şey değildi. Artık tek hücrelilerden trobolit denilen canlılara yol verilerek klorofil sayesinde oksijenli solunuma geçiş başlayacaktı. Klorofil yeşillik demekti; dev kibrit ağaçları, dev okaliptusler, ve aklınıza ne gelirse devleşmiş canlılar. Rodinia bu dev devinim kazanının kapağıydı sadece, birden bire çölleşti, çöl oldu. Etraf denizdi kaçacak yer de yoktu. Ve devler, dev ada kıtanın bir yanında sıkışıp kaldı. Bir çatırtıdır koptu, yer göğe ağıyor (yükseliyor) gök de yere iniyordu. Ayaklar kayıyor tutunacak bir dala paha biçilemiyordu. Dehşet mi dehşet bir andı. Canhıraş bağırtılar eklendi bu çatırtıya. Avla avcı aynı kazanda yok oluşa doğru sürüklenirken eski hasımlıktan zerrece eser yoktu. Büyük bir çatırtıyla koca kıtanın bir ucu göğe doğru yükselirken diğer ucu dev okyanusun altına doğru uzandı. Rodinia 700 milyon yıl önce çok kısa bir süre içinde içindeki bütün canlılarıyla birlikte kendi okyanusunu yuttu. Altı üstüne geldi, duruldu rahatladı ve sessizliğe büründü.
Dev kendi çocuklarını yutmuştu!
Rodinia gitmiş daha çakır çukur, kayacı bol ve daha dar bir ada gelmişti. Bu Pangaea idi (5). O da 320-170 milyon yıllar arasında var olup geçip giden bir süper kıta oldu. Bünyesinde dinazorları barındıran, ilk ağaçları yeşerten, ilk otçulların tohumlarını saçan bir kıta. Sonra o da çocuklarını yutarak gitti.
Sonra yaklaşık 320 milyon yıl önce, Pangaea oluştu. Pangaea’da 100 milyon yıl önce parçalandı ve günümüze altı küçük kıtayla ulaştık.
Altı küçük kıta insan içindi (6) ve insan kendi sonunu hazırladı…
Avustralya Perth, Curtin Üniversitesi’nden Zheng-Xiang Li’nin önderlik ettiği bilim adamı gurubu süper kıtaların ve süper okyanusların alternatif döngülerle oluşup son bulduğunu, bazen geride okyanus tabanının (kabuk) kaldığını bazen onun dahi yutulduğunu iddia ediyor. Li, dünya’nın manto tabakasının her yeni süper okyanus ve yeni bir ateş çemberinin oluşmasıyla tamamen yeniden düzenlendiğini söylüyor. “Ateş Çemberi”, okyanus kabuğunun Pasifik’in çevresinde kıtaların altına kaydığı yitim bölgesidir. Ateş Çemberi adı verilen bu bölge etrafında binlerce volkan vardır ve depremler çok sık meydana gelir.
Şu anda dünyanın sancıları buna işaret eden iklim değişiklikleri, çölleşme, ağaçsızlaşma, yeşilsizleşme devinimi içindedir. Daha önceleri kıta hareketleri iklim değişikliklerini tetiklerken bu sefer iklim değişikliği kıta hareketini mi tetikleyecek yoksa başka bir sona mı gideceğiz orası meçhul!
İklim değişikliğini bizim millet gibi anlayan tabii kaynaklar bakanının sekreteri Mustafa beyefendi de her şey yolunda suyumuz da boldur havamız da güzeldir diyor. Mübarek sanki ona nerede pikniğe çıkacağımızı sorduk.
İspatı mı?
Antalya Mersin hattında hortumlar neyin habercisidir?
Konya’da obruklar neyin?
Ya da Tire ovasındaki çökmeler?
Heslerle berbat ettiğiniz, ırmakların içine lale devri tekne sefaları yaptırmak için milyonlarca ton betonu döktüğünüzde faunayı bok ettiğinizi hiç düşünemediniz mi?
Konya Kulu, Çumra, Cihanbeyli, Ereğli ovalarında artık su seviyesi 400 metrelerde, bilginiz var mı efendiler? Su seviyesi bu kadar aşağılara indiği için Meke Tuzlası kurudu, Karapınar’da obruk üstüne obruk oluşuyor. Ve artık Tire Ovası’nda bile nur topu gibi bir obruğumuz var.
Türkiye iklim değişikliğini bütün çıplaklığı ve dehşetiyle yaşayacak!
Daha bu ne ki, Su bulamayacaksınız su!
Türkiye alt sahra zonuna girdi, çölleşme çok yoğun yaşanacak.
Önlenebilir seller artık önlenemez olacak. Çünkü alt yapıya harcanması gerekenler ya çalındı ya da yola köprüye heba edildi.
Ve 2025’ten itibaren üretecek tarla da bulamayacağız.
Mesafe çok kısa değil mi!!!!!!!!!
Ne ise 2034 yılında insanların biri birini keklik gibi avlayıp yiyeceğinin öngörüldüğünü daha söylemedim.
“Yukarıdaki altı rakam neyin nesi,” bağırtılarını duyar gibi oldum. Çözemediniz mi?
“Biz dünyayı altı aşamalı yarattık,” sözü kime ait ise onundur…
VESSELAM