Türk Sorunu veya Türksüzleştirme projesi;
“Ülke çıkarını değil, başka ülkelerin çıkarı ve kendi çıkarını önceleyen bir örgüt siyasi yolla ülke yönetimini ele geçirirse, o ülkenin yok olması kaçınılmazdır!”
Ege Denizinde Yunanistan’ı önceleyen, Irak-Suriye-Libya’da ABD ve İsrail’in çıkarını önceleyen… Kanal İstanbul projesinde ABD’yi önceledikleri gibi… Ülke kaynaklarını yabancı şirketlerin yağmasına açarken yağmadan pay kapan, su kaynaklarına kadar yabancı ülkelere öncelik tanıyan bir çete var ülkenin başında! İş bu kadarla da bitmiyor. Bu çetenin bir de Türk sorunu var. Tıpkı Anadolu’ya göz koyan ve Anadolu’yu Türksüzleştirme planı yapan emperyalist ülkeler gibi… TÜRK DÜŞMANI olduklarını gizlemiyorlar. Türk düşmanlığı konusunda emperyalist devletlerle ortak paydada buluşuyorlar. Öyle olunca da, Anadolu’yu Türksüzleştirme projesinde taşeron olmayı severek kabul etmiş görünüyorlar. Anadolu’yu Türksüzleştirmek için T.C. Devleti’ni Kuran Atatürk’e saldırmaları, itibarsızlaştırma çalışması yapmaları gerekiyor. Atatürk’e saldırmanın amacı, Atatürk üzerinden Türk Milletine saldırmaktır. Çünkü Atatürk demek Türk Demektir. Atatürk demek Türk Kağanı demektir.
Türksüzleştirme projesinin piyonlarının söylediklerine bir göz atalım:
- Kadir Mısırlıoğlu
Halifelik gelsin de isterse kukla olsun…
Keşke Yunan galip gelseydi…
“BOP Türkiye için nimettir. ABD kendine bağlı halife ve taşeron istiyor. O ülke Türkiye’dir. “
ATATÜRK HEYKELLERİNİN LEŞ GİBİ SÜRÜKLENDİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ.
Bu aparatı ziyaret eden her isim bütün bu açıklamalara sahip çıkıyor demektir. Ege adalarımızın işgaline göz yumulması, BOP’de eş başkanlık görevi bu iddiamın ispatı niteliğindedir.
AKP Genel Başkanı’nın üstadı N. FAZIL KISAKÜREK
Amerika politikasını korumakla mükellefiz. Amerikan siyasetini tutmak biricik yol. Amerika’dan nazlı bir sevgili muamelesi görmek biricik dikkatimiz olmalı. Yoksa bir Amerikan bahriyelisinin iki yana açık bacakları arasında mütalaa ettiği kadrodan ileri geçemeyiz. Dış siyasetimizde Amerikan siyaseti ve iç bünyemizde Amerikanizm politikasını kendimize tecezzi etmez(birbirinden ayrılmaz) bir siyaset vahidine(tekliğine) göre ayarlamakta büyük ve her işe hakim bir mana gizlidir.(Büyük Doğu Dergisi/sayı 20/17.07.1959)
Bu aşağılık açıklamayı yapan bir şahsı rehber edinirsen, ABD askerlerine Müslüman kanı döktükleri için dua eder, kendi ülkeni de bölsünler diye BOP Eş Başkanı olursun.
İsmail Kahraman :
“1923 Darbedir”(2 Eylül 2013)
“Laiklik yeni Anayasada olmamalı” (26 Nisan 2016)
“Atatürk dönemi Türkiye için zaman kaybıdır”(14Ocak 2016)
“10 Kasım anmaları gericiliktir”(10 Kasım 2017)
Allahu Ekber, Humeyni rehber diyen, kanlı Bir Mayıs olaylarının baş aktörü Kahraman…
*
AKP Türk düşmanlığını saklamıyor.
Bazılarını hatırlayalım:
AKP Çorum İskilip İlçe Başkanı Mustafa Lek, “Kemalist düzeni yerle yeksan edeceğiz” dedi! (06.06.2020)
AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener: “Milli Kurtuluş Savaşı sırasında Ege’de Yunan Ordusu ile yapılan bir savaş yok. Bütün şehitlikler temsili (düzmece)…” dedi.
Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü: “Milli Mücadele’de biz 7 düvelle falan savaşmadık. Bu tür masalları biz çocukken dinlemiştik ama anladık yalanmış” dedi. - Birlik Vakfı’ndan ’30 Ağustos’ ilanı:
Kurucuları arasında Erdoğan ve TBMM eski Başkanı Kahraman gibi isimlerin yer aldığı Birlik Vakfı’nın Konya şubesinin yayınladığı skandal ilanda; “Zafer diye bize dayattıklarının farkındayız”. Yazıyordu.
-Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, “1923’de darbe yaparak Cumhuriyeti kurdular” dedi. - AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu: Cumhuriyet’e ’90 yıllık reklam arası bitti’, “Bizans dostu kahpe İnönü” tweeti paylaştı.
