Koca ülke her işi bıraktık, mafya lideri Sedat Peker’in dizi filme dönen açıklamalarına kilitlendik. İddialar değil bir hükümet, 100 hükümet düşürür ama ne bir soruşturma var, ne de istifa edecek kadar onurlu kalmış bir iktidar mensubu. Çürüme öylesine derin ki, herkes pisliğinin üzerinde oturmaya devam ediyor. Adalet dağıtmakla görevli Cumhuriyet(siz) SAV(cılar) kulağının üzerine yatmış; görmüyor, duymuyor. Kendilerine, mesleklerine, Türk Milletine ihanet ediyorlar. Hukuk bitmiştir. Günümüzün yargısı iktidar tarafından muhalifleri döven bir sopaya dönüştürülmüştür. Meslek intiharı…
Bunun adı;
Türk Milletinin vergileriyle maaş alıp, Türk Milletinin bugünü ve yarınını, varlığını dinamitleyenleri kollamak, korumak değil de nedir? Günümüzün modasıyla soralım;
Aldıkları maaş helal midir? Görevini yapmayanın aldığı maaş etik de değildir! Helal de değildir!
*** ***
Ya muhalefet? Onlar da Peker’in açıklamalarına umut bağlamış görünüyor. Sanki Peker’in açıkladığı olaylar bilinmiyor gibi… İŞİD petrolleri konusu dış basında yazdı. Rusya resimledi ve servis etti. Muhalefet yeni mi duymuş(!)? Yazık ki ne yazık…
Uyuşturucu işine gelince;
Ne bekliyordunuz? Bazılarının dizinin dibine çökerek resim verdiği Hikmetyar ulema mıydı(!)? Uyuşturucu baronu değil miydi? Gazi’ye sarhoş diyecekler, uyuşturucu baronu Hikmetyar’ın dizinin dibine çöküp biat edecekler öyle mi? Siz muhalefet de bunları normal bir siyasi parti kabul edeceksiniz!.. Onlar savaşmadan toprak kaybedecek. Üretimi bitirecek. Ülkeyi soyup soğana çevirecek! Güvenlik güçlerini bile birbirine düşman edecek. Ülke insanını midesinden küresel sermayeye bağlayacak… Yani Türk Milletinin iradesini midesi üzerinden esir alacak… Esir verecek… Türkiye uyuşturucunun geçiş güzergahı iken, tüketim ülkesi haline gelecek… Siz uyuşturucu ticaretini Peker’den duyacaksınız öyle mi? Bu ülkede utanma, ar, onur karaborsaya düştü de, ulaşamıyor musunuz?
Uyuşturucu kullanma yaşı ilkokula kadar düştü, duymadınız mı?
Bugün Türkiye ekonomisine “KARA PARA” hakim değil mi? Kara paranın piyasaya hakim olduğu bir ülkede yasal yoldan ticaret yapanlar yok olur. Yok oldular, olmaya da devam ediyorlar. İktidar iki de bir ülkemize dışarıdan para girişindeki kriterleri kaldırıp, “nereden bulursan bul ama o paraları Türkiye’ye getir” demiyor muydu? O paraların kaynağı ne sanıyordunuz? Ankara’da hiçbir şey gizli kalmaz. Bal gibi biliyordunuz! Peker açıklayınca duymuş gibi yapıp salağa yatmayın! Ya da yatın! Akıllı olsanız, suç makinesi haline gelmiş bir terör şebekesinin 20 yılın sonunda oyları düşüyor diye sevinecek kadar zavallı olmazdınız. Üstelik kendi oy oranınız hala bu suç şebekesinin oy oranına erişememişken…
*** ***
Millet Peker’in açıklamalarına kilitlenmiş. Sanırsınız Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy’un Pazar matinesine gidiyorlar… Sahi, izlerken yemek için dolma, börek falan da hazırlıyor musunuz(!)?
Bu arada süt üreticisi zarar ettiği için inekleri kesime verdi. Buğday o kadar pahalı ki, satıcı “her aldığım mal yeni zamla geliyor” diyor. Üretici zarar ediyor. Tüketici alamıyor. Aracılar kazanmaya devam ediyor. Aklı başında insanlar ülkemizde ki yağmadan, yıkımdan, peşkeşten neyi kurtaracağını şaşırdı. Bu acımasız, zalim saldırıdan;
Dağ, taş, orman, sularımız, kıyılarımız, göletlerimiz, sit alanlarımız, stratejik öneme sahip arazilerimiz, tarihi alanlarımız, ören yerlerimiz, tarım alanlarımız da payını aldı.
Dünümüze saldıran, bu günümüzü yağmalayan, geleceğimize mayın döşeyen, içi nefret dolu, vicdanını kaybetmiş bir çeteyi tanımak için Peker’e ihtiyaç duyanlar siyaseti bırakıp, çelik-çomak oynasın!
*** ***
Sizler Peker’in Pazar matinesini izlerken, Ermeniler hedefleri olan;
“Tanınma, Tazminat, Toprak” taleplerini elde etmek için çalışıyor. Lübnanlı bir Ermeni Adana Kozan’da bulunan tarihsel mülklerin iadesi(!) için Lübnan’da dava açıyor. İstanbul Barosuna kayıtlı bir avukat davayı üstleniyor. Haberi Adana söz gazetesi imtiyaz sahibi Reha Ören’den öğrendik. Reha Ören bu saldırıya karşılık bir platformda buluşarak mücadele etmeyi öneriyor. Haberin tamamını alttaki linkten okuyabilirsiniz:
https://sozgazetesi.org.tr/koese-yazarlari/reha-oeren/bak-su-lubnandaki-ermenilerin-yaptiklarinagoz-diktiler-kozanin-tasina-topragina/
*** ***
Osmanlı’nın gerileme ve yıkılma dönemini kendine rehber edinenler;
Ülkemizi 1919 şartlarına sürüklemiştir. Ne yazık ki, 1919’larda Osmanlı’ya “Hasta Adam” diyenler bugün de dış basında Türkiye’den “Hasta Adam” diye bahsediyor haberiniz var mı?
Yokmuş gibi yapıp sorumluluktan kaçalım en iyisi(!)… 20 Yıl sonra her şeyi Peker’den duyuyormuş gibi yapalım(!)… Vatan ayağımızın altından çekiliyormuş, ne gam? Peker çözüm olacak(!).. Peker kim mi? Ya da Peker’in açıklamaları neyi gösteriyor? Anlatayım:
Binlerce yıl toprak altında sıkışıp kimyasal çözüşmeye uğrayan hayvan ve bitki kalıntıları mayalanır. Bu mayalanmadan “bataklık gazı” da denilen “metan gazı” oluşur.
Ülkemizde ahlaki ve insani çürüme öylesine büyük bir bataklık oluşturdu ki… Bu hızlı çürümenin yaşandığı ülkemizde oluşan bataklık metan gazı üretti. Peker’in açıklamaları;
AKP VE AKP’nin parti Devletinde yarattığı çürümenin sonucunda oluşan METAN GAZIDIR!