Eşsiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü üzerine, 21 Kasım 1938 tarihinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yayınladığı mesajın son bölümü şöyledir: “Devletimizin bânîsi (kurucusu) ve milletimizin fedakâr ve sadık hâdimi (hizmetinde olan); insanlık idealinin âşık ve mümtaz (seçkin) siması (şahsiyeti);
Eşsiz kahraman Atatürk!
Vatan sana minnettardır.
Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk Milleti ile beraber, senin huzurunda tâzim (saygı) ile eğiliyoruz. Bütün hayatında, bize ruhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol, aziz hatıran sönmez bir meş’ale olarak ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır.”
Ülkemizin kurucusu Atatürk’ün ölümünden sonra ülke yönetimine gelen iktidarlar, yavaş yavaş Atamızın yolundan sapmaya başladı. Yıllardır bilinçli olarak yapılan bu sapmanın son zamanlarda daha azgın duruma geldiği görülmektedir. İstanbul Anakent Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 12 Mayıs 1994 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ndeki demeci ilginçtir: “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok.” Yine aynı gazetede 14 Kasım 1994 tarihinde “10 Kasım’da yaygara kopartıldı” sözleri yayınlanmıştı.
Tayyip Erdoğan’ın başbakan olmasıyla birlikte Atatürk’e karşı hakaretler ve heykellerine yapılan saldırılar artmaya başladı. Stadyumlardan Atatürk’ün ismi kaldırıldı, Atatürk Hava Limanı kapatıldı. İşi “iki ayyaş” boyutuna indirenlere karşı ciddi tepki verilemedi.
Yıllardır içi boşaltılan eğitim sistemi ile gerçeklerden habersiz, geçmişini bilmeyen, bilgisiz ve kültürsüz öğrenciler yetiştirilmektedir. Siyasi iktidar bunun adına dindar ve kindar gençlik demektedir. Ülkemizin kurucusuna ve laik cumhuriyetimize saygısızlık yapan nesilleri yetiştirme sevdası, ülkemizi büyük bir bilinmeze doğru sürüklemektedir.
Üsküdar İmam Hatip Lisesinde okuyan 17 yaşındaki bir öğrencinin okul kitabından kopardığı Atatürk fotoğrafına iğrenç bir saldırı, saygısızlık ve ahlaksızlık yaptığı sosyal medyada yayınlandı. Büyük nefret uyandıran bu görüntüler sonucunda, ilgili öğrenci hakkında hukuki işlem yapılarak, tutuklandı. 17 yaşındaki bir öğrencinin tutuklanması doğru mu, yanlış mı bu tartışılabilir; buna yasalar önünde hukuk karar verebilir.
Ancak İmam Hatip okullarında Atatürk nefreti ve karşıtlığı, laiklik dışı uygulamalar öğrencilere yerleştirilmekte, nefret dili ve söylemi normal kabul edilmektedir. Bunun sayısız örnekleri bulunmaktadır. Bu 17 yaşındaki öğrenci de büyüklerinden, öğretmenlerinden aldığı miras ve cesaretle bu aşağılık ve zavallı zihniyeti devam ettirmektedir. Bu beyni vurgun yemiş öğrenciye Ahmet Davutoğlu destek çıkarak, “ah evladım” diyerek tutuklanmasına üzüldü.
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’e yönelik hakaretler, Saray İktidarının yarattığı iklimin sonucudur. Bu çirkinliği kabul edemeyiz. Ancak maharet böyle eğitilen, böyle kandırılan, böyle beyni yıkanan bir çocuğu cezalandırmak değildir” diyerek sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. İşin özü ‘Dersimli Kemal’im” söylemi de Atatürk’e hakarettir; hain Seyit Rıza’nın peşinden gitmek de Atatürk’e hakarettir. CHP’nin İstanbul il başkanı “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” söylemine karşı olduğunu açıklamıştı. Atatürk için “kefere” diyen birinin CHP’den milletvekili yapılması da hakaretlerin büyüğüdür. Laiklik karşıtı eylem ve söylemlere seyirci kalmak da, Diyanet Akademisine oy vermek de Atatürk’e yapılan saygısızlıktır.
22 Eylül Cuma akşamı saat 20 sıralarında Ankara Güvenpark’taki Atatürk anıtında küçük bir yangın çıkaran kişi gözaltına alındı. Akıl sağlığı yerinde olmadığı söylenen kişi hakkında başka bir açıklama yapılmadı. Bu olayları dindar ve kindar nesiller yetiştirmenin olağan sonuçları olarak görmek gerekir.
Atatürk’ümüze ve laik cumhuriyetimize her geçen gün siyasilerle, yöneticilerle, bürokratlarla, bazı vatandaşlarla bilinçli şekilde saldırı yapılması karşısında çocukların da, gençlerin de bu olumsuzluktan etkilenmeleri doğaldır. Siyasi İslamcıların iktidar olduğu dönemde, Atamıza saygısızlık için hukuki yaptırımda bulunulması da ilginçtir. Hemen hemen hergün Atamıza ve eserlerine karşı ahlaksızca saldıranlar, saygısızlık yapanlar hakkında hiçbir işlem yapılmazken, 17 yaşındaki bir öğrenciyi tutuklamak nasıl açıklanabilir? Bu olayı yaklaşan yerel seçimler için bir şov olarak adlandırmak gerekir.
300 yıldır dünyayı sömüren emperyalizmi ilk kez yenen, milletimizi kurtaran, ülkemizi kuran, çağdaş ve onurlu bir yaşam sürmemizi sağlayan, mazlum milletlerin kahramanı, eşsiz liderimiz Atatürk’e karşı yapılan hakaretleri ve saygısızlıkları onaylamak mümkün değildir. Atatürk’ün sayesinde özgürce yaşadığımız bu topraklarda, Cumhuriyetimizin 100. yılında Atamıza yapılan saygısızlıklara karşı anında ve gereken tepkiyi vermek zorundayız.
25 Eylül 2023.