Hani ne diyorlardı ona?
Âdettendir yeni yıl yazısı iyi dileklerle dolu ola!
Sosyal medya denilen melanet kutularına bakıyorum umutlar, teselliler, dilekler ve temenniler.
Bunlar insanlığın ne denli bunalımda olduğunu gösterirler.
İnsanlık bunalıyor.
Adına insan denilen ‘Homo sapience’ türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu farketti. Mi acaba?
Henüz değil.
Bir şeyleri algılamaya başladı ama net bir şekilde fark etti denilemez.
2020 ders olmalı. Ama kime?
Yine yoksullara mı?
Elbette öyle olmalı!
Hayli uzun bir süreden beri televizyon ekranlarında, sinemalarda gösterilen filmlere bir bakın. Tamamı yok olan dünya ve yeniden kurulan dünya düzeni mesajları içeriyor.
Geçtiğimiz günlerde ilgiyle izlediğim bir filmdeki sahneler beynimin zonklamasına yetti.
Sahi neydi o filmin adı: “Ayın karanlık yüzü” düşünerek izlemenizi öneririm. Yüzlerce hatta binlerce diyebileceğimiz filmlerden biri.
Yok olan Homo Sapience. Yeni arayışlar, yeni dünyalar.
Kıssadan hisse almak gerekirse filmin sonunda bir avuç insan Mars’a doğru eski bir uzay gemisiyle yol alıyor.
* * *
Uzay yolculuğu mu dedim? Aynen öyle
Mars’a yolculuk…
Önceleri dünya basınında yer alan sonraları bizim de yayınladığımız bir haberin başlığına dikkat edin. “NASA Mars’a insan taşıyacak Orion’un resmini yayınladı” Şimdi anladınız mı felaketin hangi boyutlarda olduğunu…
Ne dersiniz? Haberi birlikte okuyalım mı?
“Orion uzay aracı, Kennedy Uzay Merkezindeki Son Montaj ve Sistemler Test hücresine taşındı. Uzay aracı, Glenn Araştırma Merkezi’nin Plum Brook İstasyonunda yapılan başarılı bir çevre testinden sonra Ohio’dan döndü.
Orion (uzay aracı) (MPCV – Multi-Purpose Crew Vehicle)
NASA’nın çok amaçlı uzay yolculukları için tasarlamakta ve denemekte olduğu yeni nesil mürettebat aracı. Araç ile, Alçak Dünya yörüngesi (LEO) ötesindeki hedeflere dört astronotluk bir ekibin taşınması amaçlanmıştır. Orion, Mars, asteroitler ve insani keşfi kolaylaştırmak ve gerekirse UUİ mürettebatı veya sarf malzemesi almak için tasarlanmıştır. 24 Mayıs 2011 tarihinde başlayan projede, Orion iki ana modülden oluşmaktadır. Orion’un kumanda kapsülü Lockheed Martin firması tarafından üretilmiştir. Orion servis modülü Avrupa Uzay Ajansı tarafından Airbus Savunma ve Uzay şirketine yaptırılmıştır. İlk insanlı uçuşun 2021 yılında yapılması planlanmıştır ancak sonradan 2023 yılına ertelenmiştir. İnsansız olarak test amaçlı ilk uçuşunu 5 Aralık 2014 Cuma günü yerel saatle sabah 07:05’te Delta IV roketi ile başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Yeryüzünden 3.600 mil (5.800 km) yükseklikte, dünya çevresinde 2 tur atan uzay aracı paraşütleri yardımı ile San Diego’nun 965 km güney batısında Pasifik Okyanusuna yerel saat ile 11:29’da iniş yapmıştır. Orion bu yolculukta 20.000 mph (32.000 km/sa) hıza ulaşmıştır.” kaynak: turkishnews”
Hadi sizin için haberde yer alan fotoğrafı da yayınlayalım. Kaynak da belirtelim ki aklınızda daha iyi yer etsin.”https://sozgazetesi.org.tr/bilim-ve-teknoloji/nasa-marsa-insan-tasiyacak-orionun-resmini-yayinladi/”
* * *
Bir şeyleri anlamaya başladınız mı?
Batı basınında sıklıkla yer alan haber özetlerini hatırlayalım mı?
İnsanlık anormal düzeyde çoğalıyor. Dünya bunu kaldırmaz…
” Eee ne olacak peki? İnsanlık yok edilecek. Hedefte ne var? 50 yıl içerisinde insan sayısının 500 milyona düşürülmesi…
Bunun adı “ İstenmeyen insan ırklarının yok edilme projesi”
İnanmıyor musunuz?
O vakit google teyze ya da amcanıza bir danışın bakalım size ne/neler diyecek?
