REHA ÖREN

Seçim diye dayatılan iki ucu ‘necis’ değnek! / Reha Ören

Sahi kaç gün kaldı 14 Mayıs’a? Hepi topu bir kaç gün…

Anadolu Türklüğü karamsar, akıbetinden endişeli. Binlerce yıllık yurdunda belki de hiç bu kadar bölünmüş, şaşkın ve tedirgin olmamıştı.

Bu coğrafya tarihi boyunca işgaller gördü. İstilacılar nice kıyımlar yaptılar. Ne medeniyetler geldi geçti. Tarihi fi’yi bilmek bir yana hissetmek önemli.

Ehemmi mühime tercih etmek gerekirse bizi ilgilendiren Türk Cumhuriyetidir. Özellikle bununla ilgilenmek elzemdir ve dahi her Türkün görevidir.

*

Türkiye Cumhuriyet devleti Anadolu’nun asli unsuru olan Türklerin kurdukları ilk cumhuriyettir. Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri Anadolu Türklüğüne unutturulan kimliğini hatırlatmış, küçümsenmekten, hor görülmekten kurtarmış ve yeni bir vatan ve bir devlet vermiştir.

Tarihte Türk devletleri elbet kurulmuşlardır. Türk’ün en büyük meziyeti ve belki de hatası baş olmak değil, başı saran, koruyan, kollayan börk olma alışkanlığıdır. Bırakın tarihi evveli, tarihi ahire bir bakın, Selçuklu Türk devletidir. Lakin Nizamiye Medreselerinden yetişen dönme/devşirmeler önünde sonunda asıllarına rücu ederek devletin kurucusu Türk’ü ezmeye başlamışlardır.

Biçare Türk, çareyi kendi kurduğu devleti yıkmakta bulmuş ve Selçukludan yetkiyi almıştır. Anadolu beylikleri dönemi aslında Anadolu coğrafyasında Türklerin kimliklerini arayış ve bulma dönemidir. Daha fazla malumatfuruşluk taslamayı bir yana bırakıp Osmanlı’ya gelelim. Selçuklu döneminde yaşadığı bir yığın hengâme ve badireden sonra Türk, kurduğu devletin etki ve yetkisini Osman oğullarına vermiştir.

Sonuçta Selçuklu örneğinin farklı versiyonu / sürümü yaşanmıştır. Başlangıçta börk olan Türk sonuçta yıpranmış ve börkün yerini ‘fes’ almıştır. Selçuklunun yıkılışını sağlayan Nizamiye Medreseleri bu kez tarih sahnesine Enderun olarak çıkmıştır. Enderunlu dönme/devşirmeler başlarındaki börkü parçalayıp atmışlar, başlarına fesi takmışlardır.

*

Türk devlet yönetim sistemi olan Kurultay, Sultan Fatih Mehmet tarafından lav edilmiş, yerine Divan-ı hümayun getirilmiştir. Türk Kurultayı’nı oluşturan ‘Aksaçlılar’ devletten uzaklaştırılmış yerini ‘Aksakallar’ almıştır. Belirtmek gerekir ki, Ak saçlılarda Türk töresi gereği cinsiyet yoktur. Obalardan başlayan tercih ile dikkat edin seçim ile değil, ‘Ese ana’ Türk kurultayının olmazsa olmazıdır.

Hani şimdi neyi, ne kadar bildiklerini kendilerinin dahi bilmedikleri birileri, parmaklarıyla bir takım şekiller çizip sözüm ona Kurt işareti yaparlar da adına da Asena derler ya, işte bu Asena aslında ‘Ese ana’dır. Halen daha Anadolu’da sözü geçen güngörmüş, umur almış kadınlara ‘Köyün esesi, ese kadın’ derler ya işte işin aslı budur.

Bir kaç adım daha evveline gider de Subar’ın ardılı Sümer’e gelirseniz karşınıza ‘Ece’ olarak çıkar. Bilmem anlatabildim mi?

*

Neyse, geçelim.

Osmanlı macera ve badiresinden sonra Gazi Paşa sayesinde Anadolu coğrafyasında Türk devleti kurulmuştur. Artık soy, boy ve hanedan yoktur. Milletin kendisi vardır. Ve Türk devlet sistemine yeniden dönüş, yani; cumhuriyet kurulmuştur.

Türk, artık kendi devletini yönetecektir. TBMM ise Türk kurultayının yeniden uygulanmasıdır. Gazi Paşa’nın banisi olduğu genç ve dinamik Türk devleti tarihte hiç olmadık bir şekilde emperyalizme karşı verilen korkunç ve kanlı savaşlardan sonra kurulmuştur.

