Parti içi değişim sürecini Kemal Kılıcdaroğlu’nu devirerek gerçekleştiren Özgür Özel CHP’de değişim sürecini farklı boyutlara taşıdı.
Yerel seçimler öncesinde metropoller de dahil olmak üzere il ve ilçelerde belirlenen adaylar ülke genelinde şaşkınlık yarattı. Parti Meclisi ve özellikle Özgür Özel tarafından tespit edilen adaylar ülke genelinde parti içi infiale yol açtı.
Başta metropoller olmak üzere parti tabanı yoğunluklu olarak Genel Merkez’e ve Genel Başkan Özgür Özel’e tavır aldı. Şehirlerde, ilçelerde istifalar başladı. Partiye gönül vermiş, emek vermiş belediye başkanlarının aday gösterilmemesi parti içi hizipleşmeyi arttırarak doruk noktasına taşıdı.
Genel Başkan Özgür Özel parti tabanının ‘Adaylar önseçimle belirlensin’ ısrarına rağmen bildiğini okudu. Özel’in bu tavrından Adana’da nasibini aldı. Başarılı olarak bilinen belediye başkanları özellikle Seyhan’da Akif Kemal Akay, Ceyhan’da Hülya Erdem ve Çukurova’da Soner Çetin’in aday gösterilmemiş olması mevcut belediye başkanlarının partiden istifalarına yol açtı.
Adana’da pehlivanlar gibi birbirlerinin aday açıklamasını kollayan CHP ve İYİ Parti, seçimlere az bir süre kala CHP’nin adaylarını açıklamasıyla elense çekme faslı sona erdi. CHP’den aday gösterilmeyenler İYİ Parti adayı olarak yerel seçim maratonundaki saflarını belirlediler.
Peki, belediye başkanlarının bu kararı sürpriz mi oldu?
Hayır, aslında zaten bekleniyordu. CHP’nin tavrı Ak Parti’ye yaradı Seçmen üye olduğu partideki dalgalanmaları pek sevmez. Netlik ister, dayanıklılık ister.
CHP’nin seçimlere az bir süre kala adaylarını belirlemesi parti içi çatışmaları su yüzüne çıkardı. Birbirlerine sarılarak ‘Birlik ve berberlik’ sözü verenler CHP’nin aday açıklamalarından sonra birbirlerine mevzi mevzi, cephe cephe saldırıya geçtiler.
Daha düne kadar kardeşlik türküleri söyleyenler aday belirlemesinden sonra savaş tamtamlarını çalarak karalama kampanyalarına giriştiler. Dün birbirlerininim başarılı olduğunu halka sırıtarak açıklayanlar, bu gün karşılıklı olarak birbirlerini kötülemeye başladılar. İş kötülemekten de öte karalama kampanyalarına kadar ulaştı.
Halk, özellikle CHP’li seçmen bu işe şaştı kaldı!
Adana’da istfalar zinciri CHP Parti Meclisi Üyesi Koza Yardımcı’nın istifasına kadar uzandı.
Eski Tüfekler devrede!
CHP’nin Adana’daki gidişatını uzun bir süreden beri sessizce izlemekte olan ‘Eski Tüfek’ler sahaya inme kararı aldılar. Av. Ziya Yergök, Fevzi Ciritçi, Av. Mehmet Salıcı, Selman Serttepe, Sedat Doğan, Av. Yusuf Akıncı, Mehmet Çelebi, Orhan Ekici’den oluşan Adana’da Sol’un kurmayları ‘Önceki dönemi İl başkanları’ olarak ortak bir bildiriyle “Partimize sahip çıkıyoruz, adaylarımızı destekliyoruz” başlığıyla kamuoyuna açıklamada bulundular.