Bu projeyi üretenler ve uygulamaya sokanlar bunu küresel biçimde tasarlayıp uyguluyorlar. Corona ya da covid 19 ile ilgili gelişmeler ile ilgili söylentilere bir bakın. Laboratuvar virüsü olduğu tartışılıyor. Ölenlere bakın. Genellikle yaşlılar, hastalıklı olanlar.
* * *
Bu size bir şeyler hatırlattı mı? Birileri bunun adına ‘Doğal Seleksiyon” demiş olmasınlar sakın.
… ve bunun adı “İnsanlığın geleceği için” olmaya…
Bilenler bilirler faşist Hitler bile yaptığının insanlık ve Alman ırkı için olduğunu savunuyordu.
Siz bakmayın o Izrael sermayeli Yahudi katliam filmlerine.
Hitler, paralı, zengin Yahudilere elini bile sürmedi. (Yahu, Gobels Yahudi değil miydi?)
Yoksul, hastalıklı, basiretsiz, beceriksiz Almanları bile yok etti.
“Dünyanın en güzel ırkı Almanlar olmalıdır” diye tutturdu. Hastalıklı ve aciz Almanlar , Kıptiler ve yok edildi temerküz kamplarında niceleri.
Ne gariptir bunun adı literatürlere “Hümanizma” adı altında geçirildi!
İmdi corona, Sars, İspanyol gribi, AİDS, Kızamık gibi hastalıkların yaygınlaştırıldığı dünya basınında yer alıyor. İşin ilginç tarafı bunları deşifre edenler birer birer yok ediliyor.
Küresel güçler çıkarlarının aleyhinde olanların imhasını şu ya da bu yolla rahatlıkla ve sorumsuzca sağlayabiliyorlar.
Dikkat ediniz küresel savaşın yeni adı “Virütik savaşlar”. Merak etmediniz mi? ABD ve Rusya virütik savaşları neden ‘Ulusal Savunma Konsepti’ne aldılar?
Savunmanın elbet karşı tezi saldırmadır bilmez misiniz?
Gelelim imha meselesine.
Örnek mi istersiniz.?
Nikola Tesla’yı bilir misiniz? Bilmiyorsanız öğrenmelisiniz.
En basitinden, kullandığınız WFi nin de mucididir kendisi.
İmhaya örnektir yaşam öyküsü…
* * *
Geçelim. Mi?
Hadi geçelim.
Sahi, siz hiç Corona illetine bulaşmış Suriyeliye rastladınız mı?
Ben rastlamadım. Üstelik tanıdığım ve güvendiğim birkaç Sağlık Ocağı hekimine ve birkaç Hastane Başhekim Yardımcısına sordum.
Maalesef yok. Peki neden yok?
Bu Suriyeliler Coronaya karşı ya efsunlu ya şerbetliler.
Birilerine soracak olursanız: “ Onlar çok çektiler. Tanrı onları kanatları altında himayesine aldı.”
Sizce de öyle mi?
* * *
Yabani ot ilaçlarını bilirsiniz değil mi?
Domates için kullandığınızı patates için kullanamazsınız. Neden?
Çünkü o ilaç domatesin genlerini tanıyor ve onun dışındakileri yok ediyor. Ama aynı ilaç patates genlerini tanımıyor ve patatesi de zararlı algıladığı için yok ediyor. Daha anlamadınız mı? Tanrı aşkına aklınız nereye gitti sizin?
* * *
Ne o yoksa canınız mı sıkıldı? Ne yazmalıydım?
“Güzel günler gelecek çocuklar” diyerek umut tacirliği mi yapmalıydım?
He ya belki de öyle.
Elimde Musa’nın asası yok.
Batıni, Hurufi değilim.
Kabala’dan falan da anlamam…
Ebcet’e gelince zaten kafam karışır…
Yazdıklarım sadece uyarma maksatlıdır.
* * *
Doğa ana isyan ediyor. Doğa intikam alıyor.
Aslında doğa yaşam savaşı veriyor. Bana ve size karşı mı? Hayır.
Çevre ve Doğa aktivitelerini de tekelinde yürüten küresel sermayeye karşı.
Homo sapiensin sonu siber teknoloji savaşı, endüstriyel gelişme…
Umut: Sapiensin yok ettiği Naendentralde!
Baksanıza uluslararası yayınlanan tıbbi makalelere…
Ama siz inanmazsınız değil mi ‘Evrim’ gerçeğine?
O da ne demek mi?
Hadi canım siz deee…
Aldırmayın ve aldanmayın renkli reklam panolarına, bilin ki melanetin akıl almaz türlüsü, emperyalizmin bilumum çeşitleriyle küresel sermaye şirketlerinde…
Haydi 2021 de kalın sağlıcakla, iyi bakmaya çalışın kendinize…
Nasıl bakacaksanız?
Orası da kalsın size…