Bir de akıl hocalarına bakalım:
Huntington: Türkiye İslam’ın lideri olmalı. Bunun için Atatürk’ün mirasını reddetmelidir.
CIA ajanı Graham Fuller: “Türkiye Müslüman dünyaya liderlik etmeli ama bunun olması için, önce Atatürk’le hesaplaşmalı” demişti.
ABD Siyasi İşler Müsteşarı” sıfatlı John Kuntadter;
2000 Yılında BEKAROĞLU’na; “Kemalizm, Türk halkının da dünyanın da önünde engeldir; artık güçlenmesine izin verilmemeli.” Diyor.
Senatör Chuck Hagel, 23 Ocak 2004’te Brüksel’de yaptığı, “Amerika, NATO ve Büyük Orta Doğu” başlıklı konuşmada,
“21. yüzyılda NATO’nun Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında stratejik yoğunluğu, Türkiye, Afganistan, Irak, Akdeniz ve İsrail ve Filistin üzerinde olacaktır. Akdeniz, 21. yüzyılın en stratejik bölgesi olarak öne çıkacaktır” diyordu.
AKPM Sosyalist Grup Başkanı Andreas Gross’un öğle yemeğinde bir araya geldiği Erdoğan’ın “Anayasanın Türklük vurgusu yapan ilk 3 maddesine ihtiyaç kalmadı” dediğini açıkladı.(yeniçağ gazetesi) Nisan 2011
*
AKP Milli Bayramlarımızı yasakladı. Kurtuluş Savaşı Müzelerinin taşra teşkilatlarından “Kurtuluş Savaşı” ismi Bakanlar Kurulu Kararı ile 07.04.2010 tarihinde kaldırıldı. Andımız kaldırıldı. Devlet armasından Atatürk kabartması kaldırıldı. İstiklal Marşımız ilahi olarak okundu, bestesi değişsin dendi. İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayan devlet görevlileri AKP’nin eseri(!) oldu. İlk defa AKP döneminde Türk Bayrakları çöpe atıldı.
AKP ile Türk olmaktan kurtulduk dediler. Türkçe yerine Arapça resmi dil olsun dediler. Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldılar.
*
Kuva-yi İnzibatiye(saray ve İngilizlerin kurduğu hıyanet ordusu)’nin Çocuklarını Tanıyalım;
Diyarbakır’a AKP-HDP işbirliği ile Şeyh Sait’in heykeli dikildi. Tunceli’ye HDP-CHP işbirliği ile Seyit Rıza’nın heykeli dikildi.
Şeyh Sait: Ayaklanmaların olduğu 1923-1930 arası özellikle seçilmiş tarihlerdir. Hatay sorunu ile uğraşırken, Seyit Rıza ve çetesinin isyanı… Diğer taraftan Musul-Kerkük meselesi ile uğraşırken Şeyh Said isyanlarının çıkması ve büyümesi ve her iki unsurda da İngilizlerin parmağının olması tesadüf değildir.
Şeyh Said’in İngilizlerin adamı bir vatan haini olduğu belgeleriyle kanıtlanmıştır. O Şeyh Said: ” Bir Türk öldürmek, yetmiş gavur öldürmekten daha üstündür” diyen bir haindir!
Kim Şeyh Said’e sahip çıkıyorsa, “Bir Türk öldürmek, yetmiş gavur öldürmekten daha üstündür” açıklamasına da sahip çıkıyor demektir. Sahip çıkmanın Türkçesi; “İngiliz(ABD ve İsrail) çıkarlarına hizmet etmek demektir!”
Seyit Rıza ve Şeyh Sait’e sahip çıkmak demek, T.C. Devletinin kuruluşunu tanımıyorum demektir. İngilizlere mektup yazmak demektir. İngiliz uşaklığı demektir!
*
Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, İskilipli Atıf’ı mezarı başında andı. Kuvayi Milliye’ye düşman ve İngiliz destekçisi olan Teali İslam Cemiyeti’nin yöneticisi İskilipli Atıf, devlet erkanı ve AKP’liler tarafından törenle anıldı. Mustafa Kemal ve Kuvayi Milliye’ye “katil, şaki, namert, yağmacı, canavar, kudurmuş haydutlar” diyen ve derhal öldürülmeleri gerektiğini söyleyen Atıf… Anadolu halkını Kuvayı Milliye’ye karşı savaşmaya çağıran bildirileri Yunan uçakları tarafından Anadolu’ya atıldı. İskilipli Atıf’a sahip çıkmak demek, fikir ve eylemlerine sahip çıkmak demektir. İskilipli’ye sahip çıkmak demek Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye’yi “katil, şaki, yağmacı, kudurmuş haydutlar” olarak görüyor demektir. Ve o dönem öldürülemediğine üzülüyor olmalılar… Bu gerçeği görmemek için aptal olmak gerekir.
