Şu muhacir-ensar yalanını suratlarına vuran yok. İş gene bize kaldı.
Ensar-Muhacirin anlamı nedir?
Mekke’de Hz. Muhammed’in tebliğine uyarak Müslüman olanlara çok büyük zulümler yapıldı. Sayıları az olan ilk Müslümanların Mekke’de yaşama şansları kalmamıştı. İlk Müslümanlar dinini yaşayabilmek için daha yumuşak insanların olduğu Medine’ye gittiler. Medine halkı ilk Müslümanlara evini baskıyla değil, kendi rızası ile açtı. Mekke’nin fethiyle birlikte hepsi kendi evine döndü.
Şimdi bu seccade tüccarlarına, yapılan camilerden bile rüşvet alanları içlerinde barındıranlara soralım:
Suriyeli geçici sığınmacılarla Ensar-Muhacir ilişkisini nasıl kurdunuz?
Suriyeli sığınmacılar Suriye’de dinlerini yaşayamadı mı? Müslüman oldukları için işkence mi gördüler? İslam “vatan sevgisi imandandır” dediğine göre, vatanını savunmayanları ilk Müslümanlara benzetmek onlara hakaret değil mi? Ayrıca, hangi muhacir Medine’de bu kadar arsızlık yaptı?
Esat’ın defalarca;
“AFFEDİYORUM. ÜLKEYE DÖNÜN DEMESİNE RAĞMEN” Suriye’ye dönmeyen sığınmacıların nesi Muhacir?
Bu yalan Ensar(yardım edenler, yardımcı)sıfatını alan Medineli insanlara da hakarettir.
Ensar SİZLERİN Suriye’ye yaptığınız gibi, Mekke’yi Mekkeli Müslümanların tepesine mi yıktı? İŞİD gibi toplama katil sürülerinin benzerini Mekke’ye mi yolladı? Mekkeli Müslümanlara evini açarken gidip evlerini, tarihi eserlerini mi soydu?. Hurmalarına el mi koydu? Gelir kaynaklarının üstüne mi çöktü de kendinizi Ensar ile özdeşleştiriyorsunuz?
Sizlerin Ensar- Muhacir tanımıyla ne ilginiz var? Siz Mekke’de yaşayan ve bütün geliri tek elde toplayan Ebu Cehil, Hind gibilerin yolunu izleyen, yani zulmü nedeniyle yeni bir dinin tebliğine neden olan ZALİMLERİN 21. Yüz yıl modeli değil misiniz? Parayı tek elde toplayan, yoksula-fakire zulmeden, kız çocuklarını diri diri toprağa gömenlerin varisi değil misiniz?
Bir yeni din gelse önce sizleri dine davet ederdi.
Bunlar muhacir falan değil! Sizlerin planladığı, “Anadolu İslam Federe Devletini” kurmak için Türk Milletine karşı kullanmayı planladığınız LEJYONER ADAYLARI DEĞİL Mİ?.
Afganistan’da, Pakistan’da savaş mı var? Onları niye getiriyorsunuz?
Bu SESSİZ İŞGALE karşı çıkanları ırkçı olmakla suçlayan emperyalizmin aparatlarına cevabımdır:
Bu sessiz göç Türk Milletine karşı uygulanan BİR KÜLTÜREL SOYKIRIMDIR.
Türk düşmanlığınızı aşağılık “IRKÇI” İFTİRALARINIZLA ÖRTEMEZSİNİZ!. Çünkü sizler federe İslam Devleti projenizle Sevr projesini hayata geçirmek isteyen İtilaf Devletlerinin Türk düşmanı aparatlarısınız. Gizli ajandalarınızı ÖRTEMEYECEKSİNİZ!
Eski Cumhuriyet Başsavcısı avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu;
“YABANCILAR, YAŞANAN DIŞ GÖÇ, ANAYASAYI İHLAL!..
Anayasa Md.2 ve 3:
…Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzurunu, insan haklarını, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü esas alan bir hukuk devletidir…”
Türkiye’de barınan sadece Suriyeliler bile hele de sayıları gözetildiğinde, bu durum Anayasanın değiştirilemez hükümlerine aykırı!”
Diye açıklama yapıyor.
AKP 20 Yıldır anayasayı ihlal ediyor. Suç işliyor. İşlemedikleri bir suç kaldı mı bilmiyorum.
*** ***
AKP Genel Başkanı sahte diplomalı(1) Merve Kavakçı’nın yabancı uyruklu kızını yanına alarak ABD Başkanı Biden ile ne görüştü? Orada nasıl sözler verildi ki, kayıt alınmadı. Yani verilen sözler devletten kaçırıldı. Türk Milleti ile ilgili kararlar milletten mi kaçırılıyor? Neden? Türk Milletinin aleyhinde alınan kararlar olduğu için olabilir mi?
AKP Genel Başkanı Yunan Başbakanı ile aracısız, kayıt dışı görüşme yaptıktan sonra Yunanistan’ın Ege’de bulunan adalarımızı işgal etmesi tesadüftür diyecek kadar saf olan biri var mı?
Biden ile görüştükten sonra başlayan Afgan ve Pakistan Taliban’ının sürüler halinde ülkemize ENGELSİZ gelişine izin verilmesi;
Yeni işgal yöntemi olan sessiz işgale “EVET” DENMİŞ ANLAMINA GELMİYOR MU?
*** ***
Mal varlığı üzerinden rehin alınanların ülkemizin kaderini belirlediği bir ortamda ÜLKEMİZ GÜVENDE OLABİLİR Mİ?
