ZAHİDE UÇAR

DOKTORLARIMIZ-1

Doktorlarımız da kovuldu.

Kimsiniz siz? Bu ülke kimsenin tapulu malı değildir. Bu ülke Türk Milletinin vatanıdır. Bu vatan Türk Milletine ana sütü kadar helaldir. Türk milleti İzmir’de, Afyon’da, Sakarya’da canıyla, kanıyla kazandı bu ülkeyi. Doktorlar bu cefakar milletin evlatlarıdır. Senelerce dirsek çürüterek, göz yorarak, çoğu anne-babalarının kısıtlı imkanlarıyla doktor oldu. Doktorluk mesleğinin kutsallığı ve saygınlığı nedeniyle hemen hemen her aile çocuğunun doktor olmasını istedi, hayal etti.

Doktorlar…. Doktorlarımız… Onlar sahte diplomayla doktor olmadı. Geçmişteki ortağınızın keneleri gibi üniversiteye soru çalarak girmedi. İntörn iken başlayan ağır çalışma koşulları uzmanlık, asistanlık yıllarında da devam etti. Anadolu’nun en ücra kasabalarında hizmet verdiler.

Devlet özelliğini yitirmemiş, insana saygılı ülkelerde makul sayıda hastaya baktırılan doktora bir hastaya 5 dakika zaman ayır diyerek mesleği de, hastayı da dinamitlediniz. Bizim insanımızın çoğu 5 dakikada derdini bile anlatamaz. Doktoru maraba, hastayı müşteri yaptınız.

Üniversite hastanelerini bilerek çökerttiniz. Doktor yetiştiren üniversite hastanelerimiz…

Türk Halkını makul katkı ile özel hastanelere alıştırdınız. Şimdi SSK ve Emekli Sandığı özel hastanelere çok az katkı veriyor. Tabii, hasta garantili şehir hastaneleri atçınız. Önleyici sağlık hizmetlerini yok ettiniz. Engellemek de neymiş(!)? Size müşteri lazım değil mi? Amacınız hastaneleri ticarileştirmek, parası olanın sağlık hizmeti alabileceği şartlara getirmektir.  2000 Yılında tarikatlar bir koku almış gibi özel hastane yapmaya başladı.

Doktorlar giderse gitmeliymiş(!).. Pratisyen hekimlerle işi götürürmüş… Mesleğin bu kadar değersizleştirilmesi akıl alır bir durum değildir. Ortopedi bölümünde bile doktorlar el, ayak, diz gibi vücudun ayrı kısımlarında branşlaşmaya gidilirken, pratisyen hekimlerle iş götürmek… Sahi, pratisyen hekimler durumundan çok mu memnun sanıyorsunuz? Ayrıca pratisyen hekimleri tıp fakültelerinde kim okutuyor sanıyorsunuz? O hocalar Tıp Fakültelerinde doktorluk, aynı zamanda hocalık yapıyor. Onlar giderse tıp öğrencilerini kim okutacak? Alternatif tıpçıları artık fakültelere atarsınız. 3. Dünya ülkelerinden okudukları fakültelerin kalitesi belirsiz doktorları denklik almadan atarsınız. Sağlık hizmeti olarak açtığınız şehir hastanelerinde müşteriye(!) satış yaparlar…

***       ***

Birinci Dünya Savaşında 765 tıp öğrencisinin 346’sı şehit oldu. 1915 yılında Tıbbiye’ye kayıt olan 1. Sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale’de şehit oldu. Bu nedenle tıbbiye 1921 yılında hiç mezun vermedi.

Doktorlar ve sağlık personeli Cumhuriyetin sadece sağlık değil, aydınlanma erleriydi. Sadece hasta bakmadılar, köylerde ebelerle aşı yaptılar. Kayıtlar aldılar. Kızamık, kızılcık gibi hastalıklarla mücadele edip bitirdiler.