Hanedan artıkları ile, Osmanlı’dan kalma alışkanlıklarla imtiyazlarını yitirerek her Türk gibi vatandaşlık ile payelendirme, feodallerin ve din tacirlerinin işine gelmemiştir. Yitirdikleri şaşalı saltanatı ve debdebeyi yeniden ele geçirebilmek için yer altına inmişlerdir.

Emperyalizm tarafından genç ve dinamik Türk devletinin karşısında barınamayacakları gerekçesiyle bu kuvvetler ‘uyuyan hücreler’ haline getirilmişlerdir. Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin kurduğu ilk Türk Cumhuriyet devletini yıkabilmek için uyutulan bu hücreler devletin kuruluşunun yüzyılını beklememiş/bekleyememiş yeniden faaliyete geçmiş/geçirilmişlerdir.

14 Mayıs 2023 seçimleri bu açıdan baktığınız zaman çok önemlidir. Uyuyan/uyutulan hücreler, yer altı faaliyetlerini tamamlamış ve yeterince organize olmuşlardır. Onlar için artık uyanma ve faaliyete geçme zamanı gelmiştir.

Din adına milletin içinde yuvalandırılan fitne ve fesat yuvaları milleti dininden uzaklaştırmak gibi bir gizli misyonu /görevi üstlenmişlerdir. Son 20 yılda din adına yapılan hadsizlik ve densizliklerin nedeni budur. Buna siyaset dilinde ‘Judaizmin din adına dinsizleştirme politikası’ denilmektedir. Bu cümle yapılan gizli ve aleni bütün dini faaliyetlerin özetidir.

*

Bir yandan din adına örgütlendiler, öte yandan azınlık duygularını teşvik ve tahrik ettiler.

Ermeni örgütü olan Asala, Türk devleti tarafından sindirilmiş, yok edilme aşamasına getirilmiş tam da bu sırada Ermeni faaliyetleri uyutularak yerine tasarlanan PKK getirilmiştir.

PKK bölünerek, parçalanmak istenilen Türk devletindeki fesat ve tedhiş hareketinin sadece görünen yüzüdür. Bu madalyonun arkasında kim /kimler bilir daha nice sinsi terör örgütleri vardır?

Din adına yapılanması tamamlanan terör örgütleri, etnik köken üzerine hazır kıta olarak bekletilen etnik bölücü örgütler cepheye sürülmek için emre amade, elleri tetikte beklemekteler.

Sevr bilerek hortlatılmaktadır. Lozan’ı tanımadığını her fırsatta belirten ABD ile diğer küresel güçler, parçalanmış ve bir Türkiye için fırsat kollamaktadırlar.

Üzülerek belirtmem gerekir ki Osmanlı’nın son dönemini yaşıyoruz. Hanedan özentisi bir iktidar, sözde ülkenin parçalanmaması için başka milletlerden medet uman bir grup, adına siyaset denilen tiyatro sahnesinde boy göstermeye başlamışlardır.

14 Mayıs 2023 seçimleri Türk milleti için son keskin dönemeçtir. Var olma ya da yok olma sürecidir. Sistem, demokrasi adına Anadolu Türklüğünün önüne iki ucu da bölücükle bezenmiş necis bir değnek dayatmıştır. Bir uçta Kürt İslamcıları, uyutulan Hizbullah’ın uyanık ardılları olan Hüdapar, diğer uçta yine Kürtçü/ bölücü PKK.

Her ikisinin de ortak amacı Bağımsız Kürt devleti. Dahası, Irak, Suriye, İran ve Türkiye’deki Kürtlerin birleşmesinden oluşturulacak Birleşik Kürdistan, hâsılı Büyük İsrail.

Emperyalizm bu necis değneği tercih olarak Anadolu Türklüğünün önüne koymuştur. Asıl amaç Türksüz Türkiye’dir.

*

Biz Ahmak Türkler belki de bu seçimden sonra gaflet ve dalaletimizin ihanete dönüştüğünün farkına varacağız.

Korkarım, dramatik bir tiyatro sahnesi olan Ergenekon oyunları bir yana, Anadolu Türklüğü 14 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra gerçek Ergenekon’a girecektir.

Lakin bu kez 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkan sarı saçlı, mavi gözlü bir kahraman türküleri çığırmak da, beklemek de teselli olmayacaktır.

İnşaallah yanılırım.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.