Torba yasa içine bütün yamuk yasaların doldurulduğu gibi, ‘müjde şenliği(!)’ arasında da, doğrudan saraya bağlı ikinci bir polis teşkilatı kuruldu.
Almanya’da Hitler döneminde SS polis teşkilatının kurulmasında izlenen yol da böyle başlamıştı.
18 yıldır Goebbels’in korkunç propaganda tekniklerinin tümü Türk Milletinin üzerinde uygulandı. Devletin resmi kurumlarının dışında silahlı yapılar oluşturuldu.
Hedef nedir? Hedef kimlerdir?
*** ***
HEDEF?
Saray paralel devlet kuruyor.
Kurulu bir sistemi yeni bir sistemle değiştirmek istediğinizde, uzun süreli kesintiye neden olmamak için, kuracağınız yeni sistemi eski sisteme paralel konumda çalıştırırsınız. Sonra eski sistemi devreden çıkartır, yeni sistemi tanımlarsınız.
AKP ilan etmek istediği federal devleti tanımlamak için kendi paralel devletini kuruyor.
Kendi burjuvasını yarattı. T.C. Devletinin bütün kurumlarını çökertti. Hafızasıyla oynadı. Cumhuriyetin bütün simgelerini yok etti. Etmeye devam ediyor. T.C.Devletinin bütün değerleriyle oynadı. Tartışmalı hale getirdi. Yargı saraya bağlandı. Baro yasası ile savunma da parçalanma yolunda ilerliyor. Saray yargısına artık saray avukatları da eklenecektir!
Halk fakirleştirildi. Ülkenin bütün ederlerini kendilerine bağladılar. ‘Yap-işlet-devret’ kılıfıyla halkı haraca bağladılar.
Yalan ve iftiralar üzerinden yeni bir tarih yazma alıştırmaları uzun süredir devam ediyor.
Yeni bir sisteme geçmek için mevcut sistem çökertilmeli, kurucu isimler değersizleştirilmeli, milli bayramlar yok sayılmalıydı. Öyle yapıldı, yapılıyor.
*** ***
Hedef 2023!.. T.C. Devletinin kuruluşunun 100. Yılında ilan etmeyi planladıkları Türksüz İslam Federe Devletidir. Bu geçiş için bir kalkışmaya ihtiyaçları var. 15 Temmuz kalkışmasında Yurtta Sulh Konseyi adının kullanılması ulusalcılar için bir yem miydi? Ulusalcılar ‘Yurtta Sulh’ söylemine inanarak kalkışmaya destek verir diye mi hesap edildi? Tuzağa düşülürse ulusalcılar darbeci olarak kolayca bertaraf mı edilecekti? Hesap bu idiyse;
Tutmadı! Ulusalcılar devletinin yanında yer aldı.
AKP ve medya taşeronları epeydir gene darbe tekerlemesi yapıyor. Darbe diye diye Ergenekon kumpasıyla darbe yapmaya başladılar, hala darbe diyorlar. Demek ki Türk milletine karşı yaptıkları darbeler serisi hala bitmedi, devam ediyor. Ta ki ‘davalarındaki(!)’ hedefe ulaşana kadar…
ABD Demokrat Parti adayı Biden’in Aralık 2019 yılında yaptığı bir konuşma üzerinden CHP Darbecilikle suçlandı. Yılmaz Polat Joe Biden’in seçim kampanyasına AKP’li MÜSİAD üyesi Murat Güzel’in 2800 dolar yardım yaptığını açıkladı(!).. Böyle de sefiller…
*** ***
Haziran ayında Ulusalcılara mal edilecek bir kalkışma planlandığıyla ilgili duyumlar aldık. Yapamadılar.
Kurgulanmış bir kalkışmada resmi silahlı güçlere henüz tam anlamı ile güvenemezler. O zaman paralel silahlı yapılar, oradan-buradan topladıkları terör gruplarını kullanmayı planlıyor olabilirler mi? Sahi, AKP teşkilatlarından alınan silahlı bekçilerimiz var bir de değil mi?
Paralel devletin paralel silahlı gücü…
Hatırlayalım;
“Çok üst düzey bir bürokrat, emekliye ayrılma aşamasında Tayyip Bey’le vedalaşmaya gidiyor. Tayyip Bey o bürokrata, yapacakları ile ilgili bazı şeyler anlatınca bürokrat diyor ki ‘Bu dediklerinin yarısını yap, iç savaş çıkar bu ülkede’ Tayyip Bey de “çıksın, ezer geçeriz” diye karşılık veriyor. Yani iç savaşı göze almış bir lider var. Levent Gültekin. Cumhuriyet Gazetesi”
İç savaş çıkarmak için mi milletin sinir uçlarıyla oynanıyor? 2023 yılında, 90 yıllık reklam arası dedikleri dönemi kapatmak için, ‘kontrol edebilecekleri bir kalkışma’ mı planlanıyor? Öyleyse sahaya kimleri sürecekler? Muhalif kesim, Atatürkçüler tek tek fişlendi. Kontrol edebilecekleri bir kalkışma üzerinden Muhalif kesimi, Atatürkçüleri yoldan çekmeyi düşünüyor olabilirler mi? Nedir bu darbe sevdası?
Öyle ya, istedikleri Türksüz federatif bir yapıya geçerken karşılarına çıkma ihtimali olan muhalefetin gücünü bilmiyorlar? Bu gücü ezmenin ve yoldan çekmenin yolu kontrollü kalkışma…
15 Temmuz kalkışma bahanesi ile;
Hitler’in SS’leri veya İran’ın Besiç milisleri benzeri yapıları vurucu güç olarak kullanmanın yasasını çıkarmışlardı. Kafa kesenlerin yargılanamadığı gibi bundan sonra da kafa kesenler yargılanamayacak.
Bu konuda Türk milleti çok uyanık olmalı, asla tuzağa düşmemelidir. Vatanımızdan, bayrağımızdan ve adımızdan asla vaz geçmeyeceğiz ama bu tuzağa da düşmeyeceğiz. Kimseye yem olmayacağız. Bu da böyle biline!
*** ***
Hatırlatalım: T.C. Devletinin 100 yıllık tarihini çıkardığınız zaman kendinizi Sevr Anlaşmasının kucağında bulursunuz. İstediğiniz bu mudur?