Bu yazıyı, Türk Milletinin “YÜKSEK YARGIMIZIN HAL-İ PÜR MELAL’İNİ” öğrenmesi için yazıyorum. Saraydan emir alan “Cübbelerine fermuar taktırmış” AKP Tetikçileri Yargıçlar, bizi “Laik Cumhuriyet” mücadelemizden döndüreceklerini zannediyorlarsa, çok beklerler!
Aynen Namık Kemal’in dediği gibi;
Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin,
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azimetten!
Rezillik şöyle başladı;
-Günlük bir yazım üzerine “Alanya 2. Asliye Ceza Mahkemesi 11. Ekim 2018 tarih (5 Yıl önce) ve 2018/124 Esas ve 2018/592 Karar sayılı kararı ile bana adli para cezası verdi. Kararda “Siyasi Haklardan Mahrum Edilme” diye bir CEZA YOK. (İsteyene mahkeme kararını gönderebilirim.)
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 20. Eylül 2022 ( 1 yıl önce) tarihli işleminde benim MEMNU hakkımın elimden alındığını iddia etmiş (Olmayan bir kararı ihdas ederek)memnu hakların iadesi yoluna başvurulması gerektiğini bildirmiştir.
-Alanya 2. Asliye Ceza Mahkemesine yaptığımız “Memnu Haklarımızın iadesi talebimiz”, Mahkeme, “Kararımızda böyle bir yasak olmadığı ve yeni bir karara gerek bulunmadığı gerekçesiyle, talebimizin reddine karar vermiştir!
-Bu ret kararına karşı Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz ettik. Mahkeme 2022.1592 D.İş. sayılı kararıyla, itiraz merciinin İstinaf Mahkemesi olduğundan bahisle “Görevsizlik Kararı” verdi!
-Haydi İstinafa! Antalya Bölge Adliye (İstinaf) Mahkemesi, 2. Ceza Dairesi 2022/863E. 2023/134K sayısı ile, itirazın reddine karar verdi.
-Sırada Antalya Bölge Adliye Mahkemesi vardı. 3. Ceza Dairesi ise 2023/15 D. İş. Sayılı kararıyla, söz konusu karara yapılacak başvuruyu incelemeye yetkili merciin YARGITAY olduğundan bahisle GÖREVSİZLİK kararı verdi.
-Sonunda, içinde “Memnu Haklarımızı Yasaklayan” bir karar olmayan ve 4 faklı mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilen dosyamız, Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmiş ve arşive kaldırılmıştır…
Hukuki tabirlerle sizi sıktığım için özür dilerim.
BU yasak, Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu’na uygulanan yasa dışı bir yasağın çok daha ağırıdır.
Üstelik, “Olmayan Yasağı” kendi keyfine göre var eden Yargıtay, dosyayı yıllardır gezdirmektedir.
Bu suçtur! Yargıyı kendi emellerine, Saraydan aldıkları emirlere köle yapanlar elbette ki hesap vereceklerdir.
Aziz Türk Milleti;
Yargıtay, Siyasi Partilerin sicil amiri değildir. Yargıtay, Siyasi Partilerin faaliyetlerini izler ve Anayasaya aykırı bir işlem görürse, o parti için Anayasa Mahkemesine dava açar. Bu kadar!
Bizler kongrelerimizi ve parti içi seçimlerimizi İlçe-İl Seçim Kurullarının nezaretinde yaparız. Seçim sağlıklı ve doğru ise, seçilene mazbatası YARGI tarafından verilir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle mahkum edilen AKP’nin, Cemaat ve Tarikatlarla işbirliğini, irticai faaliyetlerin devletin tepesine kadar tırmandığını görmemekte, bizim gibi siyasetçileri (Yargıyı Tokmak yaparak) susturmak istemektedir…
Şimdi biz ne yapacağız?
8 Eylül 2023’te Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanlığına bir “ÖNCELİK talep eden” dilekçe verdik. Bizim davamızı öncelikle görün, diye.
1 Ay kadar bekleyeceğiz. Yargıtay’ın bu dairesi de “Topu Taca Atma” politikası uygularsa, ilk defa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının makamının karşısında,
1 günlük oturma eylemi yapacağız.
Yine mi sonuç yok! Yargıtay binasının camlarını taşlayıp, dünyanın dikkatini buraya çekeceğiz. Bizi tutukladınız mı? Her gün iki gencimiz aynı işlemi tekrarlayacak ve sizin soğuktan titremenizi sağlayacağız!
Sayın Yargıtay Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı;
Sizler kendinizi Anayasa ve Yasaların üzerinde mi görüyorsunuz?
Yoksa sizleri Anayasa bağlamıyor da, sadece Sarayın emirleri mi bağlıyor?
Lütfen kendinize gelin!
Eğer bu ülkede birgün Laik Cumhuriyet yıkılırsa, sizleri oradan atarlar ve yerlerinize birer MOLLA getirirler, tabii ki sağ bırakırlarsa.
Türk Devletinin memurlarısınız. Yargıda haksızlığa uğrayan insanlarla konuşmuyorsunuz. Kapılarınız Türk Milletine kapalı.
Yalnız Türk Milleti, Adaletten ve Yargıdan da umudunu keserse, öyle bir patlar ki, önünde kimse duramaz. Bunun da sorumlusu sizler, cübbelerinize fermuar taktırmışlar olursunuz… Hadi yazın, yazabiliyorsanız “Tevkif müzekkeresini…”
Not; CB Erdoğan; Size yakıştırılan lakaplardan biri “Delikanlı” adamdır.
Bu yapılan ne delikanlılığa ne adamlığa yakışır!
Eğer “Delikanlı” sıfatını hak ettiğinizi düşünüyorsanız, “Belediye Bandosu” ile karşıladığınız Serdaroğlu ile kendi televizyonunuzda tartışın.
Türk Milleti de kim delikanlı imiş görsün! Sıkıyorsa tabii…
Sağlık ve başarı dileklerimle
10 Eylül 2023