KONUK YAZARSabahattin İsmail

Grivas’ın babası Türk mü?

19 Ağustos’ta, Makarios’un babasının Türk olduğuna ilişkin 3 değişik rivayeti yazdım.

Bugün ise Grivas’ın babasının da Türk olduğuna ilişkin rivayete değineceğim.

Türkiye-KKTC düşmanı, Rum propagandisti Şener Levent, 11 Ağustos 2023 tarihli Politis Gazetesi’ndeki köşesinde, Rum tarihçi Kostas Kyrris’e atfen şöyle yazdı:

“…. Kıbrıslı Rum tarihçi Kostas Kyrris’i hatırladım. Beni evine davet etmişti. Gittim. Bana ne söyleyeceğini merak ediyordum. Bana Makarios hakkında öyle şeyler anlattı ki şaşırdım. “Pekala, pek çok kitap yazdın. Bunları neden yazmadın?” diye sordum. O güldü. “Onları yazıp kafamı mı uçurtturayım?” dedi. Sonra, “Grivas’ın babasından neden hiç bahsedilmediğini biliyor musunuz?” diye sordu.

“Neden?”… “Çünkü babası Türk’tü, o yüzden.”

Daha sonra biraz araştırma yaptım. Sonuçta söylediği doğruydu. Grivas’ın babası Türk’tü. Akrabaları da Trikomo/Pervolia köyünde yaşıyordu. Grivas’ın 1964’te burayı ziyaret ettiğini söylüyor. Pervolia’ya gitti. Babası ölmüştü ama babasının kardeşleri ile çocukları evdeydi. Çok iyi karşılandı. “Gelin, amcanızın elini öpün” dediler çocuklarına.

Grivas elini uzattı, öptüler. Grivas gittikten sonra bu durumu öğrenen bölgenin Türk komutanı tarafından emir verildi. Herkes o köyü boşaltsın. Köyü boşalttılar. Kıbrıslı Türkleri Gazimağusa’ya sevk ettiler…” İlginç bir yorum

Çok iyi Rumca bilen Osman Şan’ın, Politis Gazetesi’nden çevirerek Facebook’ta paylaştığı bu yazının altına, Adil Küçük adlı bir vatandaş şu yorumu yazdı:    “Ben seneler önce Grivas’ın babasının Türk olduğunu yazdım. Bir gün Trikomo tarafında arabamı servise vermiştim. Orada bir adamla tanıştım. Sanki Grivas mezardan çıktı da karşılıklı muhabbet ediyoruz. Adam tıp dedi, burnundan düştü Grivas’ın. Daha derinlerine inince işin geçmişini de öğrendim. Adamın kökü hakikaten Türk…”    Bunları okuyunca iddiayı araştırmaya başladım.

Bahçalar köyünden tanık    Bir dostum vasıtasıyla, Kyrris’in sözünü ettiği Grivas’ın köyü Trikomo (Yeni İskele) dibindeki BAHÇALAR (Pervolia) köyünden, şu anda 86 yaşında olan emekli bir müsteşarımıza ulaştık.

Çocukluğu ve gençliği BAHÇALAR köyünde geçen emekli müsteşarımız “Grivas’ın babasının Türk olduğunu” iddia eden Kyrris’i şöyle yanıtladı:

“Dedem BAHÇALAR köyünün zenginlerinden Ahmet Ağa idi. Yanında çok Rum çalışıyordu. Grivas’ın anne babası da çalışmış olabilir. İş için köye geldiklerinde Grivas dahil, çocuklarını da getirirlermiş. Babam o zaman Grivas yaşlarında bir çocukmuş ve Grivas ile birlikte oyun oynarlarmış. Grivas, 1897 doğumlu olduğuna göre bunların olduğu tarih 1903-1905 arası olabilir.

O dönem zengin Türklerin yanlarında çalışan veya civar köylerde yaşayan Rum kadınları ile ilişkileri olması doğaldı. Grivas da böyle bir ilişkiden doğmuş olabilir. Köyün yaşlılarının bu yönde iddiaları vardır…”

