Bizim anlayışımıza göre Siyaset;
“Anayasa çerçevesinde, ülke ve dünya şartlarını çok iyi anlayarak, doğru ve meşru( yasanın-dinin-kamu vicdanının kabul ettiği) yolla insanlara hizmet etmektir.
Siyaset dürüstlük, mertlik, nezaket sanatıdır. Siyaset ustalarla yapılır, acemilerle ve ahlaki zafiyeti olanlarla değil.
Siyasetçi, oturduğu koltuktan birgün mutlaka kalkacağını, kullandığı yetkilerin ve kaynakların asıl sahibinin Türk Milleti olduğunu, hesap vermesinin şart olduğunu, yaptığı hizmetler karşılığında alkış dahi beklememesi gerektiğinin bilincinde olmalıdır…
22 yıldır Türkiye’de yapılmakta olan siyaset “GAYRİMEŞRU SİYASETTİR.”
Bu durumun baş aktörü AKP’dir. AKP, seçim kazanmak için her türlü yalanı, hileyi, ahlaksızlığı, hırsızlığı gayet normal gören bir liderlik anlayışına sahiptir. Devletin en üst kademelerinden alt birimlere kadar kamu hizmetlerinin tamamında “YOL BULMAYI-HALKI SOYMAYI” kendilerinde hak olarak görürler ve bu gayrimeşru durumu, hurafelere dayandırarak, Allah’ı ve Türk Milletini kandırdıklarını sanarlar.
AKP ile başlayan gayrimeşru siyaset, bir kaç parti hariç ülkenin tamamını sarmıştır. Bugün Türk Siyasetinde, tutarlılık-ilkeli olmak-dürüstlük-namusluluk-duruş sahibi olmak-harama karşı olmak gibi güzel hasletleri, mumla arasanız bulamazsınız!
Cumhur İttifakı denen “İhanet Yuvası” Anayasayı ihlal etmekten, devleti-milleti soymaya, Hukuk Devletini-Laik Cumhuriyeti yok etmeye kadar giden pis bir uluslararası planın parçasıdır.
Serveti ve diploması şaibeli biri, rakiplerine “Dürüst ol dürüst” diye bağırabilmektedir!
Mafya liderlerini Genel Merkez binasında karşılayan diğeri, Anayasa Mahkemesi Başkanına hakaret edebilmektedir.
Dün, A Partisinin Aday Adayı olan bir ahlaksız, aday yapılmayınca B Partisinin adayı olmakta ve yeni partisinin taraftarları tarafından alkışlanabilmektedir!
Bu kişi seçilirse, o şehre mi hizmet edecektir?
Hayır! Kendine ve onu aday yapanlara çalışacaktır.
Birer hizmet kapısı olması gereken belediyeler, artık birer imparatorluk ve zenginleşme yeri haline gelmiştir. Siyaset bu mu? Adamlık bu mu? Dürüst Hizmet bu mu? Ahlaklı Siyaset bu mu?
Bu, karaktersiz siyaset cambazlarının, İslam dinini satıp fakirlerin mallarının üstüne çöken sahtekar din tüccarlarından ve para karşılığı her çağırılan yere giden tele-kızlardan ne farkları var ki?
Kendi başlarına hiçbir ilçede-İlde seçim kazanması mümkün olmayan, partiler, neden seçime katılırlar bilir misiniz?
Bir kısmı doğrudan maddi karşılık için AKP’ye destek olmak için katılır.
Diğer kısmı ise, diğer partilerde kabul görmeyen adayları devşirerek, dolaylı olarak CHP’nin elindeki Belediyeleri, AKP’ye kazandırmak karşılığında çıkar sağlamak için.
İYİ Parti, dün CB Yardımcısı Adayı yaptığı dostlarını satmakta ve kendi sonunu hazırlamaktadır.
MP-ZAFER Partileri CHP ile görüşmüşler, karşılık bulamayınca, küskünleri bünyelerine alarak, CHP’ye darbe vurmaya çalışmaktalar. Sinan Oğan’ı CB Adayı yapan parti, Oğan’ın 120 Milyon liralık gayrimenkul almasının ispat edilmesine rağmen, hiçbir açıklama yapmayarak, milleti salak yerine koymaktadır. Dürüstlük-Türk Milletine saygı bu mudur?
DEM denen PKK’nın siyasi kolu, yıllardır aynı yüzlerle (Kandil-İmralı) siyaset yapmakta ve Türk Devletinin zayıf anını bekleyerek, “Toprak ve Egemenlik” talebini gündemde tutmaktadır.
Bu partilerin Genel Başkanları sizce, “Adam gibi Adamlar mıdır?”
Siyaset bu mudur?
Bu “Kımıl Zararlılarını” yok etmek görevi TÜRK Milletinindir. Kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen bu partilere OY VERİLMEMELİDİR.
Aziz Türk Milleti;
Herşey senin elinde! Özellikle küçücük partilere OY VERMEYEREK ya bu Kımıl Zararlılarından kendini kurtaracaksın, ya da kan kaybetmeye devam edeceksin…
Ya AKP-MHP-HÜDA PAR-DEM Adaylarına oy verip, şehitlerimizin aziz ruhlarını taciz edeceksin, ya da ince eleyip sık dokuyarak, içinize tam ısınmasa da,
Mansur Yavaş-Ekrem İmamoğlu-Cemil Tugay-Zeydan Karalar gibi doğru kişilere ve benzerlerine oy vereceksin!
Özellikle, Gerçek Demokratlardan-Adaletçilerden-Doğru Yolculardan ve DOĞRU Partililerden istirhamımız, halkımıza bu yönde oy kullanmaları için telkin ve tavsiyelerde bulunmalarıdır.
Aziz Türk Milleti;
AKP ve Aveneleri çok korkaktır. Bunlardan çekinmenize hiç gerek yok. Hatırlarsanız Sedat Peker bunların dillerini kopardı, seslerini kesti.
Bunları gördüğünüzde yüksek sesle “Sedat Geliyor” diye bağırın, çil yavrusu gibi kaçacaklardır…
Şu sözü hiç unutmayın:
CAHİL VE HIRSIZLAR HİÇ UTANMAZLAR, KORKARLAR…
Sağlık ve başarı dileklerimle
11 Şubat 2024