Site icon Söz Gazetesi

Müyesser İçeri, Türk-Döne Dışarı …

Bahçeli;

Hasta bahanesi ile Ahmet TÜRK’e sahip çıkmıştı. Ahmet Türk bırakıldı. Bu Bahçeli, ergenekon ve türevi davaları seyreden, darbeciler(!) bitirilsin diyen Bahçeli’dir… İmralı canisinin mekanını ziyaretgaha çeviren AKP’ye güya tepki için demişti ki;

Ben de İlker Paşa’yı ziyaret ederim(!)… Etti de…  Yani, bir Genel Kurmay Başkanı’nı sapık, uyuşturucu baronu bir katile eş değer görmüştü. Askerini, Ordu’nun yatak odasını F tipi üzerinden CİA’ya teslim eden Başbuğ umurumda değil de, temsil edemese de, Ordu’nun Genel Kurmay Başkanlığı makamıydı hakaret edilen. Başbuğ tepki vermek yerine kendini Öcalan’a eşitleyen o ziyareti kabul etmişti.

Sonra Bahçeli Çakıcı diye tutturdu. Nedense orada bir dirençle karşılaştı. Çakıcı’nın çıkışı biraz uzadı ama sonunda çıktı.

Sonra Mümtazer Türköne’nin hapisten çıkmasını istedi. Mahkumiyet giyen Türk-Döne, yap-boza dönen yargı sayesinde dışarı çıktı. Apo paşa yapılsın, Ordu lağvedilsin, darbeciler(Ergenekon ve türevi kumpas mağdurları) kazığa oturtulsun diyen Döne… PKK açılımına sahip çıkan Döne… Fetö artığı, PKK sevdalısı bu ihanet şebeklerine sahip çıkan Bahçeli, Ergenekon ve Balyoz gibi davaların kumpas olduğunu AKP itiraf ettikten sonra bile, darbeciler(!) ordudan temizlensin demiştir.

Şimdi Bahçeli’ye sormak lazım;

Bebek katilinin Paşa yapılmasını onaylıyor musunuz? Ordu lağvedilsin mi? Diyarbakır’ın adı AMED olsun mu? Ergenekon ve türevi kumpas mağdurları kazığa oturtulsun mu? 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını kutlamak faşistlik mi? Öyle ya? Döne’ye sahip çıktığınıza göre, fikirleriyle ortak paydanız olmalı değil mi?

Veya, gayri milli arka yüz devletin vitrininden biri de siz ve sahip çıktığınız isimler mi(!)? Arka bahçenizin kazanında ne pişiriyorsunuz? Fetö’cü kaçak Emrullah USLU Bahçeli’ye teşekkür etti(!).. Bu teşekkür nişan olarak Arka Bahçeli’ye yeter de artar bile…         

***      ***

Türköne gibi bir kişi bile dışarı çıkıyor. Hem de mahkumiyet kararı bozularak… Katiller, tecavüzcüler serbest kalıyor. 40 kiloluk Müyesser Yıldız içeri tıkılıyor. Vatan ve bayrak sevdalısı diye… Hem de ikinci defa. Birinci kumpas gibi, 2. defa kumpasla içeri alınıyor.

Sarayları var, silahlı örgütleri var, trilyonla anılan servetleri var. Uçakları, yüzen sarayları var. Bazılarının bakanlık koltukları var. Kurşun işlemez araçları var. Emirlerinde kadıları var, şeyhülislamları var. Var da var!.. Neye yarar? Emeklilik maaşından başka bir varlığı olmayan, 40 kiloluk Müyesser YILDIZ’dan KORKUYORLAR. Müyesser YILDIZ’ın temsil ettiği MİSYONDAN kor-ku-yor-lar!

Bütün suçlular korkak olur. Kendi girmesi gereken yere suçlarını bilip yazanı tıkarak kurtulacağını zannederler. Oysa insanlık tarihi tam tersini söyler. Bu gerçeği bilmek ve anlamak için AKIL lazım!

Yıldız FETÖ’nün kapatmalarından daha tehlikeli bulunuyor. Yıldız PKK sever Mardin Ağasından tehlikeli bulunuyor. Mafya babasından tehlikeli bulunuyor. Neden mi? Suç makinesi haline gelenler suçlulardan korkmaz. Onu bertaraf etmek kolaydır çünkü. Suçlular doğru insandan korkar. Hırsıza hırsız, yolsuza yolsuz, yalana yalan, tezgaha tezgah, haine hain diyebilenden korkar.

İşlemediği suç kalmayanlar, 40 kiloluk bir kadından ve o kadının yüreğinden korkuyor. Sanıyorlar ki içeri tıkınca işledikleri suçlar ortaya çıkmayacak!

Türk-dönelerin çıktığı bir ülkede, Müyesser Yıldız’ı içeride tutanlar, BU DÖNEMİN GERÇEK MAHKUMLARIDIR!  

Exit mobile version