(Hadisçilikle ile ilgili bilgiler aşağıdaki kitaptan derlenmiştir.)
Ansary, Tamim. (2009). Destiny Disrupted A History of the World Through Islamic Eyes . New York: Perseus Books Group.
Maaşlı aktroller Haluk Levent’in topladığı yardımlara göz diktiler. Haluk Levent’e güvenmeyin “mealli” tweet yağmuru başlattılar.
Yardımları AFAD’a yapmak gerekirmiş. Hükümete güvenmek gerekirmiş.
İyi de Haluk Levent topladığı yardımların hesabını kuruşuna kadar veriyor AFAD ise hiç şeffaf değil. Hükümet ise Sayıştayı “kadük” etmişe benziyor.
Hiç aklınıza geldi mi bilmem. Neden 600,000’den fazla uydurma hadis var?
Buhari’nin Sahih-i Hadisindeki hadislerin sayısı neden 5,000 dolayında.
Acı ama gerçek. Uydurulan hadisler “ücreti mukabilinde” uydurulmuştu.
Bu ısmarlama hadis uygulamasını Muaviye başlattı ama Abbasi halifeleri de üstelik daha yoğun şekilde sürdürdüler.
Hz. Muhammed’in ölümünden 70-80 yıl sonra başlayan hadis derlemeciliği ile hadislerin sayısı hızla artmaya başladı.Bazı hadisler bazı halifelerin hoşuna gitmedi. Bunun üzerine halifeler uydurma hadisleri sahih hadislerden ayırabilmek için maaşlı memurlar görevlendirdi.
Bu arada “özel sektör” de hem yeni hadisler derliyor hem de uydurma olanları ayıklamaya çalışıyordu. Kuşkusuz amaç devletin gözüne girip bir şekilde “nemâlanmaktı”.
Bu hızlı süreç Hadis ilminin doğmasına yol açtı. Şimdi hem hadis uyduranlar hem de uydurma hadisleri ayıklamaya çalışanlar çıkar sağlıyordu. Şaka yollu söylemek gerekirse bu tam bir “win-win” durumuydu.
Hadisçilik İslam dünyasındaki en kârlı meslek olmuştu.
Günümüzde de aktroller maaşlarını ödeyenlerin istediklerini yazıp çiziyorlar. Bir bakıma hadis uydurmacılarının yolunu izliyorlar.
Bir yığın aktrol taifesinin koro halinde “Haluk Levent’e güvenmeyin” tweeti atmasının aldıkları talimat gereği olduğunu düşünmek herhalde yanlış olmaz.
Aktroller çok şanslı çünkü arkalarında hükümet desteği var. Çok rahatlar çünkü onların yalanlarını çürütmek için görev yapacak maaşlı bir ekip yok.
Bu acı günde bu açıklamaların yeri yok ama aktrollerin vicdanları bu kara günde bile Haluk Levent’e dil uzatacak kadar suskun.
YanıtlaYönlendir
|