Adına vakıf kurulan ve bir okula adı verilen Mustafa Sabri: Hain Damat Ferit’in Şeyhülislamı Mustafa Sabri, Mustafa Kemal Atatürk Yunan ordusunu hezimete uğrattıktan sonra Yunanistan’a kaçmıştır. Yunanistan’da Yarın isimli bir gazetede 1927’de yazdığı şiirde şunları söylüyor; ‘Yalnız Müslüman ve insan olarak kalmak üzere, Türklükten şeref izzetimden istifa ediyorum, Allah’ın huzurunda tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme. Beni Türk milletinden addetme’ diyerek, bir millet seçilecekse Arap milliyetiyle ihtizaz etmesin daha uygun olacağını söylemiştir.
“Ey kahraman askerler… Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi hainlerin, zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız? Elinize aldığınız fetva-i şerif ki Allah’ın emridir. Okuduğunuz hattı münif ki halifemizin, padişahımızın bir fermanıdır. Siz Allah’ın emrine, halifenin fermanına uyarak bu canileri, bu katil canavarları daha ziyade yaşatmamakla memur ve mükellefsiniz…” (Teali İslam Cemiyeti’nin bildirisinden, Ağustos 1920)
19 Şubat 1919’da İskilipli Atıf, Said-i Kürdi gibi arkadaşlarıyla “Müderrisler Cemiyeti’ni” kurdu.
Müderrisler Cemiyeti 24 Aralık 1919’da “Teali İslam Cemiyeti” adını aldı. Teali İslam Cemiyeti “İngiliz Muhipleri Cemiyeti”yle işbirliği içindeydi. Mustafa Sabri İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin fahri başkanıydı. (Sinan Meydan)”
*
Aytunç Altındal: Büyük Orta Doğu Projesi ile İstanbul’un tarafsız bir komisyon tarafından yönetilmesi öngörülüyordu. İstanbul, kurulması tasarlanan Birleşik Orta Doğu Devleti’nin başkenti olacak, Türklüğün izleri silinecek, Sur içi, Vatikan tarzı bir yapıya kavuşacaktı.
Sinan Meydan: Askeri okulların kapatılması, yeni askerlik kanunuyla askerliğin parası olana bedelli olmayana 6 ay yapılması, uzun vadede zorunlu askerliği kaldırma planı “Askersiz Türkiye Projesi” SEVR’e birebir uyuyor. FARKINDA MISINIZ SEVR’İ UYGULUYORSUNUZ! Sinan MEYDAN- 28. 06. 2019)
Sonuç olarak:
AKP emperyalist ülkelerin, siyonizmin, Haçlının, dönme-devşirmelerin “Türk Sorunu”nu çözmek, Türk Milletini Anadolu’da boğup yok etmek, Anadolu’yu Türksüzleştirmek için görev almış görünüyor. O nedenle Necip Fazılları, Şeyh Saitleri, İskilipli Atıfları, Mustafa Sabrileri güncelleyip sahiplendiler. Bu güncellemenin açık anlamı;
“Yaptıklarına, söylediklerine sahip çıkıyoruz, aynı görüşteyiz, onların yarım kalan mücadelesine sahip çıkıyoruz ve devam ettiriyoruz” demektir.
Bu gerçeği anladığınız, daha doğrusu idrak edecek cesareti ve feraseti gösterdiğiniz zaman olanlara şaşırmak yerine;
Kuva-yi İnzibatiye Ordusunun güncellenerek Türk ve Atatürk’ün mirasına karşı bir savaş başlattığını da idrak edeceksiniz. Ve TARAFINIZI SEÇECEKSSİNİZİ! Bu seçimden kaçamazsınız! Kaçamayız!
Kuva-yi İnzibatiye’nin çocukları,
2023 yılında Atatürk ve Türk Milletinden; Cumhuriyetin ilanının 100. Yılında devletin adını değiştirecek(ti)! Yani;
“TÜRK SORUNUNU” çözecek, 100 Yıllık KİNLERİNİN intikamını alacaklardı…
Şartlar 2023’e kadar iktidar olmalarının zor olduğunu gösteriyor. O nedenle hedeflerini öne çekebilirler. Veya;
Hain Vahdettin’den kahraman çıkarmaya çalıştıklarına göre, “halifeliklerinin kabulü, kukla Arap liderlere kabul ettirilmesi karşılığında(ki, ABD ve İngiltere’nin işine gelir)” T.C. Devleti federasyona dönüşerek Yugoslavya olmaya hazır hale getirilir.
Muhalefet gerçek değildir. Düşük profilli muhalefet yaparak önümüze konan projeyi perdeliyorlar. Hep birlikte Türk Milletinin algısı ile oynuyorlar.
Ve Türk Milleti beka sorunu ile karşı karşıyadır.
Kuva-yi İnzibatiye güncellendiyse, Kuvayı Milliye de güncellenmek zorundadır… Şeyh Sait, İskilifli Atıf, Seyit Rıza, Mustafa Sabriler güncellendiyse;
KUVAYI MİLLİYE’DE GÜNCELLENMEK ZORUNDA KALACAKTIR!
Gerçeklerden kaçarak karanlıklardan kurtulamazsınız. (M. YILDIRM)
Türk Milleti;
AKP’nin Kuva-yi İnzibatiye, ABD, İngiltere, İsrail ve küresel şirketlere adadığı ADAK KURBANI OLMAYACAKTIR!