Eski Tüfekler endişelerinde haklıydılar. Belirlenen adaylar ve diğer partilere geçen seçmenler Adana’da CHP’’nin kolay onarılmayacak derecede hasar almasına yol açabilirlerdi. Müdahale gerekliydi. Eski Tüfekler düşüncelerini kamuoyuna:
“Adaylaşma sürecine dönük ortaya çıkan kimi sorunlar üzerine partimizde yaşanan istifaları endişe ve üzüntüyle karşılıyoruz. Parti içi demokrasinin işletilmemesi, önseçimin yapılmaması ve atamayla aday saptama sürecindeki kimi tercihler, her yerde beklentileri karşılamamış olsa da söz konusu istifaları kesinlikle haklı ve doğru bulmuyoruz. Son Kurultaydan önceki dönemde de parti liderliğince defaatle, ”Adayları lider seçmesin, millet seçsin” denilmesine rağmen bu sözler yerine getirilmemiş, yeni yönetimin seçildiği son Kurultayda da, “3 hafta sonra yine bu salonda olacaksınız, tüzüğü değiştireceğiz, önseçim getireceğiz” sözü verilmiş olmasına karşın, Tüzük kurultayı önce Mayıs’a sonra Eylül’e ertelenmiştir. Mevcut tüzükle de önseçim yapmak pekâlâ mümkün iken, adaylar yine önseçimiz saptanmıştır. Bu yöndeki eleştirileri haklı buluyoruz, örgütümüzün bu sürecin takipçisi olacağına inanıyoruz. Bu seçimin, partimiz için önseçimsiz son seçim olmasını diliyoruz, bunun parti tüzüğünde hiçbir istisnaya yer vermeden güvence altına alınmasını talep ediyoruz. Ancak,31 Mart seçimi, yereli aşan bir önem taşımaktadır. Bu seçimde, ülkemizi 22 yıldır çok kötü yöneten, demokrasiyi ve hukuku yok eden, eğitimi dinselleştiren, halkımızı yoksullaştıran, rant uğruna doğayı tahrip eden ve bütün bunlara rağmen gündeminde Anayasa değişikliği ve Medeni Kanun değişikliği ile laik cumhuriyete ve kadın haklarına son darbeyi vurmaya hazırlanan AKP iktidarını uyaracak bir sonuç almak yaşamsal bir önem taşımaktadır. Ayrıca, pandemi döneminde ve 6 Şubat deprem felaketinde de görüldüğü gibi CHP’li belediyeler herkesten önce halkın yardımına koşmuş, yaraların sarılmasına katkı koymuş ve her türlü engellemelere rağmen başarılı olmuşlardır. Giderek kötüleşen ekonomik durum, adaletsiz ve eşitsiz gelir dağılımı karşısında gelecekte de, CHP’li belediyelere halkımızın büyük gereksinimi olacaktır. Bu nedenle mevcut belediyeleri korurken yeni belediyeler de kazanmak, halkımız ve ülkemiz için çok değerli olup hayati bir durumdur.” Diyerek açıkladılar.
Sol tabirle “Eski Tüfek” olarak bilinen CHP Adana kurmaylarının endişeleri haklı ve doğruydu. CHP ülkeye demokrasi getireceğini belirtiyordu ama ne hikmetse parti içinde bile demokrasi yoktu.
CHP’de Oligarşik yapılanma ve kat’i baskı sadece partiyi değil, ülkenin geleceğini de ilgilendiriyordu. Adana, Türkiye için çok önemli, özellikle büyük şehirlerde iktidar seçim kazanırsa bu ülkenin geleceğini belirleyecek.
Aslında AK Partili seçmen de adaylarından memnun değil ama!
Aslına bakılacak olunursa SÖZ ekiplerinin görüştükleri AK partililer de kendi adaylarından pek hoşnut değiller. Ama sağın ve özellikle İslamcı kesimin hedefte buluştuğu ve taviz vermeden yürüdüğü birçok kez gözlenmiş bir gerçeklik.Bu kargaşa ve karmaşa ortamında kimseyi dinlemeyerek Genel Başkan Özgür Özel’e yakınlığı ile bilinen Adana milletvekili Burhanettin Bulut’un oligarşik ve hiyerarşik baskı uygulamaları sonunda temennimiz odur ki ‘Adana Burhanettin Bulut tarafından CHP’ye hediye edilmemiş” olur!
Sizce sadece Adana mı?
CHP Genel Merkezi’nin ve Genel Başkan Özgür Özel’in bu tavrı ,temennimiz odur ki sıradan ve kişiseldir.
Aksi taktirde Türk seçmeni CHP’nin küresel bağlantıların şüphe etmekte haklıdır.
Özellikle CHP’liler ülkenin kaderinin ne Özgür Özel’in tavrı ve ne de Burhanettin Bulut’un tutumuna bağlı olmaması gerektiğini dikkate almak zorundadırlar
Bizim Adana’lı ‘Eski Tüfekler’in bildirisinden anladığımız tam da budur…