Site icon Söz Gazetesi

ÇIKAR VE MENFAAT BİZİ BİZDEN ALDI

Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.

     İnsanoğlu ne gariptir ki gerçek nefes alıp verdiğimiz, havasını soluduğumuz dünyayı, sahte ilişkiler, sahte duygular, sahte siyaset, sahte akrabalık ve dostluklar, kısacası sosyal yaşamın işlevselliğini kuşatan, yaşantılarımızı rehin aldı. Daha doğrusu günümüzün bir modası haline geldi.

     Tertemiz olan dünyamızı, bize ve gerçek özümüze yakışmayan hal ve hareketler, duygularımızın amaç dışı hurafeleriyle maalesef kirlettik. Tabii ki sahte ilişkiler ve menfaat üzerine bina edilmiş bir toplum bir insanlıktan ne beklenebilir. Biz biz olmadığımız için bugün bu musibetlere maruz kaldık. Zaman nasıl hayatlarımızdan çaldıysa; meğer bizlerde birbirimizin hayat yaşantılarından çalan bir toplum haline geldik.

       Birbirimize selam verdik, hal hatır sorduk, ticaret yaptık, siyaset yaptık, ailemiz, kardeşliğimiz, bir saf niyetten ziyade, nemalanma ve bir beklenti üzerine vuku buldu. Öyle bir hale geldik ki, çıkarlarımız ve isteklerimiz bizi ahlak ve değerlerden uzaklaştırdı. Yeri geldi doğruya yanlış; yanlışa doğru, iyiye kötü; kötüye iyi gören gözlerimize, işiten kulaklarımıza, yalancı birer şahit olduk. İdrakına varamadık, sorgulayamadık ah aldık. Başkalarının günahına girdik kimisi bir ekmek bulamazken, kimisi varlık içinde yüzerken, açı hor gördük, sermaye baronlarının ayıp ve günahlarını sırf çıkarlarımız için örttük, görmezden geldik.

        Zamanın birinde Padişah, baş vezire sormuş: “Eğitim mi önemli, karakter mi?” Vezir hemen cevap vermiş: “Karakter önemlidir sultanım” Padişah, memleketin her yanına tellallar göndermiş: “Duyduk duymadık demeyin… En iyi hayvan eğiticisine 100 altın ödül verilecek.” Bir eğitici huzura çıkmış. Padişah sormuş: “Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretirsin?” “Altı ayda öğretirim padişahım” Altı ay dolmuş. Eğitici huzura alınmış. Padişah sormuş: “Öğrettin mi?” “Öğrettim padişahım” Saray erkânı toplanmış. Hünerli kedi elinde tepsiyle servis yapmaya başlamış. Tam baş vezirin önüne geldiği zaman padişah sormuş: “Ey vezir! Söyle bakalım, eğitim mi önemlidir, karakter mi?” Vezir, padişahın sorusuna cevap vermeden önce, kaftanının altında hazır tuttuğu bir fareyi yere bırakmış. Kedi, fareyi görünce tepsiyi attığı gibi farenin peşinden koşmaya başlamış. Altı aylık eğitim de boşa gitmiş. Vezir, padişahın sorusuna cevap vermiş: “Karakter önemlidir padişahım. Önünde bir fare gördüğünde her şeyi unutan bu kedi gibi, eline bir fırsat geçtiğinde çıkarının peşinde koşan, karakteri bozuk insanlardan da Bizleri Rabbim korusun!” demiş.

      Evet değerli insanlar maalesef ateş düştüğü yeri yakar. Hayat yaşamak, hakkı hakkına vermek, saf bir niyete hizmet etmek, çıkar ve menfaate teslim olmayan insanlara yakışır. Maalesef bize emanet olan bu canımızı, gerçeğe ve insanlığa hizmet yolunda harcayacağımıza, menfaat ve çıkara harcadık. Bu da bizi bizden aldı, sahte emellerle gerçek kimliğimizi bize kaybettirdi.

Saygı ve sevgilerimle.

Exit mobile version