Atamızın Gençliğe Hitabesinin bütün şartlarının oluştuğunu göremeyecek bir DANGALAK(!) kaldı mı?
Esat ülkesinden çalınan ederleri, tarihi eser soygunu, petrol hırsızlığı vb. iddiaların da içinde bulunduğu bir dosyayı BM’e göndereli çok oldu. O dosya şimdilik (şantaj amaçlı olabilir) bekletiliyor. Bu dosya işleme konduğunda Türkiye “Uluslar arası Savaş Mahkemesinde” yargılanabilir. ABD’nin Fırat’ın Doğusunda kurduğu Yahudi Kürdistanı’na AKP’nin neden göz yumduğu sorgulanmalıdır. 10 Yıl önce iddia ettim. Dedim ki;
“Yahudi Kürdistanı’nı AKP’ye kurduracaklar.”
Ne yazık ki öngörüm doğru çıkıyor. Yahudi Kürdistanı’na liman olarak düşünülen Mersin’e Hatay’da eklenmiş olmalı ki, Hatay sessiz işgalin gerçekleştirildiği bir il haline gelmiştir.
AKP ülkeyi işgal ettirmesini arsızlıkla kapatmaya çalışsa da, işgal gözümüzü oyacak kadar ortadadır.
AKP Yağmaladığı, yağmalattığı ülkemizde Türk Kadınlarına yapılan tacize göz yummaktadır. Türk Milletinin anasına sövdürerek başladığı sürece sesi çıkmayanlar, Kilis, Hatay, Antep, Reyhanlı, İstanbul gibi illerde eşini, kızını sokağa çıkarmaya korkar hale geldi. Onuruna ilk saldırıda sahip çıkmazsan, emperyalizmin aparatları daha fazlası için cesaret bulur.
*** ***
Tiwitterda Alanya takma isimli birinin sayfasında şöyle bir paylaşıma rastladım. Yaşadıklarımız paylaşımın doğru olma ihtimalini güçlendiriyor. Paylaşımda;
“Kardeşim, benim eşim Pakistan asıllı. Pakistan’da savaş yok ama niye geliyorlar şöyle izah edeyim;
Oradaki cemaatlere Türkiye’de hilafet kuruluyor, mücahitleri bekliyor demişler. Eşim onların sosyal medyasından haber gösterdi. Evli, çocuklu adam, ‘ben de katılacağım, Türk Kadını istiyorum’ yazmış.”
Durum budur sevgili dostlar.
Kuvayi İnzibatiye Yunan askerini korumakla kalmamış, Askerden başka her şeye benzeyen Yunan çapulcularına pezevenklik de yapmıştı. Şimdi haklı olarak ben sormak istiyorum;
21. Y. Y. In pezevenkliğine kim soyundu?
Bu konu gündeme gelince Lübnan Gazetelerinde “Türkiye’den İŞİD’e kadın götürüldü” iddiası aklıma geliverdi.
Utancım bin kat daha arttı utanmazlığın boy verdiği ülkemde…
*** ***
AKP o kadar suç işledi ki, belki bin suçtan yargılanmaları gerekir. Bunların birçoğu müebbet hapis gerektiren suçlardır. Ülke topraklarını işgal ettirmek ve Batı’dan bölmek…. Ülkeyi parçalanmaya götürecek suçlar işlemek. Türk Ordusunun gizli belgelerinin düşmana servis edilmesine ön ayak olmak… İstihbarat elemanlarının öldürülmesine neden olarak güvenlik sorunu yaratmak gibi belki bin tane ağır suç… Bu suçları bilerek, isteyerek işlediler. O nedenle seçim yoluyla gitmeyi göze alamazlar.
AKP’nin sessiz işgalin mimarı olmasının nedenlerinden biri de;
HİLAFET HAVUCUYLA radikal unsurları kullanarak bir iç savaş çıkarıp SEVR Projesini Federasyon kılıfıyla hayata geçirmek planı olabilir mi?
Her şey mümkündür.
Sonuç olarak;
Ortada ne ensar var, ne de muhacir…. Ortada kocaman bir yalan var.
Din bunlar için;
“Hamili yakınımdır” kartı gibi kullanılacak bir malzemedir. Türklerin dinini Evangelist Protestan İslam (Yeni Dünya Düzeni için kurgulanan din)dini ile değiştirme projesinde rol alanların dini mi olurmuş?
Kendini Şeyhülislam sanan Diyanet İşleri Başkanı denilen şahıs Afganistan’da Taliban’a “Dinler arası diyalog’dan” bahsetmedi mi? Fetullah’da CİA adına aynı görevi yapmadı mı? Dinler arası diyalog, bütün dinlerin bitirilerek, sömürü ve köleleştirmeye uyumlu yeni bir dini ikame etme projesi değil mi?
Gerçeği görmek isteyene gerçek gün gibi ortadadır!
Zahide UÇAR(05. 05. 2022)
- Kavakçı kardeşlerin ikisi de Bilgisayar Mühendis olduğunu söylemektedir. Ne yazık ki bu diplomalar sahtedir. Mustafa Yıldırım bu sahtekarlığı belgelendirerek yazmıştır. Mezun olduklarını söyledikleri Üniversitenin bilgisayar Mühendisliği bölümü yoktur. Yazıyı okumak isteyenler bu linkten okuyabilir. Burada dikkat çekmek istediğim konu, muhalefetin bu gerçeğin üzerine gitmemiş olmasıdır.
https://www.akdenizgercek.com.tr/mustafa-yildirim-yazilari/diplomasiz-muhendis-kavakci-kardesler