Asgari ücret, traktörlerine el konan çiftçiler, Ankara’ya yürüyen madenciler, yok ve yoksulluktan intihar eden Türk vatandaşları… Enflasyon… Vatandaşın belini iyice bükecek yeni yılın ilk zamları… Yağma ve soygun…
Yani, can alıcı konular önümüzde dururken Fikri Sağlar AKP’ye bir pinpon topu attı. AKP ve lideri bu topa can havli ile sarıldı. Gündemi örtmek için iyi bir pas doğrusu…
Eski bakan Sağlar, katıldığı programda;
“Türban irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır. Başörtüsü yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir, arada fark var. Kendimden söylemek istiyorum. Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var.” Dedi.
Bu yoruma bakınca zannedersiniz ki yargı bağımsız. Her şey dört dörtlük… Tek sorun türbanlı hakimler…. Sağların pinpon masası… Raket elde, karşında AKP Genel Başkanı ve yandaş kalemşörler… Kim sallar açlıktan intihar eden babayı, her gün öldürülen kadınları, traktörleri haczedilen köylüleri… Ege’de işgal edilen 19. Adamızı…
“Bir elinde cımbız, bir elinde ayna… Umurunda mı dünya(O. Veli Kanık)” misali…. Gemi yanmış, Sayın Sağlar yelken derdinde…
Sayın Sağlar’a sormak isterim:
Savcı Öz ve muadilleri kadın mıydı? Kozmik odanın sırlarını ele geçirip düşmana servis eden çakma hakimler kadın mıydı? AKP ve yandaşlarının işlediği binlerce ağır suç için dava açamayan C. Savcıları türbanlı kadın mı? İktidarın parti teşkilatlarında görev almış avukatlar hakim-savcı oldu. Bunların erkek olanlarına çok mu güveniyorsunuz?
*** ***
Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın AYM’nin başına getirileceği iddia ediliyor. Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Fidan AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın isteği ile AYM üyesi yapılmak üzere Yargıtay’a atandı diyor ve ekliyor;
AYM üyelerinin belirlenme şekli, kararlarını da tayin ediyor. Bu haliyle Türk Yargısı, “Beştepe Hukuk Bürosudur.”
Beni düşündüren, iktidar hangi hedefi için AYM’yi hukuk bürosuna dönüştürmeyi planlıyor? Ne yapmayı planlıyorlar ki, AYM’yi devre dışı bırakma hesabı yapılıyor? Kafa yormamız gereken konu budur!
*** ***
Şimdi gelelim Sayın Sağlar’ın unuttuğumuzu sandığı geçmiş icraatlarına:
1.Sağlar Kültür Bakanı iken baş danışmanı 2. Cumhuriyetçi Mehmet Altan idi. Mehmet Altan’ın Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dönüştürülmesinde AKP’ye ne kadar destek olduğunu, Ergenekon ve türevi davalarda nasıl rol aldığını hepimiz biliyoruz. Yetmez ama evetçi korosundan bir isimdir.
2.Kültür Bakanlığı döneminde Saidi Nursi’nin kitaplarını bakanlığa bağlı kütüphanelere koydurmuştur. Durumu, “Nazım Hikmet’in de eseri var” diyerek savunmuş, her ikisinin fotoğraflarını panolara astırmıştır(!)..
Saidi Nursi sadece T.C. Devletinin yönetimine değil, Atatürk’e de düşmandır. İngiliz Muhipleri üyesi olan meczup Said… Atatürk’e deccal diyen bir şahsın kitaplarına sahip çıkmak 2. Cumhuriyetçilerin gerçek Cumhuriyete saldırısıdır.
Sahi, Nursi(Kürdi)’nin kadın müritlerinin başları geleneksel örtüyle mi örtülüdür, yoksa türbanlı mıdır?
3. ABD Başkanı Joe Biden, Obama’nın Başkan Yardımcısı iken Türkiye’ye gelerek iki ismi ziyaret etti. Biri CİA’nın TR 705 koduyla tanımladığı Sezgin Tanrıkulu, diğeri Fikri Durmuş Sağlar… İlginç değil mi?
ABD Başkan Yardımcısı hiçbir yetkisi olmayan, devletin bir kurumunu temsil etmeyen Sağlar iyi niye görüşür? Ne konuşulur?
*** ***
Sosyal medyada Sayın Sağlar ile ilgili birçok iddia var. En dikkat çeken ise Gülümser Heper’in yorumu. Heper “FİKRİ SAĞLAR KONUSU” başlıklı yorumunda;
“Ben Fikri Sağlar’ı iki olaydan bilirim. Birisi sahte hahahm Tuncay Güney ile Ergenekon öncesi süreçte bizzat TRT ekranlarında münazara yapması; ikincisi de Sivas olaylarındaki tutumu. Kendi organize ettiği şenliğe gelmeyen adam. Kimse bana Fikri Sağlar’ın Cumhuriyet değerlerini düşündüğüne ikna edemez. Lütfen her şeye atlamayın! Hafıza sorunu yaşamak bu ülke için gerçek bir YIKIMDIR…”
Salim Kurtul da Sağlar ile ilgili bir hatırlatma yapıyor. Hatırlatmasında;
“Bundan birkaç yıl önce Didim Akbük Belediyesi’nin yapıp açılışını yaptığı Zübeyde Hanım Parkının açılışında Fikri Sağlar da konuşmacıydı. Konuşmaya başladığında zannedersiniz ki Batılı emperyalist güçlerden birinin temsilcisi konuşuyor. Kadınlar, erkekler, Kürtler, Aleviler gibi Türk Milletini ayrıştırıcı bir dil kullandı.
*** ***
Sırası gelmişken bir gerçeğin adını koyalım!
Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ekibinin kurduğu gerçek cumhuriyetimiz 2. Cumhuriyetçi kafalar tarafından dönüştürüldü. Gerçek Cumhuriyet ray ve yön değiştirdi. Bu operasyonu Cumhuriyetçi sanılanlar yaptığı için ne yazık ki fark edilemedi. Ray ve yön değiştiren Cumhuriyetimiz asıl hedefine ulaşamadı. Üretim, akıl ve bilim temelli Cumhuriyet, ray değiştirince cehaleti yenemedi. Eğitim ve öğretimi ABD’ne teslim ettiler. Bağışıklık sistemi olan tarih şuurunu kaybettirdiler.
AKP’nin yıktığı Cumhuriyet 2. Cumhuriyetçilerin Cumhuriyetidir. 1. Cumhuriyet ray değiştirmeseydi, ülkemize akıl ve bilim hakim olacağı için, eğitim seferberliği ile bilim ve teknolojide ileri ülkeler seviyesinde olacaktık. Ekonomimiz sefaleti yaşamayacaktı. Çünkü üreten bir ülke olacaktık. Akıl ve bilimin hakim olduğu bir ülkede siyaset hokkabazları kendine yaşam alanı bulamaz.
AKP iktidarı ve AKP’ye olan destek bir neden değil, SONUÇTUR. 2. Cumhuriyetçilerin makas değiştirdiği ülkede, akıl yerine hurafelerin hakim olduğu bir iklim ortaya çıktı. Bu iklimde din tüccarları yaşama alanı buldu.
Bugün yaşadığımız karabasan, 2. Cumhuriyetçilerin ihanetinin bir SONUCUDUR! Bu gerçeği asla unutmayalım!..
Biz gerçek Cumhuriyetçilerin hedefi 1. Cumhuriyeti yeniden inşa etmek, akıl ve bilimi ülkemize hakim kılarak sömürge olmaktan kurtarmak olmalıdır!