REHA ÖREN

Maruzatımızdır Halil Avcı beye Derdimiz: Akal Teke…

Adanalı müteahhit Halil Avcı’yı samimi olmasak bile, tanır ve hemşehrimiz olması vesilesiyle de iftihar ederiz.

Ülkenin içinde bulunduğu zor şartlarda hayatını idame ettirebilen her iş adamı kim olursa olsun bizim de onurumuzdur.

 Halil Avcı inşaat sektöründe önemli projelere imza atmış biridir. İstihdam imkânı yaratması, iş olanakları sunması ve sektöre hareketlilik getirmesi sadece bizim için değil, Halil Avcı’yı tanıyan, tanımayan her Adanalı için onur vesilesidir.

En azından indimizde öyledir.

Siyasetçilerin olduğu kadar iş adamlarının da kapısını tokmaklayan gazeteci tiplerinden olmadığımız için duygularımızı ve dahi düşüncelerimizi samimiyet ile dile getirdik.

*

     Halil Avcı’nın faaliyetleri arasında dikkatimizi çeken en önemli ilişkilerinden birisi de Türk dünyası ile olan ilişkileridir. Halil Avcı bu alanda da başardı sağlayan önemli iş adamlarımızdan birisidir.

Sadece Türk dünyası ile olan ilişkileri münasebetiyle Basın danışmanlığı görevini yürütmekte olan Veysel Özcan aracılığı ile kendisinden randevu talep ettik.

Lakin şu ana kadar olumlu bir yanıt alamadık.

Hasbelkader karşılaştığımız bir ortamda Veysel Özcan’a bu konuyu ve randevu isteğimizin akıbetinin neden akamete uğradığını sorduk.

Alışılageldiği gibi Veysel Özcan önce bu randevunun kaç paralık olduğunu sordu.

İşte bu soru bile Adana için ne kadar klasik olursa olsun- Halil Avcı meselesini bir kez daha gözden geçirmemiz gerektiğini bize hatırlattı.

Veysel Özcan’a bizi diğerleri ile karıştırmaması gerektiğini hatırlatarak; “Korkma kardeşim, biz ne elektrik parası isteriz, ne ev kirası, ne de ödenmemiş borçlarımızın kapatılması gibi talebimiz olur.” Hatırlatmasında bulunduk.

*

   Evet, Halil Avcı ile görüşmek gereğini hissetmiştik.

Nedeni ise nafaka temini değildi.

Allah bizi öylelerinden şimdiye kadar eylemedi.

Bundan sonra da nasip etmez.

Etmez, çünkü fıtratımızda öyle yaşamak da öylesi gazetecilik de yoktur.

“Eee, para istemeyeceksek neden Halil Avcı ile görüşecektik?”

Tam da Adanalıca bir soru bu…

*

   Hem Halil Avcı’yı hem Veysel Özcan’a hem de meraklısının merakını gidermek için tenviratta bulunayım.

Halil Avcı, Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini yürütme görevini üstlenen gönüllü bir "iş diplomasisi" örgütü olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Seçimli Genel Kurulu'nda, Türkiye-Türkmenistan İş Konseyi Başkalığına üçüncü kez seçilmişti.

Bu bizim için çok önemliydi. Bir kere Adanalı bir iş adamının Türk dünyasıyla ilg

i duymasının ve alaka kurmasının dışında fiili görev alması ve güven oluşturduğu için üçüncü kez tekrar seçilmiş olması bizim için onur vesilesi olmuştu.

*

    Ne de olsa serde Türkçülük ve dolayısıyla Türk dünyası ile rabıtamızın olması vardı. Bu mesele karnımızın yumuşak yeri olduğu gibi

 fikri anlamda hayat-ı sebebimizdi.

   Söz Gazetesi, Türk Sözü Dergisi, ve www.sozgazetesi.org yazarlarından kardeşimiz Osman Çataloluk dünyanın önemini kabul ettiği sayılı Türk genetik uzmanlarından biridir.

Osman Çataloluk kardeşimiz de bencileyin Türkçülüğü ve Türk dünyasına hizmetleri ile bilinir.

60 küsur ülkede alanında konferans vermiş ve genetik ve Türklük alanında tabuları yıkmış olmasıyla namdardır.

 “Türkün Genetik Tarihi” isimli Togan Yayınları’nda yayınlanan eseri ise el’an bir çok  ülkede, bir çok farklı dilde basılma aşamasındadır.

Buraya kadar anlatabildiğimi ve anlaşıldığımı umarım.

*

 Gelelim sadede…

   Bugün birçok at severi, beygircisi, Arap ırkını, İngiliz tayını, bilmem nerenin kısrağını bilir de Türkmenistan kökenli Akal Teke, ya da Ahalteke Türk atının adını bile duymamıştır.

 Oysa, Türklerin Orta Asya’dan dünyanın üçte birinin fetihlerine giden yolda en önemli faktör Akal Teke atlarıdır.

 Bu kavi Türk atını maalesef bu günkü Türkler bile bilmezler!

Bu durum, ben ve benim gibi düşünenler için utanç vesilesidir.

Arkadaşımız Osman Çataloluk, Akal Teke atlarının orijinlerine döndürülebilmesi için ilmi bir çalışma yapmıştır. Nedenini, niçin ini ve nasıl olacağını da çalışmalarında akademik bir dil ile ifade etmiştir.

Dr. Çataloluk ’un çalışmaları:

“Ahal Teke’nin Türk ve

Dünya tarihi açısından önemi

Türkiye / Hatay kazılarında ele geçen ve bir kısmı Hatay Etnoğrafya Müzesi’ne gönderilmiş olan, insan ve at kemiklerinin Türkmenistan’da bulunan Anau Uygarlığı ve Gonor Depe kazılarında ele geçen insan ve at kemik örnekleri ile ilişkili olduğunu bu ilişkinin M.Ö. 4500’lerde başladığını düşünmekteyim.

           Bu bakımdan AHAL TEKE Türkmen Atının genetiği ve saflaştırılması çalışması ile Gonor Depe kazılarından ele geçirilen insan, hayvan ve bitki kalıntılarını çalışmak gerek Türk tarihi ve gerekse Dünya İnsanlık tarihi açısından büyük bir önem arz etmektedir.

Bu çalışma ayrıca Türkmenistan’ın Türk Genetiğinin kökenindeki yerini gün ışığına çıkartması ve Ahal Teke atının ilk Türk atı olması payesinin perçinleşmesi için çok önemlidir.” Cümleleri ile başlamaktadır.

İşte Halil Avcı beyden randevu talebimizin nedeni sadece budur.

Nasıl bir rota çizmemiz gerektiğinin ve yol haritasının tespiti amaçlıdır.

Haa, bu proje şimdilerde birileri tarafından klasikleşmiş muhtelif metodlarla dallandırılıp, budaklandırılarak, maksadının dışına çıkarak ehil olmayan eller tarafından, ticari amaca aktarılmaya çalışılmaktadır.

   Aldığımız istihbari bilgilere göre ise nahoş ve çirkin, etik olmayan art niyetli kişiler tarafından sulandırılarak sunulmaktadır.

 Bizden uyarması.

 Halil Avcı, eğer lütfeder ve Dr. Çataloluk ile görüşürse hem Türkmenistan, Türkiye ve hem de Türk dünyası için biline ki hayırlara vesile olacaktır.

Vesselam.

 

 

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.