Karanlıkların sözcüsü Bülent Arınç sahneye çıktı…
Mandacı kafalar, ülkemizin kaderini ABD Başkanlarına bağladı… Siyaset cüceleri, ABD Başkanlarına göre gerdan kırıyor. E, bir de mal varlığıyla ABD’ye esir düşenler var. Bu esaret koskoca bir milletin beka sorunu haline geldi. Ve ölü insanlar ülkesinin insanları, olanları duyularını kaybetmişçesine kör gözlerle izliyor. Bu kepazeliklerin ortasında, karanlıkların sözcüsü sahneye çıkıyor. Birilerinin sıkışmışlığını kullanarak açılım ve FETÖ’ye giden yolun kapısını aralıyor.
Kimdir bu karanlıkların sözcüsü, hatırlayalım mı?
1.“Ege’de kıta sahanlığı ihlali savaş nedeni olmamalıdır” diyen kişidir. Meğer 2004 yılından sonra Ege adalarımız Yunanistan’a hibe ediliyormuş. Alıştırma işi de Arınç’a ihale edilmiş. Yani, tek kurşun atmadan vatan toprakları veriliyormuş. Bu suçu işleyenler, dava açmayan savcılar dahil, “vatana ihanet suçu” işlediler.
2. Arınç PKK terör örgütünü övme suçu işlemiştir. Katil, tecavüzcü, uyşturucu baronu Öcalan’ı;
Gençliğinde namaz kılardı diyerek millete pazarlayan şahıstır. PKK askeri garnizona girip, gönderden Türk Bayrağını indirdiğinde, PKK’ya bu cesareti hükümetlerinin verdiğini övünerek ilan etmiştir. “Bizim politikalarımız olmasaydı, bayrak indiren çocuğu asker vururdu” demiştir. Bir milletin bağımsızlığının simgesi olan kutsalını indiren alçağı koruduklarını, bir milletin bağımsızlığına meydan okuduklarını itiraf etmiştir. PKK’lılarla sarmaş dolaş resimleri gözümüzün önünden hiç gitmedi.
3. Sözde Türkçe olimpiyatlarından birinde ağlayarak FETÖ’ye özlemini iletmiştir. ‘Hocaefendi(!) ABD’ye gitmek zorunda kaldı’ diyerek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini suçlamıştır. AKP ile FETÖ arasında arabuluculuk yapmıştır. Damadı Fetöcüdür. Baldızı FETÖ’ye eleman kazandırma çalışması yürütmüştür. Bakanlığı döneminde Yalova/Termal’de bulunan TBMM Misafirhanesi, Atatürk’ün Yaver Köşkü dahil;
Zaman Gazetesi ve STV çalışanlarının üssü haline gelmiştir. Kendinden iş isteyenleri, ‘hizmet hareketine hizmetini(!) referans alarak değerlendirmiştir. (Hizmet hareketi sözü Arınç’a aittir)
3. Kozmik Oda: “Ordu’nun namusu, Türk Milletinin yatak odası olan kozmik oda…” FETÖ Arınç ile birlikte Türk Ordusu’nun namusuna tecavüz etmiştir. Türk Ordusu’na kurulan tuzağı;
“Ordu bağırsaklarını temizliyor” diyerek alkışlamıştır. O dönem kendisine cevaben; “Ordu bağırsaklarını boşaltıyor diyorsunuz, boşalan kısımlara tenyaları mı yerleştiriyorsunuz?” diye sormuştum. O tenyalar 15 Temmuz günü ortaya çıktı.
Ordunun savaş sırlarını düşmana servis ettiler. Yunanistan bu sırlara göre Ordusunu yeniden yapılandırdı. Bir savaş anında içerden direniş için alınan tedbirler, isimler, direniş için kullanılacak silahların yeri düşman eline geçti. Dış devletlere ve terör örgütlerinin içine yerleşen istihbarat elemanları açık edildi. Terör örgütlerinin içine yerleştirilen istihbarat elemanlarımız yok edildi. Biliyorum, çünkü içlerinde tanıdığım bir ailenin akrabası da var.
*** ***
CIA ajanı Barkey, 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra ABD’de verdiği konferansta, “AKP liderleriyle anlaşarak Türk Ordusu’nu kafeslediklerini” anlatmış. (Kaynak:Yeniçağ Gazetesi)
Sorumlular bu açıklamadan sonra sustular. Utanmadılar. Bu ihanet belgelerine şahit olan kurumların sorumluları da utanmadı. Hepsi birden ölü taklidi yaptı. İhanete ortak oldu.
Bu durumda Bülent Arınç;
Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Amerika Birleşik Devletinin istihbaratı ile birlik olup tuzak kurmuştur. CASUSLUK FAALİYETİDİR.
Casusluktan, vatana ihanetten yargılanıp, (idam kalktığı için)müebbet hapis cezası alması gereken bir kişi, ekranlardan ahkam kesiyor. Dün, ABD’nin CİA aparatı ile kucak kucağa olan Arınç, bugün yeni ABD Başkanına;
Seninleyiz “aslında, emrindeyiz” mesajı yolluyor. Bu cesareti de;
Birilerinin mal varlığı üzerinden sıkıştırılmasından alıyor.
Kurgulanmış muhalefetin bazı küreselci elemanları Arınç için;
AKP’nin vicdanı diyor. Bu açıklama ile ne kadar vicdansız olduğunu, Türk Milletine ve acılarına ne kadar yabancı olduğunu itiraf ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin insanları;
İHANETTEN MÜEBBET ALMASI GEREK BİR KİŞİNİN;
Korunup kollanmasını, akil adam edasıyla fikir beyan etmesini seyrediyor.
Ölü insanlar ülkesinde, yüreği atan hiç kimse yok mu?