Önce bir haber.
Hadi birlikte okuyalım.
Tarihi mekanın dış cephesine lavabo!
Kimse dur demeyecek mi?
Son yıllarda özellikle tarihi Büyüksaat ve çevresindeki mekanların restorasyon ve bakım onarım çalışmalarının ardından yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri haline gelen Adana’da can sıkıcı durumlar da yaşanıyor.
Turizm potansiyeli artan bir şehir haline gelen ve turistlerin en fazla ziyaret ettiği duraklardan biri olan Büyüksaat ve çevresindeki bazı iş yerlerinde gelişigüzel, izinsiz tadilat ve tamiratlar hem Adanalıların ve çevre esnafının hem de turistlerin tepkisini çekiyor.
Büyüksaatin fotoğrafını çekenlerin yanı sıra önünde selfie yapanlara sıklıkla rastlanırken bu silüeti bozan kafasına göre işgal yaptığı açıkça belli olan bir de ciğerci dikkat çekiyor.
Sokak arasındaki yola gelişigüzel atılmış masalar, Büyüksaat görüntüsünü bozan tezgahı ve bunlardan daha zarar verici olan tarihi tescilli binanın dışına lavabo ve musluk takacak kadar cesareti kendinde bulan ciğerci, defalarca Seyhan ve Büyükşehir Belediyesi’ne şikayet edilmesine rağmen aynı görüntülerle işlerine devam edebiliyor.
Tepkilerini dile getiren turizmciler, “Birileri mi koruyor, kolluyor diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Resmi işletme belgeleri olup olmadığı bilinmeyen, herhangi bir denetleme olmadan sokakta ve çok daha hassas olduğumuz bu günlerde hijyen koşullarını altüst edercesine gıda satanlara kimse dur demeyecek mi?” diye soruyor.
Meraklısına bu da haberin linki:
https://sozgazetesi.org.tr/kent-haberleri/tarihi-mekanin-dis-cephesine-lavabo-kimse-dur-demeyecek-mi/
Elektronik Posta ile gelen bu haberi yayınladık.
Kimsenin umurunda bile olmadı. Anlaşılan o ki turizmcilerin görünmesini istedikleri Adana ile bu kenti yönetenlerin görmek istedikleri Adana birbirinden çok farklı…
İmdi gelelim sadede…
Ula bu ne menem iştir?
Irak’da Saddam Saddam iken, Suriye’de Esad Esad iken sıkıysa gıda maddelerine bir halel getir bakalım.
Adamın maçasını öyle bir sıkarlar ki ödünün dışkısına karışması bir yana dışkısı bulaşırdı ağzına..
Bir zamanlar bizde de öyleydi ya.. Şimdilerde işler öyle bir değişti ki akıllara seza…
Faşist Zabıta…
Eğri oturup doğru konuşalım mı?
Son zamanlarda özellikle Adana Büyükşehir belediyesi ve Merkez ilçe belediyeleri CHP’li olduktan sonra bu işler eni konu sarpa sardı.
Kaldırım işgali patladı.. Sokaklarda tedhiş ayyuka fırladı..
Birileri çıkıp yine tez
virat yapacaklar. CHP’yi eleştirdi diyecekler.
Biline ki Hüseyin Sözlü döneminin en amansız muhaliflerinden biriydim. Lakin CHP’nin ne yapacağından da hep endişeliydim. Çünkü hayli uzun bir zamandan beri muhalefetteydiler. Ehh muhalefet iktidar olunca işler değişir.Ben muhalif söyleme değil, eyleme bakarım. Burada, bu kentte görünen ve dahi tanık olduğum birden çok vakıa göstermektedir ki bu kentte zabıta birimleri iş yapamaz haldeler.
Zabıta her türlü hakarete uğruyor lakin işgalci kabadayının hem hakaretine maruz kalıyor, hem de işlem yapamıyor.
Operasyon anında yüksek makamdan (!) gelen telefonlar zabatıların elini kolunu bağlıyor.
Devreye CHP Adana İl başkanının tam kadro ziyarete gittiği HADEP’ten birileri ABB’deki etkili ve yetkilileri arayarak devreye giriyorlar, telefonlar çalmaya başlıyor, operasyon anında bitiyor.
Zaten üst düzeyden, taaa yukarıdan gelen talimat var. “Sokaktaki esnafa dokunmayın. Biz onlardan oy aldık”
Bırakın işgali ve fesadı engellemeyi zabıtalar terazi bile alamaz haldeler…
Boyunlarına asılan yafta da hazır.
“Sözlü zamanında işe alındılar. Bunlar zaten faşistler”…
Zabıta çocuklar psikolojik bunalım ne, resmen ve alenen delirmek üzereler…
Yanlarına kar kalıyor analarına, avratlarına yedikleri küfürler…
Bilirim ‘gardrop solcusu’ bazı CHP yanlıları cendereye sokmaya çalışacaklar.
Kim bilir belki de bizlere de ‘Faşist ‘ damgasını vuracaklar..
Ondan sonra da çıkıp Hak’tan, Hukuk’tan, Adalet’ten dem vuracaklar..
Fikrini de, zikrini de hiç sevmem..
Karakterini de tasvip etmem.
Sam Amca’nın Yeşil Kuşak Projesi’nin en önemli isimlerinden biridir: Necip Fazıl.
Lakin şu mısraı son günlerde dilimde pelesenk oldu:
”Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya”…