Kyrris’in, “Grivas’ın1964’te köye geldiği, Türk kardeşini bulduğu, elini Türk çocuklarına öptürdüğü ve TMT komutanının emriyle köyü aniden boşaltıldığı” iddiasına da şu yanıtı veriyor:    “Bunlar doğru değil. Olayın aslı şudur: 1964’te Grivas, Trikomo polis komutanı ile, muhtar olan çocukluk arkadaşı babam Ali Ahmet’e haber göndererek, ‘ziyaret için köye geleceğini’ iletti, ‘kendisinin iyi karşılanmasını ve Türk çocuklarının köy girişinde kendisine çiçek sunmasını’ istedi. 11 Mayıs 1964’te köyümüzden Hüseyin Ahmet ve Şefika Hüseyin çifti, Mağusa’dan dönerken kaçırılmışlardı. Akıbetleri hakkında bilgi yoktu. Babam da kaçırılan bu insanlar iade edilmezse, Grivas’ın köye gelmemesi gerektiğini, Türk çocuklarının ona çiçek sunmasının söz konusu olamayacağını söyledi. Buna karşın Grivas dediği günde köye geldi. Köyün etrafı o gelmeden Rum polisleri ve askerleri ile çevrildi. Silahlı Polis ve korumaları ile köye girdi. Kendisine hiçbir karşılama yapılmadı, çiçek sunulmadı. Kahvede çocukluk arkadaşı olan babam ve köylülerle konuştu. Çocukluğunun bu köyde geçtiğinden ve diğer Türk arkadaşlarından söz etti. Bir isteklerinin olup olmadığını sordu. Babam ve köylüler ondan kayıp iki Türkün serbest bırakmasını ve Rum polislerin köye gelip halkı rahatsız etmemelerini istedi. Sonra çekip gittiler.

Ancak kayıp Türk aileyi geri göndermediler. Rum polisler sık sık köye gelmeye devam etti. Bu gelişmeler üzerine güvenlikleri olmadığını anlayan Türkler, köyü terk ederek Ergazi ve Gazimağusa’ya gittiler.” Politis’in haberi    Ben bu konuyu araştırırken 14 Ağustos 2023 tarihli Politis gazetesinde kayıp 2 Türk ile ilgili bir haber çıktı.

“CEZALANDIRILMAMIŞ SUÇLAR DOSYASI” başlıklı haberde, 11 Mayıs1964’te Rumlar tarafından kaçırılıp öldürülen 17 Türk içinde bulunan Şefika-Hüseyin Ahmet çiftinin, Mağusa’dan dönerken, “Haravti” bölgesinde içlerinde Trikomo polis karakolundan bir polisin de bulunduğu 5 milis tarafından kaçırıldıktan sonra öldürülerek bir kuyuya atıldığı açıklandı.

Politis, “Trikomo’da Kan Döngüsü- Suçun Ardından 50 Yıl Sonra Tanık Konuşmaya Korkuyor” başlıklı haberinde kaçırılan “Trikomo (İskele) – Pervolia (Bahçalar)” sakini Hüseyin Ahmet-Şefika Hüseyin çiftinin kemik kalıntılarının 2010 yılında İskele’de bir kuyuda bulunarak ailelerine teslim edildiğini yazdı.    Haberde, kaçırma olayına katılan kişinin verdiği yazılı ifadede, ismini verdiği biri polis 4 kişiyle birlikte olaya katıldığını ve cesetlerin “Lakko tu Pitsiu” bölgesinde bir kuyuya atıldığını itiraf ettiği belirtildi.    Bir başka tanık ise verdiği ifadede “11 Mayıs 1964 gecesi, kadın ağlaması duyduğunu, Şefika ve kocasının, öldürülmek için götürüldüğünü” anlattı.    Üçüncü bir tanık ise yazılı ifadesinde, “12 Mayıs 1964 sabahı hayvanları otlatmak için “Lakko tu Pitsiu” bölgesine giden kız kardeşinin bir kuyunun ağzında “kan, çoraplar, beyin parçaları ve ayakkabı” gördüğünü anlattı.

Bu itiraflar da gösteriyor ki tehdit ve baskı altındaki Bahçalar köylüleri, yakınları öldürülünce, can emniyetleri olmadığını anlayarak köyü terk etme kararı aldılar.

**    Yazımı Nazım Beratlı’nın yorumu ile bitireyim:    “Doğurttuğunuz çocuğa, sahip çıkmazsanız ya papaz oluyor, ya da asker ve döner size kurşun sıkar.”

Çok haklı..    Babaları belirsiz 2 piç, Kıbrıs’ın başına büyük belalar açtı, Türkü ve Rumuyla binlerce insanı katlederek adayı kan gölüne çevirdi..    İki piç de gittikleri yerde hortlasınlar!

Kıbrıs Gazetesi

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.