KONUK YAZAR

BİLMEK TÜRK MİLLETİNİN HAKKIDIR. / İbrahim Özkuş

Sayın Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihinde mecliste terör örgütü liderliğinden hükümlü Abdullah Öcalan’a yaptığı  çağrı  ile  başlayan  süreç  kendi  koşulları  içinde    devam etmektedir.

Anayasa Madde 67 ye  göre(değişik fıkra 23/7/ 1995 4121/5)

“Silah  altında  bulunan  er ve erbaşlar  ile  askeri  öğrenciler, taksirli  suçlardan  hüküm  giyenler  hariç  ceza  infaz  kurumunda  bulunan  hükümlüler oy  kullanamaz”

Abdullah  Öcalan  kasıtlı  suçlardan  hükümlü  olduğu  için  anayasa   madde  67  ye  göre  oy  kullanamaz , dolayısıyla  ülke  siyasetinde  karar  verici  olamaz.

Bu  nedenle  terör  örgütü  lideri  olarak  hükümlü  olan  Abdullah  Öcalan  yasal  olarak  hiçbir  koşulda  muhatap  değildir.

Günümüzde  yaşananlara  bakarsak  üçüncü  taraf  diplomasisi  yürütülmektedir.

Kısaca  üçüncü  taraf  diplomasisini  tanımlarsak; kendi  rızaları  ile  bir araya  gelmek  istemeyen  taraflar  bir  üçüncü taraf   üzerinden  görüşmeleri  sürdürürler, bu  taraflar  iki  ayrı   devlet  olabileceği  gibi,  taraflardan  biri  devlet  diğeri  bir  terör  örgütü  olabilir.

Görüşmeler    teması   sağlayan  görevlendirilmiş  biri  üzerinden  yürütülebilir,  buna  en  iyi  örnek  İngiltere  ile  İRA  arasındaki  silah  bırakma   görüşmelerinde  ALEX RAİD  isimli  bir  papazın  iletişimi  sağlaması  gösterilebilir.

Görüşmelerde üçüncü tarafların izleyecekleri iki yol mevcuttur. Uzlaştırıcılık yada arabuluculuk bu iki yöntem birbirinden  çok  farklıdır.

Uzlaştırıcı;  tarafları  hiçbir  ön  koşul  olmadan  bir  araya  getirir , uzlaşı  için  önerilerini  taraflara  sunar,  anlaşma  olur  veya  olmaz  tarafları  bağlayan  bir  şey  yoktur.

Arabuluculuk  ise  çok  farklıdır , taraflar  arabulucunun  sunacağı  teklifi  kabul  edeceklerini    beyan   ederek  masaya  otururlar  yani  arabulucunun  teklifi  bağlayıcıdır.   Arabuluculuğa  en  güzel  örnek    Kıbrıs  için   yapılan   Annan  planıdır.

Ülkemizde     yürütülen   üçüncü  taraf  diplomasisi  bunlardan  hangi  özelliğe  sahiptir.

Türk  milletinin  bir  ferdi  olarak  cevabını  merak  ettiğimiz  sorular?

1)Taraflar  arasında  iletişimi  sağlayanlar;  TBMM  Meclis  Başkan  Vekili  Sayın  Sırrı  Süreyya  Önder,  Dem  Milletvekili  Sayın  Pervin  Buldan  ve  Mardin  belediye  başkanlığı  görevinden  alınan  Sayın  Ahmet  Türk.  Özellikle  taşıdığı   sıfat  nedeniyle  Sayın  Sırrı  Süreyya  Önder  TBMM ni  temsil   etmektedir,  kısaca  Devleti  temsil  etmektedir, bu  durumda  taraflardan  biri  Türkiye  Cumhuriyeti   Devleti  midir?

2)  Devletler   terör  örgütleri  ile  teamül  gereği   doğrudan görüşmezler.

3)  Görüşmeleri  yapanlar  uzlaştırıcı  ise  tarafları  nasıl    ve  hangi   yöntemle    bir  araya  getirerek  uzlaştırmaya  çalışacaklardır?

4) Görüşmeciler   arabulucu  ise,  hazırlanmış  ve  kabul  edilmiş  bir  metin  üzerinde mi   konuşulmaktadır?

Tüm  bu  sorular    cevapları   kadar,   kendi içinde   ortaya  çıkardıkları  yeni  sorular  açısından  da  Türk  Milleti  tarafından    bilinmesi  şart  olan  hallerdir.

Arnavutluk  isyanını  irdelerseniz  yaşanan  sürecin  birbirine  çok  benzer  olduğunu  görürsünüz  bugün  yaşadıklarımızda  geçmişte  yaşadıklarımız   üzerinden,  o zamanki  tabiri  ile  büyük  devletlerin  talebi  olarak  ortaya  çıkmaktadır . Geçmişte  Şark  sorunu  olarak  ortaya  konulan  soru   günümüzde   Anadolu’ya  kimin  sahip  olacağı,    böylelikle  dünyanın  hakiminin    kimin  olacağı  sorusudur.

Bu  topraklara   kadim  ,kanonik  ve  kılıç  hakkı  ile  sahip  olanların  Türk  Milleti  olduğunun  akıldan  çıkarılmaması ,  aksi  takdirde  dünyanın  bu  bedeli  ödeyemeyeceğinin  bilinmesi  dileğiyle…

 

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.