Her meslekte olduğu gibi onların içinden de çürükler çıkmıştır ama siyasetçilerde çıkan çürükler kadar hiçbir meslekte çürük çıkmadığına göre, kovulacaksa biz çürük siyasileri kovup kurtulmayı tercih ederiz. Çünkü;

Bu ülkeyi doktorlar soymadı. Türk Milletinin varlıklarını doktorlar yağmalamadı. Tarımı, hayvancılığı bitirip Türk Milletini samana, buğdaya, tohuma, gübreye doktorlar muhtaç etmedi. Fakirden alıp zengine veren de doktorlar değildi. Paraları vergi kaçırmak için Malta’ya doktorlar yatırmadı. Paraları ayakkabı kutusunda saklayan doktor adını hiç duymadık. Türk Telekom A.Ş.’yi Türk adıyla birlikte bir yıllık karına doktorlar satmadı. Türk bankalarından kredi kullandırıp o kredileri ödemeyen Hariri’nin Telekom’un içini boşaltmasını doktorlar seyretmedi. Beşli çeteden kumarbaz ve alkolik olana Türk Milleti’nin anasına sövdüren de doktorlar değildi. Şehide kelle, bebek katili narko terör örgütü başı tecavüzcü sapkına  Sayın da demediler. Ege adalarını Yunan’a peşkeş çekmediler. Süleyman Şah türbesini alıp kaçmadılar. Türk Milletine ait 128 milyar doları buhar edenler de doktorlar değildi. 146 ton altını Londraya rehin verenler de doktorlar değildi. Türk Milletinin kanına-iliğine Londra tefecilerinin hortumunu doktorlar bağlamadı. Hasta kıvranırken seyreden doktor görmedim ama ormanlar yanarken seyreden bakan, yangın uçağını uçuramayan, atıl hale getiren Genel Müdür gördüm.

Sahi, 301 madenciyi yetersiz güvenlik önlemleri nedeniyle, yani para hırsıyla toprağa gömenler de doktor değildi.

Milletin altınlarını Londra bankalarına doktorlar rehin vermedi. Türkiye Cumhuriyeti Devletini torunlarının torununun ödeyeceği borç batağına doktorlar sürüklemedi.  Türk Milletini karpuz gibi dilimlere ayıran da doktorlar değildi.

Yani, siyasilerin Türk Milletine karşı işledikleri suçları göz önüne alırsak, kimlerin kovulmasının  gerektiği açıktır. Doktorlarımız dünyanın her yerinde doktorluk yapar da…. Siyasileri kim alır, bilemedim…

Doktorlarımızı rahat bırakın. Onları siz okutmadınız. Üniversiteleri devlet, yani millet açtı. Sizler devlet değilsiniz! Okullarda ana-babaları okuttu. Onlar da yıllarca okudu. Ağır şartlarda görev yaptı. Birçoğu meslek hatalığına yakalandı. Darp edildiler. Hem de üç kuruş etmeyen magandalar tarafından.

Okumuş, aydın insanları bilerek cahil yandaşlarınıza ezdirdiniz. Örgütlü cehalet milletin üzerine karabasan gibi çöktü. AMAÇ?

Amaç kontrol edemediğiniz aydın kesimi bıktırıp yurt dışına gitmesini sağlamak mı? Aydını olmayan bir ülkede yığınlaşma olur, vatandaş ve vatan kavramı olmaz. Vatan kavramı olmayan bir ülke varlığını sürdüremez. Dün askerler hedefti. Sonra çiftçilere anasını alıp gitmesi söylendi.  Bugün doktorlar…

Bu ülke size babanızdan miras kalan bakkal dükkanı değildir.

Doktorların kovulması ülke sorunu, hatta beka sorunudur.

THY’den asker kökenli pilotlar atıldı. Yunan pilotlar alındı. Hava ve su yolları stratejiktir. Yabancı kaptan, yabancı pilot alınmaz. Tabii ki vatan derdi olanlar için geçerli bir kural… Ülkeyi şirket gibi yöneteceğim deyip iflas ettirenler için geçerli bir kural değildir. Çünkü şirketlerin vatanı yoktur. Şirketler batar. Ülkeyi şirket gibi görenler çalışanları kovabileceği elemanı zanneder…

Biz bu ülkeden kimlerin kovulması gerektiğini çok iyi biliyoruz.

Sahi, şirketlerini batıran genel müdürü, zarara uğratan muhasebe müdürünü şirket sahipleri ne yapar?

Doktorlar sizlerin değil, Türk Milletinin DOKTORUDUR!

Biz gidecek olanların kim veya kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Türk Milleti de çok iyi biliyor!

Bu vesile ile doktorlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.