Yeni CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, türban konusunda harekete geçeceklerini bildirerek “bizim de hatalarımız oldu, yarın bu yarayı sonsuza kadar kapatmak için bir kanun teklifi sunacağız” demişti. Böylece 4 Ekim 2022 Salı günü türban için hazırlanan yasa önerisi TBMM’ye sunuldu. Aynı gün AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu’nun türban teklifine yanıt verdi ve anayasa değişikliği önerisinde bulundu.
Bunun üzerine 9 Aralık 2022 tarihinde AKP’nin hazırladığı türban düzenlenmesini içeren anayasa değişikliği teklifi, cumhur ittifakı ortakları ile birlikte 336 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Verilen teklife göre, anayasanın din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. maddesi ile aile ve çocuğun korunmasına ilişkin 41. maddesinde değişiklik öngörülmektedir. Buna göre kamu ve özel sektör dahil hayatın hiçbir alanında, dini inancı nedeniyle türbanı ya da kıyafeti nedeniyle hiçbir kadının ayrımcılığa tabii tutulamayacağı ile evlilik birliğinin yalnızca kadın ve erkeğin evlenmesiyle oluşturulabileceği öngörülüyor.
AKP’nin hazırladığı her teklifte mutlaka bir yanlışlık ve hinlik olduğu bilinmektedir. Bu teklifin sadece türban serbestliğini içermeyeceği, bununla birlikte burka, peçe, kara çarşaf, cübbe gibi siyasi İslam’ın simgesi olarak nitelenen kıyafetlerin de önünü açabilmesi sağlanacaktır.
Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla, ülkenin gündeminden düşmüş bir konu için verdiği yasa teklifine karşı, konuyu gollük pas olarak algılayan AKP karşı hamle yaparak, anayasa değişikliği teklifini sundu. Sunulan bu teklif üzerine altılı ganyanı oluşturan sözde muhalefet partileri bir araya gelerek, AKP’nin teklifine karşı türban konusu hakkında yeni bir anayasa değişikliği yapılması için çalışma kararı aldılar.
Kılıçdaroğlu’nun kapanmış bir konuyla ilgili yasa teklifi vermiş olmasının yanlışlığı zaten ortaya çıkmıştı. Şimdi altılı ganyanın AKP’nin anayasa değişiklik teklifine karşı alternatif bir teklif hazırlaması ise daha büyük bir yanlış olacaktır. Cumhur ittifakı karşısındaki tüm muhalefet partilerinin anayasa değişiklik sürecinin hiçbir aşamasında kesinlikle yer almamaları gerekir. Böylece siyasi iktidarın konuyu referanduma götürmek için 360 oya ulaşması söz konusu olamayacaktır. İşin özüne bakılırsa zaten yönetmelikle düzenlenmesi gereken bir konunun anayasa ile çözülmesi, dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde yoktur.
Zaten altı benzemezden oluşan altılı ganyan, ülke sorunlarına çözüm üretmek yerine, türban gibi, anayasadan Türklük kavramının çıkarılmasıyla ilgili, devrim kanunlarını değiştirmek gibi, Kürtçeyi anadil yapmak gibi, tarikatları ve cemaatleri özgürlüğe kavuşturmak gibi gereksiz konularla ilgilenmekte ve söylemlerde bulunmaktadır. Siyasal İslamcılarla, devrim karşıtlarıyla Atatürk ilke ve devrimlerini, laik ve demokratik cumhuriyetimizi korumak olanaksızdır. Demokrasiden payını alamamış kişilerin, parlamenter demokrasi getireceğini düşünmek ise saflığın da ötesindedir. İşte bu yüzden toplumun umudu her geçen gün azalmaktadır.
Bu hafta TBMM Anayasa komisyonunda görüşülecek olan AKP’nin anayasa değişikliğine destek vermek demek, siyasi iktidarın 20 yıldır anayasa ve hukuk dışı davranışlarını meşrulaştırmak, yapılan yağmaları, yolsuzlukları onaylamak anlamına gelecektir; dolayısıyla siyasi iktidara yarayacaktır. Ülkemizin çok büyük sorunlarla boğuştuğu bir dönemde ve önemli bir seçime doğru gidilirken, yapılan bu gereksiz teklifler, AKP’nin hanesine başarı olarak yazılacaktır. Böylece ülke gündemi değiştirilmekte ve AKP bu durumdan sürekli karlı çıkmaktadır. Zaten böyle bir iktidarın 20 yıldır devleti yönetmesi, muhalefetin başarısızlığının sonucudur. Muhalefetin, AKP’nin oyunlarına gelmemesi gerekmektedir.
16 Ocak 2023.